Mağdur Niyazi|20.Bölüm

845 160 52
                                    

Kendimi sakat bir insan gibi âciz hissederek eve doğru adımlarımı sıklaştırdım. Kötü gün dostu Hasan, beni sevgilisine tercih edip orada kaldı. Cennet'in abisini bir güzel pataklayıp oradan ayrıldığım için pek bir fikrim de yoktu.  Tek istediğim şu an ayılar gibi kış uykusuna dalmaktı. Yediğim darbe ve yumruklardan ötürü gözlerimi açmakta zorluk yaşasam da sonunda evin merdivenlerine doğru ilerledim, basamakları ikişer birer çıkarken acım tüm benliğime hitap ediyordu. Yüreğim ise yanıp duruyordu, ölüm gibiydi ama ben yaşıyordum.

Evin zilini çalıp beklemeye koyuldum. Birkaç dakika içerisinde sessizlik bozuldu, kapı tüm ihtişamıyla açıldı.

"Niyazi! Oğlum bu ne hal? Savaştan çıkmış gibisin, üstün başın karmaşa içinde hadi gir içeri. "

"Anne iyiyim, kamyon çarptı da yanlışlıkla yaşıyorum. "

"Gözündeki morluğa bir yenisini de ben eklemeden her şeyi anlat. Bu haldeyken bile espri yapıyorsun eşek seni. "

"Anne anlatacağım ama kızma,  babama da anlatma."

"Kimseye anlatamam zaten evde kalırsın bu tiple seni alacak kız bulunmaz oğlum. Vah vah yazık sana. "

"Anne acıma saygı duruşu yap desem helvamı kavurursun sen. "

"Boş boş konuşmayı bırak da mevzu ne, anlat artık çatlatma beni terliğimle seni adam etmesini bilirim yoksa. "

"Tamam anne tamam, kavga ettik biraz dövüldüm. Tabiî ki en çok yumruğu ben konuşturdum anne. "

"İyi halt yedin bir de marifet gibi anlatıyor ya. Allah'ım sen şu çocuğa akıl fikir bana da sabır ver. "

"Anne 1. 80'lik kumaşımı hazırla sen. "

"Ne diyorsun yine Niyağzi?"

"Kefenimi tarif ettim, paran yoksa kumbaramın içinden al. "

Sena Sultan yeteri kadar çıldırma kotasını doldurup sinirle tısladı. Ayağındaki 37 numaralı terliği çıkarıp tam kafama fırlattı. Ah dostum bu annem böyle isabetli vurmayı nereden öğrendi? Canımı bir çırpıda kurtarmak adına odama geçip kapıyı kilitledim. Tabii annem pansumanı yaptıktan sonra kapıyı ancak kilitleyebildim. Anne, cadısın falan ama iyi ki varsın.

Yatağıma iri bir cisim gibi atlayıp uzandım. Kaburga kemiklerimin bir kağıt gibi yırtıldığını hissederken sızlayan yaralarıma derman aramakla meşguldüm. Cebimden telefonumu çıkarıp Cennet'i aramaya koyuldum. Yaptığım yanlışı bir an evvel düzeltmem gerekiyordu. Arama yapmadan önce gelen mesajlara göz attım, hepsi ondan gelmişti.

"Anonim Güzeli : Abime attığın her yumruğu sana hayatın darbesi diye yapıştıracağım, pislik."

"Anonim Güzeli : Tipine s*çsam b*kma yazık, pislik! "

"Anonim Güzeli : Sana bu hayatı dar edeceğim iguana yavrusu. "

"Anonim Güzeli : Sana senden nefret  ettiğimi hatırlatayım, nefretlik herif!"

Neyseki daha fazla mesaj yoktu,  kalpten gitmeme ramak kaldı diyebilirim. Cennet'e ne oluyordu böyle? Yoksa ben artık onun Cehennem halini mi seyrediyorum?
Ne yapacağım böyle?

Fazla düşünmeden onu aradım. Zira böyle bir kafayla zaten üç gün ancak yaşardım.

Anonim Güzeli aranıyor...

Birkaç dakika içerisinde telefon açıldı. Son duâmı da edip konuşmaya başladım.

"Alo. "

"Efendim, seni sünepe hayırdır beni arıyorsun?"

"Cennet yaşananlar adına senden özür diliyorum. "

"Peh, özür mü? O özrünü ambalaj haline getirir sana yuttururum, de git işine. Uğraşamam senin gibi iğrenç biriyle. "

"Lütfen dinle beni,  suçum yoktu. Tek suçum seni sevmekti. Affet beni, abin nasıl oldu? "

"Abimi mi soruyorsun bir de utanmadan?  Oğlum seni mahvederim bak, sen sevmek nedir bilsen seni seven birini hiç üzmezsin. Karakterin gibi basit dünyanda yaşamaya devam et, ablamın ismini ağzına alma."

"Ne ablası? Özür dilerim Cen.. Cennet? "

Telefonu suratıma kapatırken acı rüzgârları içimde bir fırtına koparıp esiyor, ruhum ağlıyordu. O gaddar Niyazi,  ilk defa ağlıyordu. Yaramdan çok yara alıyordum bu gece. Ben böyle bir acı ile nasıl baş edeceğimi hesaplayamazken mahvoluşumu izleyeceğim.

Seni seviyorum Cennet'im,  mutluluğumun anahtarı sol kalbimin girişisin.

Ne olur bir kere affet beni.

Bölüm Sonu.😍🌹

Oylarınızı ve yorumlarınızı coşturun hadi.😍🌹💞

Sizi çok seviyorum ki.🌙💕

Zamane Gençleri 1 #Texting |TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin