Hüzünlü Bir Cennet/62.Bölüm

324 60 50
                                    

Cennet'in Ağzından;

Bir avuç umut başımdan aşağı hayal kırıklığı diye yüzüme çarparken sükûtum yeminini bozuyordu. Kafamın içi ayıklanması gereken pirinç tanelerine dönüşürken eteğimdeki taşları düşürmek için çözüm yolu arıyordum.

Muhammed? Niyazi?

Üniversite sınavında bile beş şık arasında gidip gelmeme rağmen doğru cevabı işaretlemeyi başardım. Fakat bu hayat denen sınavda iki şıklı sorunun cevabını dahi veremiyor olmak adil değildi. Ellerimle yüzümü çaresizliğin örtüsüne bürüyüp kaparken kalbimin ağrısı her yanı sarıyordu. Ansızın göğsümde çöreklenmeye başlayan acıyla düşünce ikliminin binbir gizeminde yolculuk yapmaya başladım. Ne yapacağım sorularına yanıt veremeyip hattın diğer ucundaki naif, sevgi dolu huzur veren sesi dinlemeye koyuldum.

" Önümüzdeki iki ay sonra dünya evine gireceğimize hâlâ inanamıyorum. Seni çok seviyorum Cennet. "

Kalbimin şu anda mutluluktan güm diye atması lazımken olaylara sessiz kalıp kafa sallıyor gibiydi. Hızla gelişen aşk üçgeninde ben kendimi farklı hissediyordum. Kafamı meşgul eden soruları bir yana bırakıp Muhammed'e yanıt vermek için doğru kelimeleri seçmeye başladım.

" Bende bu kadar erken evleneceğimi hayatta düşünmezdim. Umarım hep mutlu oluruz, seviyorum seni. "

Seviyorum kelimesini ilk Niyazi için kullandığımı bilsem de hayatımda yeni sayfa açtığım yadsınamazdı. Onu unutmak için elimden geleni fazlasıyla yapsam da bir yanım bana hep onu hatırlatıp duruyordu. Koskoca şehirden sonra ülkeden ve kalbimden onu terk etmek zorunda kalacaktım. Muhammed ile mutlu olacağımı bildiğimden her türlü fedakarlığı göze alacaktım.
Gözlerim hayal âleminden uyanırcasına açılırken onun huzur verici sesini içimde hissettim.

"Sen benim kolum kanadımsın Cennet'im. "

"Sen benim her şeyimsin. "

Hayatımda mutluluk için açılacak defteri elinde tutan Muhammed ile telefon konuşmamızı bitirip yerimden kalkıp mutfağa bir yudum su içmeye gittim. Bu esnada telaşlı halleri ile dikkatimi çeken ikiz bozuntusuna baktım. Sinirden patlatacak bir dinamiti andırıyordu âdeta.

" Buradan gitmeden önce seninle bir şey konuşacağım. "

Belki bir gün hayallerimi ellerimden alan bu ikizi de özlerim? Niyazi istemsizce aklıma gelirken bardağın dolu kısmına bile olumlu şekilde bakamıyordum. Vaziyetim giderek kötüye gidiyordu, sanki toparlanamıyordum.

" Ne konuşacağız ki ?"

Ne kaldı zaten konuşacak? Sen beni benden koparıp giderken dilim konuşmaya yanaşmıyor. Ben böyle olsun istemedim. Kalbimin dörtte üçü ondan ibaretken koca bir ülkeyi bırakıp gitmek zorunda olacağım için fazlasıyla üzgünüm. Oysa ben senin mutluluğun için her şeyi yapacağımı biliyorum sevgili laptop kafalı, sucuklu yumurta sevdalısı Niyazi.

" Annem babamı aldatıyor. Kendi gözlerimle gördüm. "

"Bu hikâye çoktan kapandı diye biliyorum ben. "

"Hayır dinle beni, anlattıklarıma yalnızca kulak ver. "

"Seni dinliyorum. "

Bir saat sonra.

Su konuşmayı bitirdikten sonra annemin aniden gelen telefon ile dışarı çıkması diklatimden kaçmadı. Bende hızlı bir şekilde üzerime hırka geçirip annemin izinden gittim. Keşke gitmez olsaydım dedim. Annem babamı yıllardır seviyorum ayağına aldatıyor. İçim kan ağlaya ağlaya bu gerçeği saklamama kararı alarak olanları kameraya çektim. Annemin başka bir adamın elini tuttuğunu görmek ne acı bir duygu öyle. Hislerim mahvolmuşken burayı terk etmenin artık benim için hiç de zor olmayacağını anladım. Gözyaşlarımla eve dönüp babama her şeyi ince ayrıntısına kadar anlattım. İkizimden de özür dileyip geçmişte yaptığım hatayı telafi etmeye çalıştım. Eğer ben izin verseydim babam annem yüzünden mutsuz olmayacaktı. Ve annem de kendi hayatını yaşayacaktı. Yaptığım kabahat boyumu aştı.
Babama ispat olarak videoyu gösterirken gözlerimden dökülen yaşlara hakim olamadım. Babam şefkatle saçlarımı okşarken en geç yarına boşanmak için mahkemeye dilekçe vereceğini söyledi.

Çekirdek ailemin dağılışına şahit olmak içimi kemiriyor, canımı yakıyordu. Ne yapacaktım şimdi ben? Annem babam bir yandan da ilk aşkım. Her şeyi bırakıp gitmek zorunda kalacaktım. Odama geçip duygusal şarkılar eşliğinde saatlerce ağladım. Ağladıkça güçlü olacağıma inandım. Birkaç dakika sonra annem eve geldiğinde babam evden çıkmak için kapıyı açtı. Annem olup biteni anlamak için babamın arkasından gitmeye çalıştı.

"Bu saatte nereye gidiyorsun?"

"Ne önemi var ki? "

"Bir şey mi oldu? "

"Yok canım, aldatılan ilk erkek değilim. Hem zaten senin beni sevmediğin belliydi evde durduğun yok. Sen kendi çöplüğüne gidene kadar ben burada olmayacağım. Bu ihanetini hayatım boyunca unutmayacağım!"

"Gitme açıklayabilirim. "

"Kanser olan eşini seninle aldatan adamın karaktersizliğini mi açıklayacaksın?"

Babam annemin gözlerine kızgın ve öfkeyle bakarken annem merdivenlerde oturup ağladı. Hıçkırığı her yeri kaplarken babam da gitti. İçinde kopan kıyametin nasibini herkes aldı. Bu yangından kimseler sağ salim çıkamadı.

Annem bir saat sonra ağlamayı bırakıp yerinden kalktı. Çantasından çıkardığı telefonla birini aradı. Gözlerden damlayan yaşı da ayaklar altına alıp merdivenlerden aşağı indi. Çok geçmeden kapıda bir araba belirdi. Annem o adama doğru gitti. Babamı aldattığı adam anneme sarılırken ben olduğum yerde ölmek yok olup gitmek istedim. Annem hatasını örtüp babamla mutlu olmasını istediğim insan bize de sırtını dönüp gitti. Arabanın içine binerken ağlamayı kesti, gülümsedi. Yüzündeki maskeyi gören gözlerimden damlayan acı yaşları tutamadım. Hüzünle beraber tutunduğum merdivenden düşer gibi oldum. Tam da o sırada bir el imdadıma yetişti. Eğer o olmasaydı benim vaziyetim kim bilir nice olurdu?

"İkiz kendine dikkat et. Bizim bizden başka kimsemiz kalmadı. "

Haklıydı, bizim bizden başka kimsemiz yoktu artık. Yabancı olduğum dost elini tutup ayağa kalkarken yeniden ağladım. Annem ve babam artık yoktu. Kimsesiz gibiydik. Su halime üzülmüş olacak ki beni sakinleştirmek için eve götürdü. Ve ben kendime bir daha gelemedim. Muhammed'i arayıp evlilik tarihini erkene almasını rica ettim. Ruhuma artık dar gelen bu ülkeyi arkamda bırakıp gitmek istedim. Benim buralardan gitmem gerek, ebediyete doğru.

BÖLÜM SONU.🌹

Selâmûn Aleyküm güzel insanlar. :') ^_^

Yanımda olan kitabı okuyan herkese çok teşekkür ederim.

İyi ki varsınız. Sizi çok seviyorum.

Final için geri sayım başladı!

Zamane Gençleri 1 #Texting |TamamlandıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon