1.3

39.4K 2.4K 473
                                    

Denizin imkansız aşkını son kez gördüğü günün gecesinde kasvet havada kendini belli etmeye başlamıştı, denizin dalgaları kayalıkları sertçe döverken deniz içine düşen her şeyi alacakmış gibi huzursuzdu. Birden soğuyan hava gelecek fırtınanın habercisiydi, sıcak günlerde hep açık olan uzun camı kapatmıştım. Bedenim üşüse de kalbim sıcacıktı, çünkü yalnız hissetmemek için bana kendinden bir şeyler veren biriyle konuşmuştum. Çok garipti, kısa sürede onu bu kadar tanıyabilmem garipti. Onun kalbini görüyordum, içinde iyilik olan kalbini görüyordum. Bu yüzden içimdeki korku bir anda büyüyüp çığ gibi ruhuma düştüğünde o çığın altından çıkmayı başarmıştım, korkuyla yaşayamazdım. Kendimi engelleme fikirlerim o anda bana mantıksız gelmeye başlamıştı. Ona bir şeyler hissedecek olsam bunu nasıl engelleyebilirdim ki?

O akşam büyük bir rahatlıkla yatağıma girdiğimde uyumaya çalışırken yağmaya başlayan yağmurun cama çarpan damlalarının sesi kulağıma bir ninni gibi geldi ve kısa sürede uykuya daldım.

****

meteuygar: Günaydın güzellik :)

Sabah alarmın beynimi kazıyan sesiyle uyandığımda telefonumda gördüğüm mesaj kısa sürede ayılıp gözlerimi büyütmeme sebep olmuştu, bana iltifat ediyordu! Bana iltifat ediyordu ve bu çok
hoşuma gidiyordu!

badesaygin: Günaydın kibar beyefendi

badesaygin: Bu saatte neden kalktın?

meteuygar: Çekimim var

badesaygin: Sana bol şans :)

meteuygar: Şansım olsa zaten...

meteuygar: Neyse sabah sabah kafa ütülemeyeceğim

meteuygar: Sonra görüşürüz

badesaygin: Görüşürüz

Mete'yle olan kısa konuşmamızdan sonra dışarıda etkisini gösteren yağmurlu hava yüzünden siyah dar pantolonumun üstüne çok da ince olmayan kırmızı bir tişört giydikten sonra siyah deri ceketimi dolaptan çıkarmıştım. Hazırlanırken aklımda olan şey Mete'nin mesajıydı. Sesimi Karadeniz'in diğer kıyılarına gönderebilecek kadar yüksek seste çığlık atmak istiyordum. Bunun sebebi sadece Mete değildi, sebebi son günlerde karışan hayatımdı.

Gece annemin de olduğu fakat ayrıntılarını hatırlamadığım karışık rüyalar görmüştüm. Her ne kadar odağım mesajda olsa da annemin bana anlatmaya çalışıp anlatamadığı şeyler kafamın bir kenarında beynime ince iğneler saplıyordu. Çok rahatsız edici bir histi.

Kabaran saçlarımı tarayarak düzene soktuktan sonra kapatıcımı elime aldım ve göz altıma yaydım. Kapatıcıyı süngerimle cildime yedirdikten sonra biraz rimel ve dudak nemlendiricisi sürdüğümde hazırdım. Sıkıcı bir ders günü daha başlamak üzereydi.

Evden çıktığımda insanların beni deli sanmaması için çantamın içine attığım şemsiyeye baktım, yağmur o kadar güzel yağıyordu ki kimseyi umursayacak durumda değildim. Bu sebeple o şemsiye gök yere inmediği sürece açılmayacaktı.

Okula vardıktan sonra Ela ve Yağız'la kafeteryadaki boş masalardan birinde bir süre lafladıktan sonra sızlanarak ilk derslerimize gitmiştik. Gün bütün sıradanlığıyla ellerimizden kayıp gittiğinde ise çıkışta bir şeyler yapmaya karar verip bir alışveriş merkezine gidip beraber yemek yemiştik. Yağız'ın saçma esprileri, benim isyan eden bakışlarım ve Ela'nın Yağız'ın üzerinde dolanan gözleri gün boyunca yerini korumuştu.

Yemek yedikten sonra fazla oyalanmadan ayrılıp evlerimize dağılmıştık. Eve geldiğimde annem ve babam büyük bir sessizlik içinde akşam yemeği yiyorlardı. Onlara selam verip odama çıktım ve üzerimdekilerden seri hareketlerle kurtulup kendimi banyoya attım. Yorucu bir günün ardından sıcak bir duş alıp kasları gevşetmek çok hoş bir histi. Üzerime pijamalarımı giyip saçlarımı havluyla sardım ve kurutmaya üşendiğim için sadrazam misali odamda dolaştım. Telefonu elime aldığım gibi mesaj bildirimlerini görüp Instagram'a girerken Mete'yi fazla bekletmiş olmanın telaşıyla dudağımı dişledim. Ama gördüğüm mesaj bana bu endişemi unutturmuştu...

meteuygar: Bugün bir şey fark ettim

meteuygar: Gerçekte çok daha güzelsin

****

Pamuk eller oylara. Seviyorum sizi, görüşmek üzere 🖤

ig: pluviamore

Dert Ortağı ~texting~Onde histórias criam vida. Descubra agora