''Portre.'' Bölüm:21

625 63 17
                                    

 UZUN BİR BÖLÜM OLDU :D YAZARKEN UYKUM GELDİ YA NEYSE DESTEKLEDİĞİNİZ VE OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER :)X BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN! MÜZİKLE BERABER OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR, MULTIMEDIE HARRY :)X -L                                         

                                                         ***

Yatağa uzanmış aynada ki yansımadan kendi hareketlerimi inceliyordum, eve döndüğümüz de Harry odasına çekilmişti. Angela ise duvarda ki kanı yaladıktan sonra ortadan kaybolmuştu ve şimdi buradaydık işte ben, oda ve tavanda ki garip çizimli meleklerle İsa. Tanrım bana yardım etmen gerekiyor bunu biliyorsun değil mi?

Biri sertçe kapıya vurdu, başımın altında birleştirdiğim elleri çektim ardından havadan destek alarak yataktan kalktım. Kapıya vuran heyecanlı kişinin Harry olmadığını biliyordum. Julia tüm dişlerini göstererek gülümsüyordu, beni iterek odanın içine girdi ve kendini koltuğun üstüne bıraktı. Kapıyı kapatıp karşısında ki yatağın ucuna oturdum ve başımı salladım.

‘’Bana anlatmalısın!’’ dedi yerinde zıplayarak, kaşlarımı çatıp ona bakmayı sürdürdüm. ‘’Angela buradaydı ve benim burnum kanadı sonrasında ise Angela duvarı pençeleriyle delerek kanı yaladı.’’ İç çektim, o zaten bütün bunları biliyordu. Helena evdeydi ama bize hiç karışmamıştı ve onun uzaktan izlediğini biliyordum.

‘’O seni öptü değil mi?’’ Julia’ya baktım, gözleri parlıyordu. Gözlerimi yere çevirdiğim de hala cevap beklediğini dizime uzanıp dokunmasından anlamıştım.

‘’David aklımızla oynuyor olabilir Julia, Harry kimseye karşı hiçbir şey hissedemiyor.’’ Ellerimi geriye atıp tavanı izledim, Julia’nın derin nefes alışlarını duyabiliyordum.

‘’Harry her zaman karanlık taraf oldu ama şu siyahı beyaz yapamazsın saçmalığınız yüzünden size ve insanlara her şey imkânsız geliyor,’’ bakışlarımı tavandan sinirlenmiş Julia’ya çevirdim. ‘’ben aşkın ne demek olduğunu biliyorum Lucy bence bundan bu kadar korkmamalısın.’’ Kollarını birbirine dolamış bana bakıyordu. ‘’David’i sevdiğimi unutuyorsun.’’ Diye uyardım onu. Başını ‘hayır bu tam bir saçmalık’ dercesine boynunun etrafında döndürerek salladı.

‘’Hadi ama birkaç ay sonra Harry için yanıma geldiğin de sana tam da şuandan bahsedeceğim.’’ Dedi ve kıkırdadı, koltuktan kalkıp yanıma geldiğinde o iğrenç elbisesine bakıp burnunu kırıştırdı hemen sonra omuzlarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı. ‘’Sandra yüzünden kalbi kırıldı ve benim de David yüzünden kalbim kırıldı ikimizin de aşka inandığını sanmıyorum. O yanlışlıkla olan bir şeydi, eminim Harry de bunu istememiştir.’’ Julia sinsi bir şekilde gülümseyip kulağıma doğru eğildi. ‘’Sakın pişman olacağın şeyler söyleme, Cassy.’’ Çıkış kapısına yöneldiğinde bana bakıp gülümsedi. ‘’Burnunun kanamasını dert etme, David senin zihninle oynamaya çalıştığı için yâda seni etkisi altına almaya çalışıp duvar ile karşılaştığı için kanamıştır.’’ Dedi ve omuz silkip son kez gülümseyerek beni yalnız başıma bıraktı.

 Evde ki herkesin çoğu konu da rahat oluşunu anlayamıyordum çünkü en basit olayda eller panikle çırpılırken en önemli konuda sadece ve sadece omuz silkilip gülünüyordu. Julia’nın dediği mantıklıydı belki de David yüzünden olmuştu ama eğer öyleyse o bizim yerimizi biliyordu ve bizi izliyordu. Bu düşünceyle beraber titredim.

                             ***

Cold FLOWWhere stories live. Discover now