''Sorguluyoruz''Bölüm:96

105 13 6
                                    


Harry'nin Bakış Açısı 



Evden ayrıldığımda daha huzurlu hissediyordum. Önce annemin mezarını ziyaret etmeye gittim, karanlıkta sizi, sizden başka rahatsız edebilecek hiçbir şey olmazdı. 

Geçen bıraktığım çiçekler hayvanlar tarafından çalınmış olmalıydı, yenilerini bırakıp yere çömeldim. Annem öldüğünde çok gençti ve harika bir kadındı. O babamın ihaneti yerine kurban giden sıradan bir insandı veya ben öyle sanıyordum. 

''Seni özledim.'' Dedim, toprağının üzerinde ellerimi gezdirirken. Cevap gelmeyeceğini bile bile onunla konuşmakta en acı kısmıydı. 

Birkaç dakika daha durduktan sonra ayağa kalktım. 

''Burada olmana şaşmamalı,'' Fısıltılar eşliğinde seremoniyi karşıladım, ''bize istediğimizi getirdin mi?''

Arkadaşlar, manyağın yeri yoktur. Manyak her yerde delidir. 

''Size Cassandra'yı vermeyeceğim.'' Dişlerimi sıkarak gölgeye döndüm. Belli bir cisme sahip olmaması onun için kötü bir durumdu ne de olsa yumruğumun o enfes tadına bakamayacaktı. 

Gölgedeki varlık derinlerden gelen bir kahkaha atarak bana doğru yaklaştı. 

''Cassandra mı? Cassandra'yı isteyen de kim?'' 

''A-ama sen--'' Kekelemenin zamanı gelmişti! 

''Kumlu bebeğin Cassandra olduğunu mu sanmıştın? Ne yazık... İnsan bedeninin ardına gizlenirken kim olduğunu unutmuşsun seni boynuzlu!'' 

''Sanmadım, öyle!'' Gölge sinirlerime dokunuyordu, aynı şekilde ona çıkıştım.

''Kardeşinin olduğunu anlamadın yani? Seni aptal! Kan bağınız onunla Cassandra ile değil. Biz istediğimizi çoktan aldık, itaatkar kardeşinin beyni de pek bir itaatkar çıktı. Eve gitsen iyi olur, Harold.'' 

Hiçbir şey söylemeden eve koştum. 

Bir insan kadar endişeli ama bir o kadar da kendim kadar sinirliydim. 


Eve vardığımda, evin pencerelerini şimşek sarmalamış çakıp duruyordu. Evin etrafındaki bütün bitkiler yerlere saçılmış, kurumuşlardı. 

Gölde yüzen hayvanlar bile artık yaşamıyordu. 

Koşarak eve girdim çığlık sesleri geliyordu, Cassandra... Ben eve girmek için kendimi zorlarken içeriden cam sesleri geliyor peşine tahtanın parçalanan sesini işitiyordum. Kapı açılmamak için ellerimin arasında adeta direniyordu. 

Tüm gücümle zorladım fakat evin etrafını saran bu şey bana karşı direniyordu biraz geri çekilip kendimi topladım. Tekrar kapıya yaklaştığımda derin bir nefes alıp tüm gücümle tekrar ittirdim. 

Bu kez etrafta şimşekler çakıyor, kolum bile kararıyordu. 

Daha da zorlayarak evin kapısını açmayı başardım, mühür bozulmak üzereydi. Ama buraya gelen şey temkinliydi, beni yoracaktı. Yukarıya ulaşmaya çalışırken ayağıma dolanan şimşeklerden kurtulmaya çalıştım. 

Mavi insana huzur veren bir renktir. Bu gece bana huzurun çok daha ötesinde, umutsuzluk veriyordu. 

Tahta parçalarına giren ayağımı yırtarak çıkarırken Cassy'nin ağlama sesi ile başımı yukarı kaldırdım. Bir kez daha çaresiz hissediyordum, kendimi toplayarak merdivenlere ilerledim. Sonra ardımdan kapı çarptı ve bir şey beni hızla geçerek yukarı ulaştı. Kim veya neydi bilmiyordum ama acele etmezsem Cassandra ölecekti. 

Cold FLOWWhere stories live. Discover now