''Sen Benim Hikayemsin'' Bölüm:52

489 42 1
                                    

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAAYIIIN SİZİ SEVİYORUM :)X

 2. Hafta Sonra

 

Glaries’in acısını yaşamaya devam ediyordum, Glaries benim için daima önemliydi. Onu severdim ve onu önemsiyordum. Geceleri uyandığımda Harry uyumam için başımda bekliyordu ve neredeyse sabaha kadar orada duruyordu. Günler benim için yavaş geçiyordu sanki zaman durmuş gibiydi, aynı şekilde aynı hızda ilerliyormuşuz gibiydi. Rüyamda gördüklerim ilginç haller almaya başlamıştı artık ağlamak yerine gülümsüyordum, uyanmak yerine her geçen gün daha çok uyuyordum. Burnumu yastığa sürttüm ve başımı kaldırdım, Harry yanımda yüzüstü yatıyordu. Elimi kumaşın içinden geçirip bana dönmesi için tırnaklarımı derisine batırdım.

‘’Birileri yaramazlık peşinde sanırım?’’ dudaklarının arasından çıkan kelimeler beni tahrik ediyordu. Glaries’i hatırla ve üzül Cassy… Ama hayır, şuan gerçekten bu olmuyordu ben hiçbir şekilde hiçbir şey için üzülemiyordum.

‘’Sanırım rüyamda çok tahrik oldum.’’ Dedim dudaklarımı ısırarak, bacağımı kendine doğru çekti ve iki bacağının arasına aldı.

Boynuma eğilip beni öpmeye başladığında ise saçlarını diplerinden ayırırcasına çekmeye başladım. Geceliğimi yukarı sıyırırken ellerimin aceleci tavrı beni şaşırtıyordu, gülümsedim. Vakit kaybetmeden sabah sevişmesini bana birkaç dakikalığına yaşatıp içimden ayrıldığında bacaklarımı kapatıp kaşlarımı çattım. Harry yataktan kalktığında bana bakıyordu, ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. Yanıma eğilip ellerimi yüzümden çekti.

‘’Ne oldu? Canını mı yaktım?’’ gözleri endişeyle genişlemişti. Başımı sağa sola salladım. ‘’Glaries…’’ Glaries benim kaçış yolum ve sadece bahanemdi onun için hala üzülüyordum ama bu bambaşkaydı.

                                 ***

Yeniden uyuyup uyandığımda dışarıdan sesler geliyordu Harry birine bir şeyler anlatıyordu. Kapıya kulağımı dayayıp sesleri dinlemeye çalıştım.

‘’Yani siz seviştikten sonra ağlamaya başladı öyle mi?’’ Julia küçümseyen ses tonuyla sorup kahkaha attı. ‘’Evet…’’ diye mırıldandı Harry. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. ‘’Bu aralar çok fazla şey yaşadı belki de ona biraz zaman vermelisin. Yanında ol ve kızı her fırsatta becermeye çalışma.’’ Dedi Juliana, ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Üzerimi düzeltip kapıyı yavaşça aralayıp yeni kalkmış izlenimi bırakmak için baygın gözlerle bakmıştım.

‘’Uykucu.’’ Diye takıldı Julia ve gülümseyerek odasına ilerledi, o odada ne yapıyordu merak ediyordum. Gülümsedikten sonra Harry’ye döndüm ve kızaran gözlerine bakıp aynı şekilde gülümsedim. ‘’Midem bulanıyor ama çok açım.’’ Yarım ağız gülümseyip bileğimden tuttu ve aşağı doğru çekiştirdi. Merdiven basamaklarının başındayken sırtına aldı ve koşarak aşağı indi, mutluluk çığlıklarım etrafta yankılanırken salonun önünde durduk. Birkaç kadın ve Bayan Valeries bize bakıyorlardı, Harry ile bakışıp kıkırdadık.

‘’Bu kız yeni hizmetçiniz mi?’’ diye sordu Bayan Valeries’in yanındaki kadın diğer kadının kulağına eğilerek. Kaşlarımı çatıp ona baktım.

‘’Aslında madam, adım Cassandra ve soyadım,’’ Harry’ye döndüğümde uzun kirpiklerinin neredeyse kaşlarına değeceğini fark ettim. ‘’Styles.’’ Diye tamamladı Harry, herkes ona dönüp baktığında kadının kibirli bakışları bacaklarıma düşmüştü.

‘’Anne tatlım bu yeni gelininiz oldukça temiz ha?’’ kadın canına susamış gibi konuşmaya devam ediyordu. Kadının boynundaki incide harfler kazılıydı ve her bir harfi birleştirince ‘CHRISTIAN’ adı oluşuyordu.

‘’Oğlunuzun piçliğinin nereden gelmiş olduğunu öğrenmiş oldum.’’ Diye mırıldandığımda herkes bana döndü, Harry kıkırdarken Bayan Valeries’in gözleri genişlemişti. ‘’İzninizle Madam, size yemin edebilirim ki—‘’ Harry ağzımı kapatıp beni dışarı doğru çekti.

Evin dışına çıktığımızda ona doğru yumruk savurdum ve göğsüne sertçe vurdum.

‘’Beni koruman gerekiyordu!’’ dedim ve ellerimi belime koyarak birkaç adım geriledim. Beni deli ediyordu gerçekten deli ediyordu. Kıvırcık saçlarını başının üstünde dağıtıp şeytanca gülümsedi.

‘’O kadın benim kadar olmasa da bir şeytan ve sen dişi şeytana savaş açtın Cassy, seni zaten kıçını kurtararak her gün kurtarıyorum.’’ Güldü, içten alt dudağımı ısırarak ona baktım.

Boynunu kavrayıp kendime doğru çektiğimde kasıldı ama izin verdi, dudaklarımı dudaklarının üzerinde sürtüp kıvılcım çıkarmama izin vermişti.

‘’Bu kadar ateşli olmasaydım beni sever miydin merak ediyorum?’’ diye mırıldandı nefes aralarında. ‘’Üzerine kusabileceğim bir eşim varken hayat çok zevkli.’’ Göz kırpıp geri çekildim ve o esnada mideme bir ağrı saplandı, yüzümü buruşturup hafifçe öne doğru eğildim. 

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIIIN :)X -L

Cold FLOWTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang