''Yıldızlar''Bölüm:92

117 18 30
                                    


Eski Bir Hatıra -Cassandra


Bayan Blaire ile kasabaya inmiştik, bana yeni elbiseler ile bir çift ayakkabı seçtirmişti. Benim için dikilecek olan elbiseyi seçtiğimde Bayan Blaire oldukça mutlu görünüyordu, beni gerçekten seviyordu. 

Juliana evde kalıp bütün gün yatmayı tercih ederken biz bir yerlere gidip vakit geçirmeyi tercih etmiştik. Öyle ki kiliseye dahil uğramıştık, Bayan Blaire'in işi olduğu için onu kapıda bekledim. At arabasına binerek eve dönüş yolunu tuttuk, o çok iyi birisiydi ancak ailemin konusu açıldığı zaman şehrin karışık olduğunu, ailemin gelmemi istemediğini ve zaten aile dostu olduğunu söyleyerek bir de cebinde taşıdığı mektupları bana gösteriyordu. 

Daha fazla konusunu açmayıp sessizce eve dönmeyi bekledim. Arada göz göze geliyorduk bende gülümser kafamı çevirirdim. 

Büyük çukurun içinden geçerken bayağı bir sarsıldık neredeyse kafamı köşede asılı duran çana çarpacaktım. Bayan Blaire yüzünü buruştururken elinde tuttuğu kumaş çantasından kumaş mendil çıkarıp bana uzattı. Boğazında gıcık varmış gibi öksürükle temizlerken camdaki yansımama baktım, burnum kanıyordu. 

''Oh,'' diyerek iç çektim ve uzattığı mendili kibarca alarak burnuma tuttum. ''teşekkürler...'' 

Bayan Blaire başını sallamakla yetindi. 


Nihayetinde eve varmıştık. Bayan Blaire adama ödeme yaparken beni eve yönlendirdi. Hemen eve girip banyoya koştum. Bu saatte sıcak suyu kaynatmak bayağı bir zamanımı alacaktı yine de banyo mu yapacak, temizlenecektim. 

Sıcak suyu taşırken bir müddet sonra belime ağrı girmeye başladı, evin hizmetçisi uyuyordu ve ben Julianadan yardım isteyemezdim. Geldiğimden beri yeterince yük olmuştum, Harry ise aklıma bile gelmemeliydi. Bu yüzden suları kaynatarak taşımaya devam ettim. Alnımda biriken ter damlalarını elimin tersiyle sildikten sonra derin bir oh çekerek, üzerimdeki kıyafetleri çıkarmak üzere yatak odasına yöneldim. 

Balkon kapısı açıktı, perde rüzgarın etkisiyle tavana kadar yükseliyordu. 

Etrafıma bir göz atıp balkon kapısını kapatmaya gittim. Bu ev gerçekten garipti, ne zaman ne olacağı belli olmuyordu. Balkon kapısını kapattıktan sonra üzerimdeki bana aykırı olan elbiseyi çözmeye başladım. Yavaş yavaş arkamı dönerken biri banyo kapımda belirdi ve ben geriye sıçrayarak duvara yapıştım. 

''Tanrım!'' diye bağırırken elimle kalbimin üstünü tuttum. Harry banyo kapısına yaslanmış, kollarını da birbirine dolamış bir vaziyette yeri seyrediyordu.

''Seni korkuttum değil mi?'' Yüzünde pis bir sırıtış ortaya çıkarken açılan ağzımı kapattım. ''Balkondan girmedim, kapını geceleri kitlemelisin.'' Demek bu sapık benimle oyun oynamayı seviyordu? Yada gıcık etmeyi. 

Onu görmezden gelerek yanından geçip banyoya girdim ve yüzünü bana döndüğü an kapıyı yüzüne çarptım. Anahtarı deliğinde çevirirken Harry'nin kahkahası içeri kadar geliyordu. 

''Ciddi misin?'' dedi, hala kapının önündeydi. 

''Ne istiyorsun?'' 

''Sadece canımı sıkıyorsun.'' Nefesini üfleyerek söylediği bu cümle de benim canımı sıkmıştı. 

''O halde buradan giderek beni bir süre görmezden gelebilirsin?'' Üzerimdeki kıyafetleri çıkartırken yönelttiğim bu öneriyi dikkate almasını umdum. Ama o son zamanlardaki alaycı tavrını tekrar takınarak kahkaha attı. 

Cold FLOWWhere stories live. Discover now