''Boğuluyorum''Bölüm:78

204 26 23
                                    


Karnımda gezinen elleri hissetmemle beraber gözlerim açıldı. Bu bir elden çok pençe dolanıyormuş gibi hissettiriyordu. Neredeyse günlerdir hatta aylardır doğru düzgün yemek yememiştim, boş midemden yükselen bulantı kalkmama daha çok yardımcı oldu fakat bileğimden vücuduma yayılan akım geri yatmama daha çok yardımcı olmuştu. 

''Neler oluyor.'' diye tısladım. 

''Oh! Demek uyandın sevgilim.'' Harry karşımda belirince vücudum bileğimden gelen akımdan daha çok titremişti. 

''Ve uyanır uyanmaz seni gördüm,'' dişlerimi sıkarken nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Harry biraz daha yaklaşıp hafifçe eğildi, gözleri o kadar karanlıktı ki eski yeşillerini zar zor hatırlayabiliyordum. ''ne mutlu bana, çok şanslıyım...''

''Hadi ama Cassandra! Sen hiçbir şeyden memnun olmaz mısın, ha?'' Kaşlarını alayla kaldırıp parmağını bana doğrulttu. İlk kez adımla hitap etmişti. 

Bileklerimi hareket ettirmeye çalıştım ama daha çok canım yanıyordu ve bunun etkisiyle enerjimin tükendiğini hissedebiliyordum. 

''Seni lanet olası,'' dedim tükürürcesine ama o hala işleri alaya alıyordu. 

Aniden kapılar açıldı, o dev kapıların açılmasıyla bütün dikkatim dağılıp gitmişti. Bir çığlık koptu. Harry'e göz ucuyla baktığımda eğleniyor gibi duruyordu, nede olsa o baş şeytanımız. 

''Bu kızla anlaşma mı yaptın?'' Harry'nin yüzüne inen ciddiyet, tepemize toplanan kara bulutlar ve karşımda duran kızın şaşkınlığı ile ne yapacağımı, ne tepki vereceğimi bilemedim. 

Soğuk hızla odayı doldururken ellerimin titrediğini hissedebiliyordum oysa uyuşmaktan onları neredeyse kaybettiğimi düşünmeye başlayacaktım. 

Harry ayağını sertçe yere vurdu, başının üstünde ileri geri sallanan saçlar ve boynunda beliren şah damar görüş alanıma istemsizce girince titredim. İlk kez korkuyu hissettiğimi hatırlıyordum, ilk kez korkuyu onda böylesine hissediyordum. 

''Bana cevap ver!'' Dikkatini bana vermişken bende Maddy'e odaklandım. Bir şeyler söylemeye çalışıyor gibiydi. O bir insan olsaydı, korkudan şu an ölebileceğine yemin edebilirdim. Yanında duran yaratıklar çok kıpırdanmasına karşılık dizinin arkasına sertçe vurup düşmesine neden oldular. Harry üzerindeki uzun paltoyu düzelterek boğazındaki yapay gıcığı temizledi ve kızın yanına doğru ilerledi. 

Dudaklarım aralanmışken bir şeyler söylemem gerekti; Dur, yapma! gibi... 

''Ona eziyet ettim, efendim! Dediğiniz her şeyi yaptım, yemin ederim!'' Maddy'nin sesindeki çaresizlik, onu koruma içgüdümle birleşiyordu. Ve biliyordum ki böyle devam ederse kendi hayatıma mal olacak bir şey yapacaktım. ''Harry!'' diye bağırdım en sonunda. 

Topuklarının üzerinde döndü ve gülümsedi. 

''Demek küçük hanım konuşmaya karar verdi?'' 

Maddy'e baktığımda bana yalvarırcasına bakıyordu. Buradan birinin ölü bedeni olacaktı elbet ama o Maddison olmamalıydı. Bana yardım etmişti ne de olsa. 

''O, o,'' hadi Cassy, bir yalan bile bulamıyor musun? ''seni öldürme planımı ağzımdan kaçırdığımda karnımı tekmeleyerek neredeyse beni öldürecek duruma geldi. S-sana itaat eden birine böyle mi yapıyorsun, seni alçak!'' Harry'nin gülümsemesi genişledi, Maddy ise minnet dolu bakışlar atıyordu. 

''Seni öldürmek isteyen birini koruman ne garip özellikle de benim için çalışan birini!'' İşte şimdi kötü yakalanmıştım. ''Götürün onu buradan!'' diye bağırdı tekrar, kız çırpınıp yalvarırken Harry kaşlarını çatarak ona bakıyordu. 

Cold FLOWWhere stories live. Discover now