''Lanetli Cam Şişe'' Bölüm:42

469 44 8
                                    

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)X SİZİ SEVİYORUM, İYİ OKUMALAR :))X -L

‘’Melekler beni seviyor, senin bunu yapmana gerek yok ve ne demek istiyorsun Tanrı aşkına!’’ sesimi yükselttiğimde çevredeki birkaç insanın gözleri bizim üzerimize çevrilmişti. Kadının bileklerini serbest bıraktım, Maria parmaklarını havaya yükseltip broşuma değdirdi. Belirginleşen birkaç ışıltıdan sonra gözlerini cebime çevirdi. ‘’Ne demek istediğimi yakın zamanda anlayacaksın.’’ Dedi ve elini cebimin dışına doğru kabaran kutuya baskı uygulayarak ışıltı çıkmasını sağladı. Kulağıma eğildi ve fısıldadı, ‘’Dikkatli ol Harry, sana güveniyorum. Yeniden görüşeceğiz.’’ Yanağımı öptükten sonra hızla oradan uzaklaştı.

Des’i yanımda bulamayınca odanın içinde göz gezdirdim. Arkamı döndüğümde biri bana çarptı ve gürültünün arasında duyulmayan sesiyle bağırarak geriledi.

‘’Hey, özür dilerim iyi misin?’’ çarpan kişinin Sandra olduğunu fark edince içimden kendime küfür ettim ve ona yardım etmek üzere kollarımı uzattım.

‘’Önemli değil, benim hatam.’’ Deyip gülümsedi. ‘’Oldukça iyi bir aileye sahipsin.’’ Dedi benden önce davranarak. Odayı gösterdi ve yeniden gülümsedi.

‘’Bu karşımdaki güzel bayan burada olduğuna göre, benimle dans etmek ister mi acaba?’’ daha fazla bekleyemezdim ondan öpücüğümü almak zorundaydım. O başka bir konu açmamı beklerken teklifim karşısında biraz afallasa da kabul etti.

Sandra’nın beline doladığım kollarımı biraz daha kendime bastırmak için kullandım, mavi gözlerini kırpıştırıp memnun ifadesiyle dudaklarını yukarı doğru kıvırdı.

‘’Öp beni.’’ Dedi dansımızın ortasında. Birkaç kere gözlerimi kırptıktan sonra pembe dudaklarının üzerini dudaklarımla öptüm. Elim cebimdeki kutuya gitti.

Sandra geri çekildiğinde kutuyu verme hissim onunla beraber kaybolmuştu neden bilmiyorum ama kutuyu ona vermek istemiyordum.

                                  ***

Gecenin ilerleyen saatlerinde Des merdivenlere çıkmış dikkatleri üzerine çekmişti. Kristal cam bardağa kaşıkla vurarak herkesi susturmuş, konuşma yapmak üzere herkesi kendine bakmaya zorlamıştı.

‘’Bu gece eşimin yeğenin doğum günü ve benim de yeğenim sayılır. Kadehimizi 18’ine basan küçük Harry’ye kal-‘’ Des aniden durakladı, Sandra’nın belinde olan ellerimi çekerek çığlığın olduğu yere doğru koştum.

Annemin odasından gelen derin çığlığın Anne’ya ait olduğunu biliyordum yani teyzeme. Kapıyı araladığım da teyzemin dizlerinin üzerine oturmuş ağladığını gördüm ve yanına koştum. Bir bedeni kendi bedeniyle örtmüş ağlıyordu.

‘’Onu… Yapmaması için… Durdurmaya çalıştım,’’ hıçkırıklarına boğulan teyzemi çektiğimde yatan kişinin annem olduğunu fark ettim. Donmuş kanım artık bedenimden çekilmişti, o an yok olmak istemiştim. Des geldi ve teyzemi yerden kaldırdı, karnını tutarken ağlamaya devam eden teyzem çıkmamak için direniyordu.

‘’Anne…’’ dedim dizlerimin üzerine düşerek, moraran dudaklarının çevresinde kan vardı. Elini tutmak için sıkılaşan parmaklarını gevşettim, küçük cam şişe zeminin üzerinde yuvarlandığında şişeyi yakalayıp ne olduğuna bakmak üzere avuçlarımın arasına aldım. Kendi kanını lanetleyerek kendini öldürmüştü, dudaklarının çevresindeki kanın anlamı buydu. Gözlerimi tavandaki meleklere çevirip öfkeyle baktım. ‘’Siz annemi öldürdünüz!’’ diye bağırdığımda evde büyük bir esinti geçmişti.

Camı avuçlarımın arasında sıkarak toz haline getirdim, bağırmaya devam ediyordum. Annemin dizlerimin altında ezilen elbisesini çekerek okşadım ve ona son kez bakarak başımı salladım. ‘’Bunu neden yaptın anne?’’ sesim kısık çıkıyordu, omuzlarımda sıcak avuçları hissettiğimde dokunan kişiye döndüm. Sandra acıyan gözlerle bana bakıyordu, kaşları bir anda çatıldı ve annemin biraz ötesindeki yere odaklandı. Başımı çevirip baktığı yere baktım bu bir mektuptu. Annemden kalan son mektup…

Gözyaşlarımı silerek mektuba uzandım, mühürlenmişti.

‘’İnsanları göndereceğim. Üzgünüm Harry.’’ Dedi Sandra şuan onun insanları göndermesine değil benimle oturup bana sarılmasına ihtiyacım vardı. O çıktıktan sonra mektubu açarak içindeki yazanları okumaya çalıştım.

‘’Merhaba oğlum,

 

Bunun bu gece olmasını istemezdim ama baban bir hata yaptı ve… Ya sen ölecektin ya da… Tanrı bize erkek çocuk vermiyordu yılda sadece iki kere deneme hakkım vardı ama olmadı. Baban bunun üzerine gidip meleklerle anlaştı ancak meleklerin anlaşması oldukça ağırdı. Babanın canını istediler, baban kabul etti. Sen doğduğun gece ben yalnızdım küçük kıvırcık meleğim, o gece baban lanetlendi ve babanın ruhunu istemediler. O gece beni başka bir kadınla aldattığı için ve o kadının kanıyla kendini beslediği için sonsuza kadar lanetlendi. Onsuz büyümeni istemedim, belki de bunun için beni sorumlu tuttun çocukluk zamanlarında ama bu benim hatam değildi. Öyle miydi Harold? Seni istediğim için benden nefret etmiyorsun değil mi? Melekler ailemize uzun bir süre kızgın kaldılar ve 18. Yaş gününde ruhunu geri alacaklarını söylediler. Korktum… Sen ailemizi devam ettireceksin Harry, ben yalnız bir kadındım ama sen yalnız olmayacaksın. Senden istediğim tek bir şey var sevdiğine inandığın kadını koru ve ‘asla’ babanın bana hissettirdiklerini ona hissettirme. Bir kadın âşık olduğunda kuşun kanadı kadar hafif olabilir, onu yıpratmak kolay olur sakın yıpratma. Ablan gibi sakın her şeyi herkesi terk ederek ortadan kaybolma. Herkesin sana ihtiyacı var. Beni affet Harry, teyzeni annen gibi bilmeni istiyorum o sana daima yakın oldu unutma. Onların yanına yerleşmeni ve bir sonra ki hayatında soyadlarını alarak yaşamını sürdürmeni istiyorum. Sırlardan korkma, beni ve ailemizi unutma. Her şeye rağmen seni sevdiğimi unutma, bir gün lanetim kalktığında yeniden görüşeceğiz…

 

                                           Seni Seviyorum Küçük Kıvırcığım… Annen…’’

 

Kâğıdı katlayıp tavandaki melek desenlerine baktım oradaki şeytanın bana bakıp güldüğünü hatta acımdan zevk aldığını biliyordum.

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNNN :))X FOREVER #CARRY(CASSANDRA+HARRY) Mİ YOKSA #SARRY(SANDRA+HARRY) Mİ? :D OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER :)X -L

Cold FLOWحيث تعيش القصص. اكتشف الآن