''Kehanet mi? Lanetim Yağsın!'' Bölüm:55

488 43 7
                                    

UYKULU UYKULU BÖLÜM YAZDIM :D 1. SERİ BİTİNCE 2. SİNE BAŞLIYCAM VAY BE 1 AY İÇİNDE ŞU GELDİĞİM YERLERE BAK BENİMLE OLAN HERKESE TEKRAR SONSUZ TEŞEKKÜRLER SİZİ SEVİYORUM! İYİ OKUMALAR BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIIIN :))X -L

Hala kendime gelememem benim suçum değildi bu kadınlar beni korkutuyordu. Elinde ki tahta kabuğu bana uzattı, hareketlerine bakılırsa içmemi istiyordu. Başımı sallayıp geri ittim çünkü içindeki o iğrenç yapışkan şeyi içmek… Kadın karnımı işaret etti sonra bir karanlık gözlerime hükmetti, kendimi geriye atıp çırpınmaya başladım.

Karanlığın içinde yankılanan bebek sesi beni ele geçirmişti, ilahi ses boğuk bir şekilde bana ulaşmaya çalışıyordu. ‘’Bebeği öldürecekler, onu içersen o küçük meleği(!) yok edecekler.’’ Başımı sallayıp bu sesten kurtulmaya çalışıyordum fakat yüzdüğüm suyun içinden çıkamıyor aksine daha çok dibe batıyordum.

‘’Onu içmeyeceğim!’’ karanlık yeniden aydınlandığında bulanık ellere sertçe tekme attım, kadınlar şaşkınlıkla bana bakarken arkasındaki kadınlar başlarını öne eğdiler.

Kapıda gördüğüm dev gölgeyle beraber yutkundum, kadınlar baktığım yere döndüklerinde fırsatı değerlendirip onları ittim ve kapıya doğru koşmaya başladım. Her bir ağızdan çıkan farklı kelimeler kafamı allak bullak ediyorlardı. Yansımalarda kendime bakarken gözlerimin koyuluğu ve altındaki morluklar dikkatimi çekti, beyaz kısımlar ise kızarmıştı.

İzimi kaybettirdiğimden emin olduğumda yolu bulmak için ağaç yosunlarını kullandım, ev kuzey tarafındaydı.

                           ***

Beyaz ev görüş alanıma girdiğinde benimle beraber yürüyen birini daha fark ettim, başımı çevirdiğimde kayboluyordu ama o buradaydı biliyordum. Kapıya ulaştığımda yumruğumu kapıya vurdum ve birinin açmasını bekledim, Julia karşımda belirmişti. Boynuma sarılıp beni içeri çekti, Christian hemen arkasında telaşlı gözlerle beni süzüyordu. Farkındaydı, aynı kıyafetlerle olmadığımın farkındaydı ama hiçbir şey söylemedi. Bayan Valeries de bana sarıldıktan sonra salona doğru ilerlemem için yardımcı oldular. Gözlerim koltukta rahatça oturan Harry ile buluştu, o bana duygusuzca bakmaya devam ederken kin dolu bakışlarımla ona bakmayı sürdürdüm.

‘’Seni aradık, her yerde aradık Cassandra! Nerelerdeydin?’’ Julia adımı kullandığına göre gerçekten korkmuş olmalıydı. ‘’Bilmiyorum, ilginç şeyler yaşadım.’’ Harry’ye bakmaya devam ediyordum, Harry bakışlarını elindeki kitaba çevirdi ve yarım ağız –sinir bozucu bir şekilde- gülümsedi.

‘’Endişelenmemenizi söylemiştim. Pekâlâ, Cassy söylesene hangi erkeğin altındaydın? Kıyafetlerin oldukça şık duruyor.’’ Dedi Harry alaycı ses tonuyla, bu o değildi… Canımı yakıyordu ve onun olmamasını diliyordum ama şuan karşımda bu cümleleri dile getiren o’ydu. ‘’Hey, dostum! Kızı bu şekilde yargılayamazsın.’’ Diye araya girdi Christian, onun benim tarafımdan olması şaşırtıcı bir durumdu. Harry rahatsız edici bir şekilde gülmeye devam ederken kolumu tutan ellerden kurtulup ilerledim ve tam önünde durdum.

‘’Bendeki hastalıkları, her şeyi hissedebilirsin değil mi?’’ diye sordum, cevap vermedi. Bana garipseyen bakışlar atıp tek elinde tuttuğu kitabın kapağını sertçe kapattı ve kaşlarını birleştirircesine çattı. Koltuğun kenarını tutan elini yakaladım, gözlerimi yumup ellerini yavaşça karnımın üzerine götürdüm. Bu ani ve hızlı olayın ardından gerçekleşen minik mucize beni sadece öldürüyordu. Harry’nin parmakları göbeğime değdiğinde vücuduma gönderilen akım ile titredim, sanki damarlarım vücudumda kabarıyordu. Başım yukarı doğru kalktı, nefes alışlarım zorlaşıyordu.

Cold FLOWWhere stories live. Discover now