''Tehlikeli Yüz'' Bölüm:39

501 52 12
                                    

 UNUTMAYIN SİZİ HER HALİNİZLE SEVEN BEN VARIM SAKIN İNSANLAR İÇİN DEĞİŞMEYE ÇALIŞMAYIN NE İSENİZ ÖYLE OLUN ASLA AMA ASLA KENDİNİZİ İNCİTMEYİN. LÜTFEN BİR SORUNUNUZ VARSA SABAHTAN AKŞAMA KADAR DİNLEYEBİLİRİM SİZİ SEVİYORUM BU HİKAYE SADECE BİR KURGU DEĞİL AYNI ZAMANDA BİR KIZIN NASIL GÜÇLÜ KALDIĞI İLE İLGİLİ. BİZLER BU TÜR OLAYLAR YAŞAMIYOR OLSAK BİLE DAHA DA ÜSTÜNÜ YAŞAYIP DUYGULARIMIZA HAKİM OLMAYA ÇALIŞIYORUZ, SİZİ SEVİYORUM, SİZİ SEVİYORUM SEVİMLİ TAVŞANLARIM... BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINN :)X  -L

                       ***

Tanrının artık beni sevdiğine inanmıyordum belki de sadece bana kızgındı ama şuna emindim ki artık cennete girebilme ihtimalim yoktu. Harry beni kızdırıyordu bu en iyi yaptığı şeyler arasındaydı. Ama kesinlikle ters giden bir takım olaylar vardı ve ben anlayamıyordum. Valeries ailesinin –Harry dışında- aniden evden uzaklaşması, Harry’nin gitmemesi ve Helena’nın insan olduğu halde onlara katılması açıklanamaz durumlardan bir tanesiydi.

Gece yarısını geçiyordu Harry’nin aşağıdan gelen boğuk sesini işitiyordum, ses tonu endişeliydi.

‘’Pekâlâ,’’ dedi, ayak seslerini duyabiliyordum. ‘’ona bundan bahsetme o… aynayı yok etti.’’ Bir kızın minik şaşırma çığlığı ile kapıyı yavaşça araladım.

‘’Bu nasıl olabilir? Harry onu gün geçtikçe tehlikeye soruyorsun.’’ Juliana fısıldayarak sitem etti. ‘’Unutmasını sağladım, hiçbir şekilde hatırlamayacak. Senin ona bunu söyleyecek olman onu yeniden incitecek ve belki de beni terk edecek işte o zaman seni sorumlu tutarım.’’ Harry bu kez tehditkârdı, Julia’nın derin nefes alışlarını duyabiliyordum.

Odadan çıkıp merdivenlere yalın ayak bir şekilde yürüdüm. Harry’nin yeşilleri aniden yukarı kalktı ve alt dudağını üst dişlerinin arasına aldı. Julia bu derin bakışların üzerine arkasını döndü.

‘’Burada neler oluyor?’’ diye sordum.

‘’Hiç, David’in nerede olduğunu bulmaya çalıştığımızı anlatıyordum.’’ Dedi Julia. Yalan söylüyordu az önce duyduklarım kesinlikle beni ima eden cümlelerdi ve ben bunun ne olduğunu çözecektim. Juliana bana verdiği cevabın ardından bakışlarını Harry’ye çevirdi ve başka bir şey söylemeden ortadan kayboldu.

                      *** 

Terli bedenime yapışan kumaşı ayırmak için ellerimi geceliğime götürdüm, sert toprak ellerimi çamurlaştırdığında derin çığlık atarak yataktan kalktım. Neler oluyordu? Neden son zamanlar da bunlar benim başıma geliyordu? Odanın kapısı hızla açılırken kendimi toprakla kaplı yataktan aşağı attım, bacaklarımın taşa çarpmasını umursamıyordum ama bunlar sabah olduğunda büyük acılar verecekti biliyordum. Yüzümdeki toprağı atmaya çalışırken bütün bedenimin ter ile değil de toprakla kaplı olduğunu fark ettim, Harry kollarımı kavradıktan sonra kollarını bacağıma geçirerek kucağına aldı. Ağzıma giren toprağı tükürürken tiksindiğimi belirten ses çıkardım, uyuşmuştum.

‘’Bu nasıl olabilir?’’ kollarıma bakarken ağlamamaya çalışıyordum ama hayır kesinlikle ağlamayacak sakin davranacaktım.

Küveti su ile doldurmasını izlerken kasılan yüz hatlarını inceledim, onda ters giden şeyler vardı ve kesinlikle bunu hissedebiliyordum.

‘’Şakacı kuşların işidir.’’ Soğuk sesi tüm bedenimin titremesine sebep olmuştu.

Harry

 

Cassy’nin çığlığı ile ayağa fırlayıp odaya doğru koştum. Kapıyı araladığımda yere düşen bedeni büyük bir gürültü çıkarmıştı, acıdan inlerken gördüğü şey karşısında şaşkınlığını gizleyemiyordu ki en az ben de onun kadar şaşkındım. Yatak tamamiyle toprak ile bulanmıştı ve uyanmasaydı bunun içinde boğularak öleceğine emindim yine de şimdilik bunu düşünmemeliydim. Kollarımı sıvadıktan sonra onu kucağıma aldım ve titreyen bedenini göğsüme bastırdım, boyu ne kısaydı ne de çok uzundu.

Banyonun kenarında duran minik sandığın üzerine onu yerleştirip hızlı olmamı sağlayan güçlerimi kullanarak küveti su ile doldurdum. Küvetin porselen yüzeyinden yansımasını görebiliyordum, onu bu şekilde gördükçe yüzüm daha çok kasılıyordu.

‘’Bu nasıl olabilir?’’ diye sordu, her an ağlayabilirmiş ama buna direniyormuş gibiydi.

‘’Şakacı kuşların işidir.’’ Dedim, yalanıma inanmasını umuyordum ama bakışları inanmadığının göstergesiydi.

Başka bir konu açılmadan ayağa kalkması için bileklerini kavradım. Toprak ile kaplanmış eskiden beyaz olan geceliğini süzdüm.

‘’Sana yardım etmemi ister misin?’’ bana güvenmesine şuan ihtiyacım vardı. Onaylarcasına başını salladı onu taklit eden ifademle ben de başımı sallayarak eşlik ettim.

‘’Gözlerini kapat.’’ Dedi mırıldanarak. Kıkırdayıp gözlerimi kıstım şu toprak ile kaplanan bedenini unutması için ona bu şekilde yaklaşıyordum. ‘’Daha önce de gör-‘’ ellerini dudaklarımın üzerine koyarak susmam için baskı uyguladı. ‘’Biliyorum, biliyorum ben arkamı dönerim.’’ Dedikten sonra arkasını döndü, gözlerini devirdiğini biliyordum.

Toprak olmuş dudaklarımı koluma silerken geceliği başının üzerinden çıkarıp kenara fırlattım. İçliğini ve beyaz kumaşı çıkardıktan sonra çıplak teninde sırtında bulunan toprağı incelemeye koyuldum. Sırtında ki kızarıklığa bakmak için eğilirken omzunu kavradım ve kımıldamaması için onu zorladım, kollarıyla göğsünü gizlemeye çalışırken onu durdurmamı pekte önemsememişti. Kırmızıçizgileri incelemek için toprağı sırtından attım, acıyla inleyişi her toprağı üzerinden atışımda artıyordu.

‘’Harry neler oluyor? Sırtımı acıtıyorsun.’’ Dedi en sonunda, gözlerimi kanlanmış yaraya odaklamışken bana doğru bakan bakışlarını başka yöne çevirmesi için elimle çenesine arkadan baskı uyguladım.

Ölüler hayata dönmek için artık bana mesajlar veriyordu ki sorunların yeniden kabardığını ve en kısa zaman da patlayacağını hissedebiliyordum.

‘’Bebek Ve Ölüm.’’ Kan bir an için parladı ve yeniden tırmalanmış haline geri döndü.

Şuan için korktuğum sadece bu verilen mesaj değildi, David’in bir gün geri döneceğini bilmek ve benim onun hafızasını sildiğini öğrendiğinde çıldıracak olması ve en çokta ölüler ile yaptığım anlaşma yüzünden bazı geceler uyuyamadığını öğrendiğinde daha çok aklını kaçıracak olması beni korkutan etkenlerdendi. 

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN SİZİ SEVİYORUM :)X -L

Cold FLOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin