1. İlk Karşılaşma~ İlk Kavga

6.8K 341 344
                                    


Merhabalar arkadaşlar

Öncelikle belirtmek istiyorum ki,

‼️Kitabım töre kitabı değildir‼️

Mağdur kadın okumak isteyen arkadaşlar için yanlış adres😎

Önce deli gibi zulüm edip sonra aşk böceğine dönüşen Ağa klişesi okumak isteyenler için de yanlış adres.

Adalet sembolü olmuş bir Bayram ağa, ölen karısının katili bulmak için yıllarca savaş veren oğlu Boran ve bu savaşın ortasına Mardin'in tüm ezberlerini bozacak şekilde düşen Avukat Derya.

Bol ters köşe, bol eğlence, gerçek aşk isteyenlerle yola devam edelim.

Buyrun hikayeme...🧿


   
    Bir baba için en zor şey nedir bilir misiniz? Tahtını yapıp bahtını yapamamak... Bayram ağa işte tamda bunu yaşıyordu, Mardin'de töre kan dökmesin canlar yanmasın diye ömrü boyunca verdiği savaş dillere destan olsada, kos koca aşiretlere sözü geçse de oğlunun gönül yangınına bir damla su olamamak çaresizliğin en koyu rengiydi işte...


     Oğlu Boran yine zırhını giymiş, duvarlarını örmüş, dışarıdan bakan gözlerin acısını göremeyeceği bir mesafeden hayata mecburen karışmaya çalışıyordu.

    "Oğlum, acına saygım sonsuz, bunu biliyorsun ama kaç yıl oldu? Daha ne kadar kendini yok sayacaksın? Tamam yanımızdasın ama bir o kadarda uzaktasın, sözüm erişmiyor sana. Bu yaşamak değil. Hayatın kıyısında sürükleniyorsun, yeni bir başlangıç yap." dedi oğlunun hâline içi yanarken elinden gelen ne varsa yapmış fakat derman olamamış bir babanın acılı yüreğinin sesiydi söyledikleri,

    Bayram ağa hiç bu kadar açık konuşmamıştı Boranla, oğlunun acısını anlıyordu. Sevdiğini, daha varlığını bile öğrenemeden evladını yitirmek kolay değildi elbet. Sevdiğini yitirmek ne demek en iyi o bilirdi...

  Boran dışarıdan iyi görünüyordu belki ama Elif'in gittiği gün gözündeki ışık sönmüştü. Bi daha da o ışık gözlerinde hiç yanmadı. Önceden öyle miydi ya oğlu, tam bir deli kandı Boran. Öfkesinide, sevgisinide, sevincinide doyasıya yaşardı. Elif ise durgun bi su gibiydi. Sessiz sakin, nazıyla dediğini yaptıran. Öyle tezattılar ki birbirlerine biri suyken, biri ateşti. Ama Boran'ın deli gönlüne bir tek o iyi gelmişti. Onun limanında duruluyor hayat buluyordu.

     Boran derin bir nefes aldı. Babasının kendisi için çabasına şahit oldukça daha da üzülüyordu.

     "Ne yapayım baba! Elif'e kıyanları bulamadan. Evladımın katiline hesap sormadan bişey olmamış gibi mi yaşayayım?" dedi sonlara doğru iyice kısılan sesiyle,

"Oğlum bu cinayeti çözmeden bize huzur yok, evet buralarda ağa olmak için evlat istenir,  benim gelinime de sen ağa olma diye kıyıldı sanıyor insanlar. Ne senin ne de Devran'ın hiç bir zaman ağalıkta gözünüz olmadı." deyip parmaklarını sakalında dolaştırarak devam etti.

     "Bu işi Devran, ağa olmak için yapmış gibi göstermek istediler. Gerçeği sen de bende biliyoruz ki bu amca oğlunun işi değil. İkiniz her zaman  kardeşten ileri oldunuz."

     Boran etrafına baktı, bir düğün salonunun önünde, arabanın içinde bu konuyu konuşuyor olmanın ne yeri ne de zamanıydı. Fakat babasının ısrarıyla son dakika da katılmak zorunda kaldığı düğün teyze kızının düğünüydü.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now