26. GERÇEK OLALIM

1.3K 163 38
                                    

"İçinde senin olmadığın hiç bir hayal güzel değildir." diyen Boran arabadan inip Derya'nın kapısını açarak elinden tutup inmesine yardımcı oldu.

Kolunu omzuna attığı kadın hala şaşkındı.

"Boran biz artık burada mı yaşayacağız?" dedi ilk şokun ardından.

Kendilerine ait bir ev, yemek pişireceği bir mutfak, istediği gibi giyinip gezebileceği, kimseye hesap vermeden saatsiz hatta saatlerce sohbet edip keyif yapacakları sofralar...

"Beğenirsen neden olmasın?" dedi elinden tutup büyük kapıya yönlendirdi.

Açılan kapı ile kocaman bir antre karşıladı onları ilerisinde genişçe kavis alarak üst kata ulaşan dairesel formda ki merdivenler devamında üst katın tamamına yakınını kapsayan korkuluklarla iki kat birbiriyle iç içeydi. Kocaman bir şömine karşısına konulmuş koyu gri köşe takımı ve karşı çarparazındaki açık tonlarda iki berjer çok uyumluydu. Diğer yanda kocaman bir yemek masası ve iki kişilik hazırlanmış mumlarının yakılmasını bekleyen şahane bir sofra onları karşıladı masanın gerisinde açık mutfak denemese de büyük kısmı görülebilecek şekilde dizayn edilmiş Konak mutfağına yapılmış şık dokunuşlarla zevkli bi elden çıktığı belli olan kocaman adalı bir mutfak vardı. Tavanlar oldukça yüksek olduğu için ışıklandırmalar abartılı durmasa da oldukça iddaalıydı.

Derya etrafı mest olmuş şekilde incelerken. Boran üzerindeki trençkotun kuşağını çözdü. Ona doğru dönen kadının gözlerinde ki ışıltı süprizinin beğenildiğine delildi. Düğmelerini de açıp kısacık elbisesiyle tekrar gözlerini şenlendiren karısına sarıldı.

"İlk şoku atlatana karar böyle aşkla seyredebilirsin. Ama sonra sadece bana böyle bak olur mu güzelim?"

"Ben senin içinde olduğun bi göz odamızda ki her köşeye de böyle bakıyorum Boran. Baktığım ev değil, senle burda yaşamayı hayal ettiğim anlar var gözümün önünde. Bak şurda şömine önünde sohbet ediyoruz. Şu cam önündeki sedirde tavla oynuyoruz. Merdivenlerden el ele inip ikimiz için bir sofra kuruyoruz..."

Boran işaret parmağını dudağına değdirip susturdu Derya'yı. Sonra onun kaldığı yerden kendisi devam etti,

" Sen mutfakta iş yaparken beline dolanıp korkutuyorum seni, boynundan cenneti koklayıp seni bana nasip eden Rabbime şükür ediyorum bi kez daha."

Birbirlerine sıcacık bi öpücük bahşettiler.

"Gel bakalım hanım ağam, evimizde ilk yemeğimizi yiyelim." deyip Derya'yı masaya yönlendirdi. Sandalyesini çekip oturmasını bekledi. Kendiside baş köşeye yerleştiğinde Derya hemen sağ çaprazında şömineye karşı oturmuştu.

"Mumlarıda yakalım tam olsun. Bu kadar hazırlığı nasıl yaptığını deli gibi merak etsemde bu akşam avukat Derya'ya izin verdim. Sorgulamadan tadını çıkaralım." dedi.

"Bu akşamlık bende kendisine izin verebilirim ama ona da ayrı hayranım biliyorsun değil mi?" derken mumları yakmıştı.

"Onun da sana nasıl hayran olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Yoksa şirkete her gelişimde kontrolden çıkışımızın başka bir açıklaması olamaz" deyip kıkırdadı.

Keyifle yemeklerini yediler, baş başa gözlerden uzak yenen yemek ikisi için ilkti. Biten yemeğin ardından Boran sofrayı öylece bırakıp şöminenin önündeki minderlere yönlendirdi Derya'yı.

Karşılıklı konulmuş yüksek minderlere oturdu. Boran elinde iki kahve kupası ile geldi.

"ımmmm çok güzel kahve koktu, ellerine sağlık kocacım." deyip elindeki kupayı alıp dudaklarına götürdü. Sütü ve şekeri tam sevdiği gibiydi.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now