Yalancı Cennet

1.1K 152 89
                                    

   Bir insanı öldürmek, bir yuvayı kendi takıntılı aşkı uğruna yıkmayı kendine hak görmek, ağabeyinin kendine olan düşkünlüğünü onun hayatını hiçe sayarak kullanmak. Zelal için tüm bunlar Boran'a giden yolda mübahtı. Fakat Ava giderken avlanacağını hiç düşünmemişti.

    Derya ne yapabilirdi ki töreler onu desteklerken, koskoca Hüseyin Karacahan'ın kızıydı o. Akıllı güzel bir kadın olsada avukat hanım onun rakibi olamazdı. Kimse onun rakibi olamazdı, önündeki bütün taşları temizleyerek amacına ulaşmayı kafaya koymuş bir aşıktı Zelal.

     Boran'ın bütün bedeni duydukları ile kasılırken dışarıdan dağ gibi duruşunu bozmadı. Derya'nın neden elini tuttuğunu anlamıştı, ondan aldığı güç olmasa böyle dimdik duramazdı.

   Hüseyin ağa öne atıldı,

     "Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu gelin hanım, bu ne saçmalıktır böyle."

     Derya ise fazlaca rahattı, onu heyecanlandıran tek şey ellerini tuttuğu adamın hayran bakışlarıydı,

   "Benim ağzımdan çıkanı kulağım duyuyor, hemde az evvel iki kadının hangisinin üzerine kuma getirsek diye tartışan sizlerden çok daha fazla duyuyor."

    Ortam da ki fısıldaşmalar uğultuya döndüğünde Doğan ağa düştüğü tuzağı yeni çözmüş olacak ki,

   "Gelin hanım az evvel Devran ağanın karısına delil soruyordun şimdi de bizim sana delil sormamız lazım, elinde bu işin ispatı  var mı?"

   Derya önce Boran'a çevirdi bakışlarını, beyninde ki karmaşayı gözlerinden okuyordu. Fakat sanki herşeyden haberi varmış gibi dimdik yanında duruyordu.

   Başını Devran'a çevirdi bu kez,

  "Devran ağam zamanıdır buyursunlar" dediğinde aslında Ela'yı ve polisleri içeri davet ediyordu.

   Doğan ağa olanı biteni anlamaya, hakimiyeti kaybetmemeye çalışsa da karşısında ki kadının oyununa hizmet etmekten öteye gidemiyordu,

   "Ben elimdeki delilleri bir hukuk insanı olarak mahkemeye teslim ettim."

    Ortamda tekrar uğultu başlamıştı ki Ela Savcı peşinde ki polislerle avluya girdi. Sesler bıçak gibi kesildiğinde,

    "Sizin burda ki otoritenizi biraz sarsacak ama ben sadece mahkemenin vereceği hükmü uygularım. Boşuna bana töre oyunları öğretmeye kalkmayın Doğan ağa. Yoksa sizler zararlı çıkarsınız."

   Bayram ağanın göğsü gururla kabardı. Derya bir kere daha onu şaşırtmamış, iyi ki dedirtmişti.

   Ela ilerleyip Derya'nın yanında durdu. Üzerindeki yeşil kabanı gözlerinin rengini daha da ortaya çıkarırken, ciddi duruşu ve ortam hakimiyeti etkileyiciydi,

   "Zelal Karacahan ve Şilan Şahin'i, Elif Hanoğlulları'nı planlayarak öldürmek suçuyla göz altına alıyoruz."

   Polisler harekete geçtiğinde Havva hanım kızına siper olmaya çalışsa da elinden gelecek birşey yoktu. Cihan ağanın öfkesi ve öne atılışı sevgili kardeşi Zelal'in ellerine takılan kelepçeye engel olamadı. Etrafında ki polislere aldırmadan  silahını çektiği gibi Derya'nın üzerine doğrulttuğunda,

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now