15. Kabulleniş

1.4K 199 43
                                    

Derya eve girip kendisini lavobaya attı kapıyı kilitledi. Ellerini kalbinin üstüne koydu. Deli gibi çırpınan kalbi çok şey anlatmak istiyordu. Derya'nın şimdiye kadar duymazdan geldiği, sümen altı ettiği bütün duyguları isyanını ilan ederken. Boran'a olan aşkını kendine itiraf etti. Bu bir kabullenişken bundan sonra canının çok daha fazla yanacağını biliyordu.

   Bu oyuna başlarken aklında sadece katili bulmak vardı. Boran'ı tanıdıkça ona kapılmamak için çok uğraşmış fakat şimdi içini yakan bu duyguya engel olamamıştı. Boran'a bakarken içinde uçuşan kelebeklere, her gülümsediğinde gamzelerine dokunmak isteğine, elini tuttuğunda vücudunu saran sıcağına rağmen nasıl bişey olmamış gibi davranacaktı.

   Boran da masada karma karışık olmuş  haldeydi. Derya'nın ışığına kapılıp tamamen anlık duygularıyla hareket etmişti. Dans ederken gözlerini ondan alamamış, ne kadar kontrollü olmaya çalışsa da Derya'nın aniden içeri gitmesi, onu rahatsız edecek şekilde davrandığının deliliydi. Onu kendi cehennemine çekemezdi. Anlık duygularıyla değil, aklıyla hareket etmeliydi. Kendisi ile bu oyunu oynamayı kabul eden Derya'yı onu üzecek herşeyden korumalıydı. En başta da kendisi onu üzmemek için ondan uzak durmalıydı. Peki bunu yapabilecek mi?

Derya kendisini biraz toparlayıp dışarı çıktı. Kalabalık olan platforma adım attığı gibi etrafındaki insanların bulaşıcı neşesine kendini bıraktı. Göz ucuyla Boran'a baktığında telefonuyla ilgilendiğini görüp rahatladı. Yıllarca nelerle başa çıkmıştı, bununla da başa çıkabilir, eskisi gibi rolüne devam edebilirdi. Kendisini ikna etmeye çalışıyordu fakat iyi rol yapmak gerçeği değiştirmiyordu. Kızların çoşkusuna dahil olduğunda neşeli Derya geri dönmüştü.

Hadi bütün aşklar alaturka
İnadına inadına, darbuka
Hadi hadi gelde yakalanma, aşka kıskıvrak

Çalan şarkıyla eğlenirken gece oldukça keyifli geçiyordu. Arka arkaya çalan parçaların arkasından kızlar ısrarla mezdeke müziği istemişti sahne kıvrak müzikle dolarken, Derya; Yasemin ve Narin'in elinden zor kurtulup masaya geldi.

Boran yanında ki sandalyenin hareketlenmesiyle Derya'nın geldiğini fark etti. Düğünün başında sahne de eğlenen Derya'dan gözlerini alamayacağını anlayınca başını pek o tarafa çevirmemenin en iyisi olduğunu düşünmüştü. Zira göz görmeyince gönül katlanırdı değil mi? En azından Boran öyle ümit ediyordu. Derya'nın eğlenirken ki neşesi, müziğin ritmine uyan bedeni, gözlerini istemsizce üzerine çekiyordu.

"Çok susadım." diyen Derya masada ki içeceğinden büyükçe bir yudum alırken, Boran sahneye başını çevirdiğinde eğlencenin dozunun bayaa artmış olduğunu gördü. Derya'nın yanında olmasından mutlu oldu. Bu oyunu oynarken insanların Derya'yı izlediğini düşünmek bile damarlarında ateş etkisi yapmıştı.

"Bi daha ki sefere topuklu giymiycem sanırım. Çok yoruldum." dedi ayaklarına bakarak.

"Aklın yolu bir" dedi gamzeleri belli olacak kadar gülümsedi.

"Bu oyunu pek sevmiyorsun sanırım?"

Derya sahnede çoşan kızlara baktı,

"Aslında çok severim, kontrolü kaybetmemek için resmen ellerinden kaçtım." dedi.

Boran'ın şaşkın bakışları ile açıklamaya devam etti.

"Yani hanım ağayım ya uygun olmaz diye düşündüm Boran ağam. Yanlız müzik biraz daha devam ederse bu fikrimden her an cayabilirim."

'imtihan mısın kadın?' dedi içinden.

"Gel bi hava alalım hanım ağam" deyip ayaklandı. Derya da peşine takılınca kalabalıktan biraz uzaklaştılar. Bahçenin sesten uzak kısmına gelince Boran cebinden sigara paketini çıkarıp tek dal sigarasını dudaklarının arasına aldı. Paketi Derya'ya uzattı. O da sigarasını alıncaya kadar kendi sigarasını yakıp çakmağı Derya'ya verdi. Sessizce sigaralarını içerken,

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now