Kimse Vazgeçilmez Değildir

1.2K 167 45
                                    

Bedenim kendini toparlamaya çalışırken, beynim çoktan düşüncelere dalmıştı. Dilber hanım gayet iyiydi, birden bire böyle bir kriz sebepsiz olamaz. Yüzündeki ifade ve merdivenlerden yığılışı gözümün önünden gitmezken, bugün ki konuşmamız aklımda dönüp duruyordu.

Az sonra acilin kapısından Devran, Selma ve Bayram babanın girdiğini gördüm. Hızla yanımıza ulaştıkların da gergin bi bekleyişi paylaşmaya başladık. Boran yine sessizliğe gömülmüştü. Tam toparlancak derken bu yaşadığımız hiç iyi olmamıştı.

Bedenim biraz toparlandığında elimi dizinin üzerine yerleştirdim. Ellerinin arasındaki başını bana doğru çevirdi. Yılgın bi nefes vererek geriye yaslandı. Omuzlarında ki yorgunluğu öyle yakından hissediyordım ki aslında beraber taşıyorduk. Sadece o, beni saklamaya çalıştığı sırrından habersiz sanıyordu. Başımı omuzuna yasladım, o bilmese de yükümüz birdi. Onu bununla baş başa bırakmazdım. Geçen dakikalar içinde yorgun bedenim gözlerimdeki ağırlığı artırmaya başlamıştı ki kapı aralandı. İçerden çıkan doktorun etrafında toparlandığımızda,

"Dilber hanım  spazm geçirmiş, tıkalı olan damarları var anjio ile rahatlama sağladık. Şimdilik bay-pass'a gerek görünmüyor. Hastaneye hızlı ulaştırmanız ve doğru uygulanan ilk yardım olmasaydı beyni oksijensiz kalmış olurdu ki, şuan çok farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik."

Bayram babamın gözleri minnetle bana ışıldarken doktor devam etti,

" Bilinci açık birazdan normal odaya alacağız, kendini oldukça yorgun hissedecektir lütfen sizde yormayın. Bolca dinlenecek ve beslenmesine özen gösterilecek. "

"Merak etmeyin doktor bey en güzel şekilde bakarız" diyen Bayram ağanın sözü bitmişti ki. Kapıda Havva hanım ve Şilan göründü. Farklı bi telaş içinde oldukları belliydi ama anlam vermekte zorlanıyordum. Olaylar algılama hızımın bile üstünde gelişiyordu.

Boran ile Devran arasında da tuhaf bir gerilim vardı sanki özellikle Boran'ın, Devran'dan uzak durmak için özel  çaba gösterdiğini düşünür olmuştum.

Geçen yarım saatin sonunda Dilber hanım odaya alınmış, hepimiz başına toplanmıştık. Yorgunluğu yüzünden okunuyordu. Bayram baba elini hiç bırakmazken, Boran sessizce uzak bir köşeden izliyordu. Devran ve Selma birbirinden uzak köşelerde durmayı tercih ederken, Havva hala ve Şilan, Dilber hanımın dibinden ayrılmıyordu. Bu kadar kalabalığa daha fazla göz yummayan hemşire refakatçisi dışında kimse kalmasın diyerek uyarısını yapıp çıktı.

Şilan,
"Ben kalırım halamın yanında" dediğinde Dilber hanımın irkildiğini hissettim.

"Aaaa tabiii sen kal annem, anne yarın Dilber senin kimseler bunu değiştiremez."

Havva halanın beni hedef alan sözlerine gözleride eşlik ediyordu.

Devran ve Selma geçmiş olsun deyip çıktılar. Bayram baba,

"Ben kalayım ister misin?" diyerek Dilber hanıma fikir sorduğunda başıyla reddetti. Konuşacak gücü yok gibiydi. Vedalaşmak için yaklaştığımda elini tutup geçmiş olsun dileğimi ilettim. Soğuk parmakları elimi sıkıca tuttu. Dudaklarını güçlükle araladığında,

" gitme " dedi zor çıkan sesiyle.

Bayram babamın ve Boran'ın şaşkın bakışları beni bulurken, yüzlerini görmesem de anne kızın da şokta olduğunu tahmin edebiliyordum.

Gözlerimin içine bakan kadına ne diyeceğimi bilemezken,

"Baba, Dilber hanımla ben kalayım bu gece" dememle rahat bir nefes aldığını fark ettim.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin