Eski Dost Düşman Olur mu?

917 101 47
                                    

Derya'dan

Büyük bir hevesle hazırladığım akşam yemeği Selma'nın sabotajına uğrarken, nerden duyup da, ne cesaretle geldi kafamda sorguluyordum. Bir insan istenmediği yere niye gider. Bencilliği ile kendinden soğuttuğu adamdan hâlâ ne bekler...

Zelfi ile Ayşe, Tuğra'yı yemek bahanesi ile mutfağa götürmüşler, bizse koltuklarda oturmuş sessizliği dinliyorduk. Çok şey söylemek istiyordum ama Devran'ın canı zaten fazlası ile sıkkın duruyordu.

"Çay içer misiniz?" dedim gerilimi azaltmak adına.

Boran,

"İyi fikir güzelim." derken Devran'dan ses çıkmadı.

"Devran çay yada başka birşey içmek ister misin? diyerek seslendiğim de birden daldığı düşünceden sıyrılır gibi bana döndü.

" Boran'ın burada eşofman takımı var mı? " deyince boş gözlerle baktım bi süre, ciddi ciddi cevap beklediğini görünce,

" Var... Yani bugün biraz eşya getirmiştim bu eve." desem de niye sorduğunu anlamadığım için kafam karışmıştı.

"Derya rica etsem, bi poşete koyup verebilir misin?"

"Olur, getireyim hemen." diyip merdivenlere yöneldim. Boran için getirdiğim takımı küçük spor bir çantaya koyup aşağı indim, Devran ve Tuğra kapıdaydı.

Elindeki çantayı Devran'a verirken,

"Hayırdır... Aklından neler geçiyor?" dedim merakla, Tuğra'yı arabaya yerleştirip kemerini bağladı. Bana döndüğünde,

"Ela'ya gidiyorum Derya. Konuşmamız lazım, aramızda olanların adını koymazsak Selma'nın kurbanı olacağız belli ki." dedi kendinden emin.

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken,

"Devran, emin misin?" demekten kendimi alamadım.

"Eminim Derya, biz birbirimize iyi geliyoruz. Belki de ilk defa bu kadar eminim." dediğinde Boran araya girdi.

"Savcı hanım, Zelfi'nin kocasını dövdüğünde hissetmiştim böyle olacağınızı." dedi yarı alaylı bir neşeyle.

Ben neden bahsettiklerini alamazken ikisi erkeksi bir sarılma ile birbirinin sırtına vurdular.

Tuğra ile bir daha gelip biz de kalması üzerine anlaştık.

Ela çok yaralı bir kadındı, alışverişe gittiğimiz gün bunu daha iyi anlamıştım. Devran ise yıllarca Selma'ya aile olacak kadar geniş kalpli, bir o kadar da sözünün ve sevdiği kadının arkasında kale gibi duracak karakterli adamdı.

Kızları Murat ile konağa yolladığınız da eviniz de baş başa kalmıştık. Işıkları kapatıp sadece yanan şöminenin aydınlattığı salonun tadını çıkardık. Sırtımı koltuğa yasladığım da, dizlerimde uzanan adamın koyu kahve saçlarında dolaşan parmaklarımla halimden çok memnundum.

"Boran..." dediğim de kapalı olan gözlerini aralamadan,

"Hımmm..." dedi tüm huzurunu sesinde hissettirerek.

"Devran ve Ela iyi bir ikili olmaz mı?" dedim aklıma takılan arkadaşımı düşünerek.

Yerinde huzursuzca kıpırdandı.

"Bilmiyorum Derya, Devran aşiretin başına geçmek zorunda ve bunu Ela nasıl karşılar bilmiyoruz. Sen avukatsın ama devletin savcısı. Sonradan pişman olacaksa şimdiden uzak dursa ikisi içinde daha iyi olur."

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now