Değişen Dengeler

1.2K 164 30
                                    

Özür dilerim bebeğim, kalbim başka bir adama aitken, seni de beni de Boran'a mahkum edemezdim.

Derya'dan
Okuduğum satırlarla içim yandı,  yangın tüm bedenimi sardı. O kağıt parçası ateşin kaynağıymış gibi hızla bıraktım parmaklarımın arasından. Nefesim kesilirken, kalbimin ritminin bozulduğunu hissettim sanki Boran'ın değilde benim sırtıma hançer saplandı.

Sevmek buydu demek ki, onun acısını içimde bu kadar derin hissediyor olmama başka açıklamam yoktu.

Ahhh Boran bir kadını çok sevmiş, sadece sevilmek istemiş, zalimce kandırılmış. Sevdiğine suçlu hissettirilmiş. Evladının katilinin, katilini ararken ömrünün en güzel yılları elinden uçup gitmiş Boran. İlk defa aşkı tattığım, sevdasına aşık olduğum adam. Ben seni içindeki Elifle severken, Elif seni hiç sevmemiş.

Bi insan bunu neden yapar, kendisini koşulsuz seven bir insana karşı nasıl bu kadar zalim olabilir aklım almıyordu.

Odanın içinde ne yaptığımı bilmeden öylece dikilip kalmıştım. Nefesimi biraz olsun düzene soktuğumda illerdeki sehpada duran su şişesi gözüne ilişti. Şişedeki suyu bir nefeste bitirdiğimde içimdeki yangına hiç faydası olmamıştı.

Kendimi biraz toparlayınca ki ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Yerdeki mektupla bakıştık bi süre. Bunu kimsenin öğrenmemesi gerekirdi. Boran bu durumu insanların bilmesini kaldıramazdı. Titreyen ellerimle alıp aynı şekilde katlandım. Eski yerine koyduğumda poşetin ağzını da sıkıca bağlamaya çalıştım. Köşedeki dolabın içine bıraktım. Elimde ki kazağına sarılıp yatağın üzerine kıvrıldım.  Burnuma dolan kokusu özlemimi daha da körüklerken günlerin yorgunluğuna dayanamayan bedenim kendini uykuya teslim etti.

Gözlerimi araladığımda hava kararmıştı. Üzerime örtülmüş pikeyi kaldırıp ayaklarımı yataktan sarkıttığım sırada tekli koltukta uyuya kalmış Bayram babamı gördüm. Benim üzerimi de o örtmüştü demekki. Bi kaç ay önce biri bu adama baba deyip, bu kadar seveceğimi söylese kahkahalarla gülerdim.

Bir ağa düşünün kumaya, berdele, kan davasına tüm gücüyle karşı durmuş içindeki sevda ateşini birgün olsun söndürmemiş ama hayatında ki kadına saygıda kusur etmemiş. Evladının derdiyle dertlenmiş yaralarını sarmak için her çareye başvurmuş, onunla ağlayıp onunla gülmüş.

Sen erkeksin deyip beline silah verilip hüküm kesmeyi marifet sanan yeni yetme bi ağa değil. Sevdasına sadık, adaletli, merhametli bir Boran ağa yetiştirmiş.

Yavaş adımlarla çıktım odadan, tekrar yoğun bakımın önüne geldiğimde, içeriye giren hemşire ile göz göze geldik. Bana gülümseyerek içeri girdi, hemen ardından içeriyi görmemi engelleyen perdenin yukarı çıktığını fark ettim. Tamamen açılan perde ile bana göz kırpan hemşire hastalarla ilgilenmeye başladı.

Boran karşımda öylece uyurken, bundan sonrası daha karanlıktı biliyordum. Benim bile kaldıramadığım bu gerçeği seven bi erkek nasıl hazmedebilirdi ki. Bunu insanlar öğrenmesin diye susacak, sustukça içi daha çok yanacaktı.

Yanlışı yapan Elifken aldatılanına acınması ne büyük ironiydi. Bir insanın tek suçu güzel sevmekken, erkeklik gururunun bu kadar ayaklar altına alınması ne acımazsızcaydı.

Şimdi anlıyordum bana her dokunuşundaki tedirginliğini. Her an onu bırakıp gidecekmişim gibi korku ile kavruluşunu. 'Beni bırakma her cezan kabulüm' deyişini. Elif ona hiç bir zaman koşulsuz sevgi vermemişti,  mutsuzluklarının sebebini istediği şartlara kavuşamaması olarak gösterip, Boran'ı hep suçlu hissetttirmişti. Bizim ilişkimiz Boran'a Elifle olan evliliğini sorgulatıyordu. Bunu bana açıkça söylemişti fakat bu kadar acımasız bi sebebi kimse tahmin edemezdi.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now