18. Kıskanırım Seni Ben!

1.4K 191 33
                                    

Boran kolundan tuttuğu gibi arkasına aldı Derya'yı.

" Sakın arkamdan ayrılma Derya sakın! "

" Neyse seni aynı acıyla bir kere daha yakmayalım Boran ağa" diyen adam alaycıydı. Silahını tekrar Devran'a doğrultu.

Korumalar Çetinle ilgili sıkıntıyı bilmediğinden olanlardan habersiz dışarıda ki güvenliği sağlamakla meşgulken. İçerde can pazarı kurulmuştu.

"Eeeee Devran ağa seni elimden kim kurtaracak şimdi. Siz para ile oynarken ben maaşla çalışayım öyle mi? Ne farkım var lannn benim sizden. Nasıl beni rezil ettiyseniz şimdi de bedelini ödeyeceksiniz."

Derya'nın eli destek olmak istercesine Boran'ın sırtına gittiğinde bel boşluğundaki silahı fark etti. Çetin silahın emniyetini açıp Devran'a iyice yaklaşırken durum fazlasıyla ciddiydi.

Boran yapacağı hamlenin Devran'ın canını tehlikeye atacağını bildiğinden, silahını çekmek için Çetin'in bir boşluğunu kolluyordu. O sırada sırtında hissettiği hareketlilikle tedirgin olsa da dikkat çekmemek için hareket etmedi.

Derya, Boran'ın silahını belinden yavaşça çekti. Sessiz olmaya özen göstererek emniyetini açtı. Boran önüne kale gibi dikildiğinden Çetin'in onun hareketlerini fark etmesi oldukça zordu. Yine de çok yavaş hareket ediyordu.

Selma ağlayıp yalvarıyor. Devran onu arkasında tutmakta oldukça zorlanıyordu.

Çetin silahını Devran'ın kalbine hizaladığında işin ciddiyetini hepsi iliklerinde hissetmişti.

Yapacağı tek yanlış hamlenin onları dönülmez yollara sokabileceğinin farkında olan Derya, elinde gittikçe ağırlaşan silahı Çetin'e doğrulttuğu gibi silahı tutan elinden nişan alarak tetiğe bastı.

Patlayan silahla çığlık atan Selma'nın sesi bütün Mardin'i doldurmuştu sanki. Silah sesini duyan korumalar içeri doluşurken. Çetin elinin acısıyla kıvranıyordu. Derya'nın gördüğü manzara midesini bulandırırken ilk defa bir insana zarar vermişti. Elindeki ağır demiri elinden fırlatıp adamın eline öylece bakakaldı.

Boran,

"Derya! Derya!" deyip sarssa da O gözlerini adamın yaralı elinden çekemiyordu.

"Alın şu şerefsizi şuradan! " diye adeta kükredi Boran.

Derya'nın şokta olduğu belliydi. Omuzlarından tutarak kendine çevirdi. Gözleri kesiştiğinde tek ihtiyacı Boran'ın onu saracak kollarıydı. Derya'nın başını göğsüne yaslayıp sım sıkı sarıldı.

"Geçtiiiii, geçtiiii, sen yapman gerekeni yaptın, kötü bişey yapmadın!" Derya'nın tam da bunları duymaya ihtiyacı vardı.

Selma, Devran'ın vurulduğunu sanmış adeta o dakika da kıyameti yaşamıştı. Dünya da ki tek desteği, tek varlığıydı Devran, onsuz nasıl nefes alırdı ki. Attığı çığlık halaa kulağında yankılanırken, Devran da Selma'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Polisler olay yerine ulaştığında herkesin ifadesi alınmak üzere karakola gidildi. Geç saatte konağa dönerken çok yorgun ve moralsizlerdi.

Konağa girdiklerinde Selma, Derya'ya sımsıkı sarıldı.

"Sen bundan sonra benim kardeşimsin, bana dünyaları bağışladın. Sen olmasan..."deyip tekrar ağlamaya başladı.

Devran onu göğsüne basarken,

" Derya, sana can borcum var. Bundan sonra yoluna çıkacak taşın bile bana verecek hesabı var. Sen benim hep keşke olsa dediğim bacımsın. "

" Sende olsa aynısını yapardın Devran, benim de burda iki kardeşe ihtiyacım vardı. Sayenizde yanlız değiliz." dedi sesi oldukça yorgun çıkıyordu.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now