Kalbinden Doğmak

1.2K 134 55
                                    

"Tatlı rüyalar Boran." dedim gözlerinin içine bakarak.

    "En tatlı rüyayı şimdi görüyorum. Gözlerimi kapattığım andan sonrası kabus." dediğinde öyle güzel bakıyordu ki, yanına gelmekle doğru bir karar verdiğime emin oldum. Parmaklarımı parmaklarının arasından geçirip elini tuttum.

    "Ben burdayım." dedim tüm sevgimi sesima katarak. Bir birine geçmiş olan ellerimize bakıp dudaklarına götürdü. Tek tek parmaklarımı öpüp son olarak elinin üzerinden öptü. Kalbim sıcacık olurken huzurlu olmasını umduğum bir geceye gözlerimi yumdum.

     İlaçların etkisi ile Boran da uykuya teslim oldu. Ara ara sıçrayarak uyandığını fark etsem de elini hiç bırakmadım, o da bundan güç bulmuş olacak ki sıkı sıkı tuttu elimi. Sabaha karşı daha derin bir uykuya daldı. Ben de yorgun düşerek ona uydum.

   Sabah  saçlarımda dolaşan parmaklar ile uykudan sıyrılmaya çalışsam da gözlerim uyumak için direniyordu.
Uyku ile uyanıklık arasında gezerken ilk defa duyduğum türkü söyleyen sesi kulağıma çalındı, beni benden alıp götürdü. O kadar güzel söylüyordu ki her cümlesinin kalbinden kopup geldiğini hissetmek içimi titreti. Gözlerim kapalı onun büyüsüne kapılıp gittim.
  
Sen bir aysın ben kara gece
Gel derim gel derim gel derim
Bu can senin sersebil ettim
Al derim al derim al derim
Sorsan bağın yaresini de
Gül derim gül derim gül derim
Şerbet diye zehir de versen bal derim

Ben bozkırım sen yağmursun
Gel hadi gel hadi gel hadi
Kuru dalım bana da çiçek
Ol hadi ol hadi ol hadi
Ben ağlayım yeter ki sen gül

    Ben ağlayım dediği yerde gözlerimi açıp kara gözlerine diktim. Gözünden  akan bir damla kendine yol bulmaya çalışıyordu. Parmak ucumla onu yakaladığım sırada türküye devam etti,

Gül hadi... gül hadi... gül hadi...
Gitme sakın kal orda biraz kal derim

   Gül hadi... Dediği andan itibaren gülen gözlerle onu dinledim. Böylesine, incitilmeyi  hiç hak etmeyen; anne sevgisi bile görmeden büyüdüğü halde bu kadar güzel sevebilen bir adam...

    Biten türkü ile göğsüne sığınıp özlediğim kokusunu ciğerlerime doldurdum. Yarasına aldırmadan sarıp sarmaladı beni. Onda kaybolmak ister gibi biraz daha sokuldum.

    "Deryam..." deyip duraksadı saçlarımın kokusunu içine çekerek başıma bir öpücük kondurdu. "Ben yine rüya görmüyorum değil mi?"

    Boynuna sıcak bir öpücük kondurdum.

    "Beni rüya gibi bir sabaha uyandıran sensin, sana sormak lazım." dedim olduğum yerden memnunluğumu vurgulayarak.

    "Ben seni nasıl kırdım, nasıl kıydım..." dediğin de sesindeki acı içimi yaktı,

   "Şşşşş..." deyip onu susturarak devam ettim. "Senin neden beni vazgeçirmeye çalıştığını biliyorum artık. Biraz geç oldu, çok canım yandı ama anladım ki benimle ilgili değil.  Seni bırakmamın ne kadar zor olduğunu bilsen yapmazdın. Bilki senden vazgeçmek kolay değil Boran... Şurada kokunu içime çekerken bulduğum huzuru bilsen... Keşke yokluğunda içimde olan boşluğu görebilsen... Çok seviyorum adam seni... Her hücremle, her zerremle seviyorum."

   Sertçe yutkundu, sırtımda ki elinin biri eksildiğinde gözlerini sildiğini anladım. Sessizliği uzayıp giderken kendini suçlayan yanı onu ele geçirmek üzereydi. Kollarından çıkıp dirseğimi yatağa dayayarak ona doğru döndüm.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora