En Tatlı Rüyam

1.1K 130 34
                                    

   Merhabalar,

    O kadar kötü günler geçirdik ki, ne desem ne söylesem boş geliyor...

    Evimin sıcağından, dışarının soğuk olduğundan şikayet eden dilimden, çocuğumun kokusunu içime çekerek öpüyor oluşumdan bile utandım.

    Rabbimden, kayıplarımıza rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum.

    Bu süreç de okumak bana çok iyi geldi. İçinde bulunduğum duygu durumundan biraz olsun uzaklaştırdı. Belki de sizler için de öyledir diyerek yeni bölümü yayınlamaya karar verdim.

    Yorumlarınızı bekliyorum, sizlerle sohbet etmeye ihtiyacım var.

Derya'dan

     Boran'a kahraman muamelesi yapan Nermin Sultan, Yasemin ve hatta Benan'a rağmen onun mütevazı tavırları aşık olduğum adamı tekrar görmeme sebep oldu. Benim sevdiğim adam bunu oradan tesadüf eseri geçiyor olsa da yapardı. Savunmasız iki kadını kendi kaderine terk etmezdi. Bunu adım Derya olduğunu bildiğim gibi biliyorum. Hatta Murat'ı uzak tutup kendine zarar verilse de kızların peşini bırakmamasını istemesi bile kalbinin güzelliğini yansıtıyordu, silahlı adamların karşısına tek başına dikilebilecek cesaretini hiç söylemiyorum. Bunlara hayran olsam da, bana bu korkuyu yaşatmasının bir bedeli olacaktı elbette. Bunun hesabını soracaktım ama önce iyileşmesi gerekiyordu.

   Hemşirenin çıkması ile eşyaları toparladım. Montunu giydim, yatağın sırt kısmını yükselterek, kalkması için elimi uzattım. Bunları yaparken o  kadar umursamaz ve bi o kadar  rahat davranıyordum, kara gözleri sadece  beni takip ediyordu, en son uzanan elimde takılı kaldı.

  "Hadi Boran" dediğim de elimi  tutup ayaklarını yataktan sarkıttı,

   "Nereye gidiyoruz?" dedi ilginç bir tonda, merak desem değil, endişe desem değil...

   "Ben nereye dersem oraya Boran ağa" deyip spor ayakkabılarını  ayağına geçirdim. Ayağa kalkıp üstten bir bakış attım,

    "Bundan sonra ben ne dersem o, itiraz istemiyorum." dedim tam bir hanım ağa edasıyla.

    Kaşları havalandı,

   "Yönetime el koyuyorsun yani?" dedi,

    "Aynen öyle Boran Ağa, baktım demokrasi ikimize göre değil, diktaya geçtim." dedim ellerimi belime koyarak.

    Dudağının kenarı kıvrıldı,

   "Arkadaş, bi insana diktatörlük de mi yakışır" diye söylendi.

   "Bişey mi dedin?" dedim duymazdan gelerek.

    "Emrin olur hanım ağam diyordum." deyip yataktan kalktı. Hızlı hareket ettiği için sendelediğin de koluna girip tuttum. Yakınlığımdan hem memnun olsa da bir yanı da rahatsızdı. Nasıl davranacağını bilemiyordu sanki.

    Barlas benim arabamı getirdiği için otoparka indik. Kapıların kilidini açıp sağ tarafa yöneldim. Kapıyı açıp oturması için yardım ettim. Sonra saçlarımı savurarak kemerini taktım. Sol eli ile yapabilirdi ama o zaman beni ne kadar özlediğini anlayamazdı.  Geriye çekildiğim de gözleri kapanmış, mest olmuş halini görmezden gelerek kapısını kapatıp, direksiyona geçtim.

    Eve doğru yol alırken, iki gündür yaşadıklarımız kafam da dönüp duruyordu. Barlas ile Benan dünkü krizi aşmış görünüyorlar. Onlara da yana olmak iyi gelecek, Boran'a bizim evde bakmamız teklif ettiklerinde birazda bunu düşünerek tekliflerini kabul ettim. Bu yakınlık bize de iyi gelmeli.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin