Gönül

1K 152 48
                                    

  Merhaba arkadaşlar
Bölümler gittikçe heyecanlı bir hal alıyor, hikayenin keyifli kısımlarını yazmak için bende  heyecan duyuyorum. İlginiz ve okuma oranları beni çok mutlu ediyor. Hepinize teşekkür ederim.

    Kitap yazdığımdan daha çok okuyorum ve kimseden yorumumu ve beğenimi eksik tutmuyorum. Çünkü yazan kişinin her yorumda bizimle sohbet etmekten keyif aldığını düşünüyorum. Hikayeyi paylaşmak ve yorumları okumak benim için büyük keyif. Sizleri de yorumlarda benimle sohbet etmeye davet ediyorum.

Dostlar 50 beğeni sınırını aşalım mı?

Derya'dan

Kıskançlık benim pek bilmedim, yakıcılığından hiç haberdar olmadığım bir duyguydu. Birini kıskanmak hele de hasetlik anlamında olanı gönlümü hiç yoklamamıştı. Hepimizin hayatta artı ve eksileri vardı. Allah adildi kimseyi kimseden üstün yaratmadı. Biz kendi çabamızla iyi yanlarımızı yüceltmeliydik. Annem çok özel bir kadındı, belki de benimkisi ailede görmediğin şeye hayatında da yer vermemekti.

Fakat ne zaman Zelal'in Boran'a değen gözlerini gördüm, kanımın damarlarımda alev aldığını hissettim. Öyle ki o gün ilk defa Boran'ın yanında kontrolü kaybedecek kadar sinirlenmiştim. 'Kimse benim kocama yürüyemez' sözüme oldukça keyiflenmişti Boran bey.

Şimdi ise dengesiz bir kadının kocam ile arama girmek uğruna düşülebilecek en dip kuyulara aşk bahanesi ile atladığını görüyordum. Abisini harcayacak, hatta kuma olmayı göze alacak kadar takıntılıydı Boran'a.

Olmayacağını bildiğim halde yine aynı sinir bedenimi ele geçirmişti. Onun Boran'a dokunduğunu düşünmek bile delirmeme yetiyordu.

"Koynuna girecekmiş, gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş. Öldürtecek kendini bana oros... " diye söylediğim sırada Benan'ın fal taşı gibi açılmış gözleri ile kendime geldim.

"Derya, sakin mi olsan biraz?"

"Olamıyorum, birileri benim kocamı yatağa atma derdibe düşmüşken sakin olamıyorum."

"Allah aşkına neler oluyor cinayet, kuma, berdel korkuyorum senin için. Bunlarla ne işin olur senin?"

"Şuan o kadar sinirliyim ki, istesem de anlatamam. Merak etme herşey kontrolüm altında, benim üstüme kuma gelecek kadın daha anasından doğmadı."

Derin nefesler alarak kendimi kontrol altına aldığımda mantık yavaş yavaş devreye girmeye başladı.

Telefonumu bulup Kenan'ı aradım. Biraz evvelki konuşmanın tamamını delil olarak dosyaya eklenmesini söyledim. Zelal ve Şilan'ın telefonu dinleniyordu ve elimize çok büyük bir koz verdiğinin farkında olmayan kuma adayımı alaşağı etmek, benim için büyük zevk olacaktı.

Küçük sırt çantamı alıp Nevşehir'e gitmek için evden çıktım. Arabanın yanına indiğim sırada Barlas ve Umutla karşılaşmayı planlamıyordum, üzerimdeki dikkatli gözleri gözmezden gelerek arabaya bindim. Barlas'a başımla selam vererek hızla yanlarından uzaklaştım.

Direksiyonu tutan parmaklarıma düştü bakışım. Alyansım bana göz kırptığında, aramıza giren mesafenin bağlılığımızı etkilemeyeceğini biliyordum. Öyle ki Umut'u kapı da gördüğüm andan beri tek aklımda olan, Boran'ı incitecek herşeyden uzak durmaktı.

Peri bacalarının keyifli manzarası eşliğinde yola devam ettim. En son Yusufla Zeynep'in düğününe yetişmek için bu yolu Boranla gitmiştik, ilk küslüğümüzdü. Bana karşı yaptığı hatayı telafi etmek için çabalayışı aklıma gelince gülümsedim. İlk dansımız, ona aşık olduğumu ilk kabullenişim. Kara gözlerinde kaybolarak dans edişimiz. Sigara içmek uzaklaştığımızda ki tartışmamız, 'bir geceye daha küs girmeyelim' dediğinde ilk defa tenime değen nefesi. Torpidodan uzun zamandır içmediğim sigaramı alıp bi tane yaktım. Radyoyu açtım havam değişsin diye, ama şans yine ondan yanaydı.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now