Çıkmaz Sokak

933 94 7
                                    

Derya'dan

Mahkeme tam istediğim gibi geçiyordu, Çetin ve Doğan ağayı istediğim sulara çekip tekrar tekrar boğuyordum. Açıkçası Devran ile çokça eğleniyorduk ta ki şahit olarak Selma içeri girene kadar. O dakika Devran'ın gözlerinde kurulan cehennemi gördüm. Bunu yaparsa Tuğra'nın hatrı bile kurtaramazdı Selma'yı.

   Fakat Selma'nın gözlerinde de ilk defa gördüğüm bir duygu yer edinmişti. Konuştukça emin oldum ki bu duygu samimi pişmanlığının dışa vurumuydu.

   Hele ki onu şahit olarak getirmek için Tuğra'nın velayetini kazanmasını sağlayacaklarını vaad ettiklerini itiraf ettiğin de Çetin resmen delirdi.  

   Bu işimize gelir sanmıştım ama en olmayacak yerden vurdu bu kez.

   "Elif Hanoğlu'nun karnındaki bebek için DNA testi istiyoruz." dediğin de iliklerime kadar titredim. Bu bütün planı alt üst ederdi. Dahası tam da istedikleri noktaya onları taşıyacağı aşikardı. Mahkemede olmasa da aşirette bu bilgi çok işlerine yarardı. Dahası Boran için çok büyük yıkım olurdu ki bunu yaşamasını istemiyordum. Yorgundu sırtımı yasladığım zaman bir dağ gibi arkamda dursa da o karlı dağ çok yorgundu.

    Devran ile çaresizce göz göze geldik ikimizin yüzünde de dışardan mimik oynamasa da biz birbirimizi biliyorduk. Aynı panik onun gözlerinde de vardı. Onun için bunca zaman susmuş hapse girmeyi bile göze almıştı. Onun arkasında Ela'yı gördüm, dudaklarını kemirmeye başladığını fark ederek daha dik durduğum da o da hızla toparlandı.

   Paniğimi bir kenara bıraktım ve yapabileceğim en mantıklı çıkışı yaparak kendi söylediğim yalana herkesten çok inanmayı seçtim. Umarım ki işe yarardı.

    "Çetin Bey!" derken sesim oldukça sertti. "Ölmüş biri üzerinden yaptığınız karalama yetmedi mi? Bu kadının bir annesi, yıllarca yasını tutmuş saygıyla anmış bir eşi varken talebiniz çok saygısızca. Dahası eliniz de bunu istemek için tek bir deliliniz bile yok."

    Çetin'in dudağı sinsice kıvrıldı, bu adam midemi bulandırıyordu.

   "Sizde ki bu Elif aşkı da göz yaşartıcı doğrusu, yatak odanız da asılı resmi bile vardır diye tahmin ediyordum." dediğin de Hakime hanım,

    "Çetin bey bir daha bu üslupla konuşursanız sizi dışarı almak zorunda kalacağım." deyip devam etti. "Bu talebinizi makul bulmuyorum. Eşinin nikahı altında vefat etmiş bir kadın için avukat hanımın da dediği gibi yeterli deliliniz yok. Dahası çocuk sahibi olamıyor dediğiniz Boran beyin dünyaya gelmese de Elif hanımdan bebeği olacağını doktor hanım dile getirdi.

    Doğan ağa vazgeçecek gibi görünmüyordu elini kaldırıp söz istediğin de buna emin oldum,

    "Boran ağanın geçirdiği hastalık sonrası evlat sahibi olamayacağını avukat hanım da biliyor olacak ki telaşa kapıldı. Madem DNA testini kabul etmiyorlar Boran ağa sağlıklı olduğunu ispat ederse biz iddiamızdan vazgeçeriz." deyip geriye yaslandı.

   Aklınca beni çok iyi köşeye sıkıştırdığını düşündüğü için bakışında ki küstah gülüşü gizleme gereği duymadı.

    Sabahtan beri susmamın tek sebebi hamile olduğumu mahkemede açıklamak istemiyor oluşumdandı. Mahkemeden haberi olmaması için kırk takla attığımız Boran'ın bu şekilde herşeyi çözmesini istemiyordum. Ama anladığım kadarıyla en kestirme yolu seçmekten başka çare kalmamıştı,

    "Özel hayatımızın bu kadar ayaklar altında olmasından nefret etsem de malesef son çare olarak beni buna mecbur bıraktınız." deyip duruşumu dikleştirdim. Elimdeki dosyayı Hakime hanıma uzattım.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now