2. Büyük Tuzak

2.6K 288 175
                                    

Düğün bitmiş, Derya ve ailesi otele dönmüş, herkes odasına çekilmişti.
Bayram ağanın daveti moralleri yükseltmiş, umut ışığı yakmıştı.

Derya makyajını temizledi, güzel bir duş aldı. Pijamalarını giyip saçına sardığı havluyla balkona çıktı. Mardin ışıl ışıl bütün ihtişamıyla dolunayı selamlıyordu. Sanki yaşanan acıları güzelliğiyle saklamak istiyor gibi.

    Töreler, kan davaları, berdeller... Ne çok acı saklıydı bu taş duvarların ardında. Yorgun bedeni onu uykuya davet ederken bu şehirde yaşayacaklarından habersizdi.

Kahvaltıda buluşan aile gecenin kritiğini yapıyor, Bayram ağanın fikir değişikliğinin sebebini merak ediliyoryordu. Daha düne kadar kızımı uzaklara gelin edemem diyen adam. Gecenin sonunda onları konağına davet etmişti. Üretilen fikirlerin gerçekle alakasız olduğundan bi haber hazırlanıp yola çıktılar.

Beyaz yazlık elbisesi, beyaz sandaletleri ile Mardin sıcağına uyumlu olmaya çalışıyordu Derya. Beyler tatlı ve çiçek işini hallederken hanımlar konağı merak ediyordu.

"Ayyy Derya sanki filmlerdeki konaklara misafir gidiyoruz" dedi abisinin eşi Pınar.

    Derya ise bambaşka alemlerdeydi, dün Bayram Ağa'nın eşi Dilber hanımın onlardan hiç hoşlanmadığını fark etmişti, annesini hayatta olsa ortamı tatlı sert idare eder. Tatlı diliyle her gönüle girerdi, fakat hayat Nurgül hanımı onlardan çok erken koparmıştı.

"Keşke annem hayatta olsaydı, biz ne konuşucaz kendimizden kaç yaş büyük insanlarla, inşallah Yusuf'u üzecek bir ortam oluşmaz. Elimizden geldiğince alttan alalım. " dese de bugünün zor geçeceğini hissediyordu Derya.

"Canım merak etme hallederiz. Acaba sen konağın oğlanlarından birini kafaya mı alsan işimiz kolaylaşırdı." dedi Pınar.

Karşılığında sağlam bir çimdik yeyince cırladı "Kızım elinin az ayarı olsun çürüttün yaaa" derken bir yandan da kolunu ovalıyordu. "Okulun en güzel kızıydın nasıl evde kaldın bilmem" diye söylendi.

Pınar ile Derya okul arkadaşıydı. Pınar yıllarca Serdar'a karşı platonik bir aşk beslenmiş. Hiç kavuşamayacağını düşünürken, Derya ona umut olmuş, destek olmuş. Kader onları sonunda gelin~görümce yapmıştı.

"Abimle aranı yapmasaydım da görseydik kim evde kalıyordu. Şu karşıdan gelen yakışıklı şimdi senin kocansa sayemde unutma"

" Canım görücem benim" derken, Pınar, Derya'nın yanaklarını sıkmaya çalışıyordu.

Arabaya binen beylerle konağa doğru yola çıktılar, konağın önüne geldiklerinde Serdar arabayı durdurdu.

" Hanımlar buraların adetlerini az çok biliyorsunuz. Beylerin sohbetine çok dahil olmayın. Hanımların gönlünü kazanmaya çalışın, kanımca akşam sizden pek hoşlanmadılar. Hadi abicim hakkında hayırlısı" derken eli Yusuf'a kuvvet vermek için sırtınandaydı.

Serdar iyi gözlemciydi, ortamı güzel analiz eder her ortamda kendini saydırmayı bilirdi. Bugün de Bayram ağa ya karşı kardeşinin arkasında bir kale gibi kuvvetli durması gerektiğini iyi biliyordu.

Arabadan inen misafirler ile konağın kapıları aralandı. Bayram ağa misafirlerini avlu da karşıladı yanında Dilber hanımda vardı. Hep beraber merdivenlerden üst kata çıktılar. Konak adeta kale gibiydi. Burda yaşayan insanın dış dünya ile ilişkisi kesilir diye düşündü Derya.

Büyükçe bir salona buyur edildiler. Girişte kocaman bir masa devanımda u şeklinde bütün solonu dönen halı yastıkları ve minderileriyle bezenmiş sedirler. Beyler bi tarafa geçti, hanımlar diğer tarafa yöneldi. Köşe de oturan yaşlı hanım elini uzattı kızlara. Elini öptüler yanına oturdular. Dilber hanımda yanlarına oturdu.

Muhtemel Aşk  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now