30. Ben Bunu Hak Edecek Ne yaptım?

4.3K 398 80
                                    


"Ben sana ne yaptım? Neden canımı yakıyorsun? Lütfen bırak beni gideyim."

Elinde tuttuğu çakıyla güçlü görünmeye çalışırken engel olamadığı gözyaşlarıyla o kadar çaresiz bir görüntü sergiliyordu ki odaya kıza bir ders vermek amacıyla giren Bekir bile bu durumdan etkilendi. Siniri bir anda buhar olup uçtu. Bunun üzerine Bekir kızın korkmasını engellemek için kapattığı kapıyı sonuna kadar açtı.

O kadar karmaşık bir ruh hali içindeydi ki Bekir, az evvel boğazına sarılmayı düşündüğü kızın çocukluk halini hatırladı yine... Mehmet Öğretmen öldükten sonra ne çok canını yakıp, korkutmuştu kızın. Kendine verdiği sözler aklına geldi.  Bilge'de açtığı yaraları sarmaya yemin ettiği halde şimdi yaptığı neydi? Onu incitmeyi düşünüyordu yine. Mutlu olması için boşanmalı mıydı?

Aniden içinden yükselen öfkeyle bu saçma fikirden vazgeçti. Artık onların yolu beraberdi.  Karısından ayrılması söz konusu değildi. Şimdi yapması gereken karısı ne derse desin sakin kalmaktı. Hatalı olan kendisiydi. Kızın sakinleşmesi için kıpırdamadan durdu.

Bekir'in odasında olması kızı o kadar korkutuyordu ki nasıl sakin kalması gerektiğini bilemiyordu. Nefes alamadığını hissediyordu. Ellerinin titrediğini Bekir fark etmiş miydi?

"Sadece konuşmak istiyorum. Lütfen korkma."

"Odadan çık."

"Tamam, çıkıyorum eğer daha rahat olacaksan o zaman dışarıda konuşalım."

Adamın söyledikleri ile sinirleri iyice bozulan kız ağlamaktan kızarmış gözleriyle Bekir'e baktı.

"Sanki bana bir şey yapsan çalışanlarınız gelip yardım edecek. İçeride ya da dışarıda hiçbir yerde konuşmak istemiyorum seninle. Neden anlamıyorsun."

Sinirlenmemek için olağanüstü bir çaba harcayan Bekir ellerini kaldırdı.

"Sana hiçbir şey yapmayacağım diyorum. Neden anlamıyorsun beni? İdam mahkûmlarına bile kendini savunması için izin verilir. Sen neden beni dinlemiyorsun?"

Adamın dedikleri ile deliye dönen kız sonunun ne olacağını düşünmeden Bekir'e saldırdı. Bekir ani bir hareketle kızın elinde bulunan çakıyı rahatça alıp cebine koydu. Bunun üzerine Bekir'e tekme atmaya başlayan kız bir taraftan da yumruk yaptığı elleriyle vurmaya başladı. Yaşadıklarına isyanı o kadar büyüktü ki adama saldırırken aynı anda ağlayıp, acısını da dile getiriyordu.

"Benim canımı yaktın sen. Hakkın yokken canımı yaktın. Şimdi senin neyini dinleyeceğim. Sen beni dinledin mi? Sana yalvardım ben, yalvardım."

Dakikalar önce deli gibi sinirli olan Bekir şimdi yaptıklarının kıza ne kadar zarar verdiği gerçeğiyle yüzleşince sadece utanç hissetti. Kıza karşı yoğun bir şefkatle baktı. Kızın attığı tekmeler canını yaksa da umursamadı. O gece onun da canı yanmıştı değil mi? O zaman bu kadar bedel fazla değildi.

"Seni o kadar çok seviyorum ki Neşe'm yaptığımın affedilecek yanı yok. Affet beni bebeğim. İzin ver ..."

Hıçkırarak ağlayan kız "Sana neyin iznini vereyim? Daha çok canımı yakman için mi? Az önce insanlıktan anlamadığımı söyleyen de sendin. Sana neden inanayım? Hani benim tutunacağım dalım olacaktın? Hani benim büyüyüp güçleneceğim toprak olacaktın? Cevap versene, konuşsana... sen canımı yaktın... sözlerinle de acıttın ... sen var ya sen..."

Ağlaması şiddetlenen kız gözyaşları içerisinde kesik kesik konuşurken bir anda yere yığıldı. Kızın anlık zaman diliminde kendisine yumruk atarken beklenmedik bir şekilde yere düşmesiyle ne olduğunu anlayamayan Bekir kızın hareketsiz yatması üzerine korktu. Yere eğilip kızı kontrol eden genç adam kızdan hiç tepki alamayınca kızı kucakladığı gibi odadan çıktı. Merdivenlerden aşağı inerken çalışanlara seslendi.

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now