66. Affedilmez Hata...

4.3K 454 321
                                    

Tuncel Kurtiz / Herkes Öldürür Sevdiğini (Oscar Wilde)

Sakin bir şekilde yemeğini yemeye çalışan Neşe, Emine Hanımın aşağıda Şemsi ile konuştuğunu bildiği için her seferinde kendisine söz vermesine rağmen içinde uyanan umudun büyümesine engel olamıyordu. Şemsi, kendisini nasıl kurtaracaktı bilmiyordu ama kahrolası umut yine dört bir yanını sarmıştı. Ama umudum olmazsa yaşamam ki dedi kendi kendine. Sonra aklına gelenlerle gülümsedi. Canan ve Ayperi'den sonra bu kez de Emine Hanım ve Şemsi ile takım olma fikri komik gelmişti. Neşe'nin kendi kendine gülümsediğini fark eden Bekir ve Meryem Hanım birbirlerine bakarak gülümsediler. Neşe eskisi gibi olacaktı, gülümsemesi bunu gösteriyordu zaten.

"Sen burada yokken neler aldım, neler. Torunum için ne yapsam az kızım. En kaliteli kumaşları aldım torunum için. Pamuklu olacak eşyaları. Öyle süsüne püsüne aldanıp zararlı kumaşları kullanmayalım. Torunum her şeyin en iyisini hak ediyor."

Meryem Hanımın söylediklerine onaylayan Neşe "Haklısın Meryem teyze" dedi.

Hasan Ağa, karısının odalarına istiflediği kumaşların az sonra Neşe'nin odasına yığılacağını anlayıp konuştu.

"Meryem aldığın kumaşlar torunumun torununa yetecek kadar çok. Kızımı yorma böyle şeylerle."

Kocasının sözlerine rağmen ayağa kalkan Meryem Hanım "Kızımın gözlerinin mavisinde bir kumaş buldum dur onu getireyim. İlk makası annesi olarak kızım atsın. Sonra bütün işleri ben hallederim. Sen merak etme kızım yormam seni." diyerek odadan çıktı.

"Meryem'in seni yormasına izin verme kızım."

Hasan Ağanın yüzüne bakan Neşe ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Dayak yediğim belli iken burada durmuş kumaş üzerine konuşuyoruz bu insanlarla, bana ne olduğu umurlarında değil diye içten içe hüzünlendi.

"Bir olayı abartma söz konusu olunca kimse annemin eline su dökemez baba, biliyorsun. Ancak Neşe'nin yorulmasına izin vermem. Zaten hamileliği sıkıntılı o yüzden doktora danışıp ne tür önlemler alabiliriz ona bakacağım."

Neşe içinden geçenleri bütün çıplaklığıyla haykırmak istese de başına daha kötü bir şeyler gelmesinden korkup sustu. İnsanlara sessiz kaldıkları için kızarken artık ben de susuyorum, iğrenç ve zayıf biri oldum diye Bekir ve Hasan Ağadan çıkaramadığı kızgınlığını kendisine yöneltti içten içe.

"Kızlara seslendim masayı toplasınlar diye. Rahat rahat kumaşlara bakalım. Bekir al şunları."

Karısının bütün ilgisinin kumaşlara kaydığını gören Hasan Ağa odadan çıkmak için hareketlenince Neşe "Sen de kumaşlara bakmayacak mısın Hasan amca?" diyerek adamın odadan çıkmasına engel olmak istedi. Adam duyduklarından memnun bir halde oğluyla birlikte odada bulunan kanepeye oturdu. Emine Hanımın ne zaman geleceğini bilemeyen Neşe istemeden Bekir'in yanına oturdu. Yardımcılardan Fatma ise odaya girip yavaşça masayı toparlamaya başladı. Neşe kucağına bırakılan kumaşa baktığında bir gün bebeğini kucağına alacağı düşüncesi ile elinde olmadan duygulandı. Defalarca kumaşa dokundu. Hissettikleri yüzünden nerede ve kimlerle olduğunu umursamadı. Kendi dünyasında sadece bebeği ve o vardı. Titreyen sesiyle Meryem Hanıma teşekkür etti.

"Bu çok güzel Meryem teyze teşekkür ederim."

"Torunum da senin gibi gözlere sahip olur inşallah. Şimdi ilk makası at bakalım."

Neşe uzun zaman sonra ilk kez Meryem Kara ile birlikte bir şeyler yapmaktan mutluluk duydu. Bekir ise kumaşa doğru eğilen Neşe'nin fotoğrafını çekerek bu anı ölümsüzleştirdi. Elindekileri bırakıp odaya tekrar giren Fatma'ya seslenen Meryem Hanım "Fatma hepimizin fotoğrafını çekiver sana zahmet." dediğinde Hasan Ağa da bu aile fotoğrafında annesinin de olmasını istediği için "Fatma annemi de odasından çağır, gelsin." dedi.

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now