40. Benim Küçük Sevgilim

4.8K 450 298
                                    


Sabah herkesten önce kalkan Neşe mutfağa inerek bir şeyler yemeye çalıştı. Mutfakta karşılaştığı çalışanlarla tek kelime bile konuşmadan sütünü içip, bir tane elma yedikten sonra bir tane daha elmayı yanına alarak odasına çıktı. Çalışma masasının kenarına bıraktığı elmayla birlikte telefonunu çıkartıp Canan Tezgel'den gelen cevabı tekrar tekrar okudu. Sanki bir ayrıntıyı gözden kaçırırsa bu cehennemden kurtulma şansı kalmayacak gibi korkuyordu.

"Bir aya kalmaz bu cehennemden kurtulacağız bebeğim. Bu bizim sırrımız."

Yarım saat sonra günlük Meryem Hanım ziyaretçi dozunu almaya başlayan kız dün akşama dair bilgileri alırken odaya gelen Hasan Ağa ile işkencesinin yeni bir boyut aldığını düşündü.

"Meryem bize az izin ver."

Kocasının katı duruşuyla odadan çıkmaktan başka çaresi olmadığını fark eden kadın sessizce çıktı.

"Bugün doktora gidecek olduğun için heyecanlı mısın kızım?"

"Değilim Hasan amca değilim. Gelininin el atmadığı bir bebeğim kalmıştı onu da yaptı tam oldu. Benimle birlikte kontrole gelmekten bahsediyor bunu istemediğimi söylediğim halde kocasının evlilik dışı çocuğunu sahiplenme hevesi gözlerimi yaşarttı."

"Ne demek evlilik dışı?"

"Bunu bana değil gelinine sor. Hayatımın kontrolü tamamen sizin elinizde ve ben bebeğimle ilgili konularda bile arka planda kalmak zorundayım. Dün gece yatarken beni en çok mutlu edecek şeyin farkına vardım."

"Bir şey istiyorsan söyle alalım kızım. Bak sana baba sözü veriyorum kısa süre sonra her şey yoluna girecek. Ne olduğunu bana sorma şimdilik ama bil ki senin daha iyi olman için çabalıyorum."

"Hasan amca bence politikaya atılmalısın. Tıpkı politikacılar gibi bana verdiğin sözlerin sonu gelmiyor. Sana inanmamı mı istiyorsun? O zaman sana bir şans veriyorum. O kadının benimle doktora gelmesine engel ol çünkü yaşadığım her olayla birlikte en çok isteğim şeyin ölüm olduğunu fark ettim. Sanırım beni mutlu edecek tek şey ölüm. Bana yaşattığınız bu cehennemin dayanılır tarafı kalmadı. Bebek bile ölümü istememi engelleyemiyor."

Kızın ağzından ölüm lafını duymak Hasan Ağayı sarsmıştı. Çünkü bu sözleri daha öncede duymuştu ve sonunda o kadının en çok istediği şey olan ölüme kavuşmasını izlemişti.

"Bugün o doktora istediğin gibi gideceksin. Şimdi hadi gel kahvaltı yapalım."

"Ben kahvaltı yaptım. Dün gece ve ondan önceki gece olan olaylardan sonra sofraya sizinle oturmam ben."

Konuşmak için hareketlenen adamın konuşmasına izin vermeyerek susturan kız tekrar konuştu.

"Masadan kovuldum. Bunun ötesi yok artık. Allah aşkına bırakın beni artık. Vakit gelince doktora gideriz."

Kahvaltı masasında Neşe'nin yokluğunu fark eden Bekir tek kelime etmedi. Berfe ise dün gece olanlara üzülmüş bir şekilde kocasıyla konuştu.

"Dün gece kızı üzdük ama o hamile bir şey yemesi lazım. Ben onu çağırayım. Ne olursa olsun ne yaşarsa yaşasın bir annenin önce bebeğini düşünmesi lazım ne yazık ki bu konularda Neşe..."

"Sus artık gelin. Dün gece ailen var diye alttan aldık ama sen duracak yeri bilmiyorsun. Sana mı kaldı başkasının bebeğini düşünmek. O kadar bebek sevdalısıysan kendi bebeğini doğur. Kahvaltın bitince çalışma odasına gel Bekir konuşacaklarımız var."

Hasan Ağanın sofradan kalkmasıyla birlikte Meryem Hanımda kocasını takip etti. Masada kocasıyla yalnız kalan Berfe kocasının yüzüne üzgün bir şekilde baktı.

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin