83. Bebeğim

4.4K 438 223
                                    

Broken Hearts/Michael Ortega

Bölüm hazır olduğu için kontrol etmeden paylaştım. Mantık hataları varsa kusura bakmayın. 


Bilge, kendine geldikten sonra günlerce tek kelime etmedi. Uyanık olduğu süre içerisinde boş boş bakıyordu. Ne Canan'a ne de Ayperi'ye en ufak tepki vermemişti. Sonunda taburcu edileceği günün sabahı günlerdir çözülemeyen Bilge kimde kalacak sorusu hakkında herkes kendi fikrinin doğruluğu konusunda ısrar ediyordu. Bilge, onca zaman sonra ilk tepkisini Hüseyin'e verdi. Odasında bulunan Canan, Ayperi ve Mehmet Ali dede elini yavaşça Hüseyin'e uzatan kıza baktılar. Hüseyin dolan gözlerini saklama gereği duymadan Bilge'nin elini tuttu.

"Kardeşim."

Gözlerini kapatan Bilge usul usul ağlamaya başladı. Hüseyin ise bir eliyle kızın elinden tutarken diğer eliyle de Bilge'nin saçlarını okşadı.

"Bak bu odada bulunan herkes senin için burada. Artık güvendesin kardeşim."

Vücudundan engel olamadığı bir titreme geçen Bilge oldukça kısık bir sesle "Onlar gitsin," dedi. Hüseyin çaresiz gözlerle Canan'a baktığında odada bulunan herkes sessizce dışarı çıktı. Günlerdir dondurduğu duyguları gün yüzüne çıkan Bilge'nin oğlunun ölümünden dolayı duyduğu acı, çavlan sesi gibi her şeyi bastırmıştı. Gözlerinin şavkı gitmiş bir şekilde Hüseyin'e baktı ve sonra dışarıdan bile duyulabilecek kadar yüksek sesle ağlamaya başladı. Hüseyin kolları arasında ağlayan kızla birlikte ağladı. Hüseyin'in göğsüne gömülmüş bir şekilde ağlayan Bilge'nin ağzından arada kopuk kopuk kelimeler çıkıyordu.

"Bebeğim... bebeğim... abi... bebeğimi..."

Hüseyin sırtını sıvazladığı kızın içinde biriktirdiği acıyı paylaşması için sakin bir sesle konuştu.

"Güzel kardeşim ağla. Acını daha fazla içinde tutma."

Hıçkırarak ağlamaya başlayan Bilge'nin sesini duyan Canan, usulca araladığı kapıdan içeri bakınca gördüğü tablo yüzünden nefes alamadığını hissetti bir an. Kapıyı aralık bırakarak oldukça kısık bir sesle kendisine bakanlara hitaben "Hüseyin'e sarılmış ağlıyor," dedi.

"Ağlasın hem de bol bol ağlasın. Bu sayede derdi içinde zehir olup daha fazla zarar veremez."

Mehmet Ali dedenin sözleri üzerine Ayperi yaşlı adama buruk bir tebessümle baktı.

"Kemal abi kızını böyle görse kahrından ölürdü. Defalarca tecavüz davalarına girdim. Tanımadığım onlarca mağdur insan için üzülüyordum. Oysa şimdi sevdiğim birinin aynı sebepten acı çektiğini görmek insana kendini o kadar çaresiz hissettiriyor ki insanlığımdan utanıyorum."

Bilge ise aklından çıkaramadığı oğlunu defalarca sayıkladı.

"Beni oğlumun yanına götür abi, lütfen."

"Henüz uzun yolculuklara dayanacak kadar güçlü değilsin."

"Ben dayanırım. Gerçekten dayanırım abi. Yolculuğa dayanırım, ama oğlumun yokluğuna dayanamıyorum. O benim nefesimdi. Nefesimi kestiler. Dayanamıyorum, gözlerimi her kapattığımda oğlumu görüyorum."

Yavaşça ayağa kalkan kız küçük adımlarla pencere kenarına yaklaşıp dışarıyı izlemeye başladı. Bilge yağmurla yıkanmış şehre pencereden bakarken içini kaplayan kasvet duygusundan kurtulamadığını fark edince tekrar bocalamaya başladı. İçinden kopup gelen ağlama isteğine mani olamıyordu. Aklındaki tek düşünce oğlunun aylardır toprak altında yattığıydı. Dudaklarından kopan hıçkırığa engel olamazken sesli bir şekilde ağlamaya başladı. Elini pencerenin camına koyup "Ben oğlumu istiyorum sadece," diyerek hiçbir zaman gerçekleşmeyecek isteğini dile getirdi bütün yenilmişliğiyle.

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now