39. Sofraya Bile Sığdıramadılar Beni

4.4K 448 418
                                    


Neşe'nin peşinden yukarı çıkan Meryem Hanım odaya girmek istediğinde kilitli kapıya bakarak kaşlarını çattı.

"Yavrum kapıyı aç."

Duyduğu sesle elindeki telefonun ekranını kapatan kız ayağa kalkarak kapının kilidini açtı.

"Gündüz vakti kapı neden kilitli kızım? Bak sana ne diyeceğim. Bu buldumcuk delisinin   yayılmasına daha ne kadar izin vereceksin?"

"Kimden bahsediyorsun Meryem teyze?"

"Berfe yılanından,  kimden olacak. Benim akılsız oğlumu önüne katmış istediği gibi oynatıyor. Sen de buraya dört duvar arasına kilitliyorsun kendini. Kocanın sana nasıl döneceğini buldum. Sen beni dinle, iki güne kalmaz sepetler o uğursuzu."

Sonrasında dakikalarca kıza gördüklerini anlattı Meryem Hanım. Berfe'yi kendi silahıyla vurmayı nasihat eden kadına aklını kaçırmış gibi bakan Neşe kendini kötü hissettiği için tek kelime etmedi.

"Bir şey desene kızım."

Kadına cevap veremeyecek halde olan kız banyoya giderek yediklerini çıkardı. Kendini o kadar kötü hissediyordu ki tuvaleti bile zorla temizleyip elini ağzını yıkadı. Odaya geri döndüğünde kadını aynı yerde bulmak canını sıkmaktan başka bir işe yaramadı.

"Ben şimdi kendini kötü hissettiğini Bekir'e söylerim. Senin tek yapman gereken..."

Kadının konuşmalarına daha fazla dayanamayan kız patladı.

"Ben zaten kötüyüm, ancak ısrarla anlamıyorsun Meryem teyze. Ne yapmamı istersin ha? Senin bu yaptığın hak değil. Bana zorla sahip olan, bunu yaparken de gittikçe artan dozda şiddet uygulayan oğluna cilve yapma mı istiyorsun gerçekten? Bana her kötü davrandığında pişman olduğunu söyleyen, ancak pişmanlığı sadece beş dakika süren bir adama mı inanayım ben? Beni zorla kıydırdığınız dini nikâhın ardından hayat kadınlarıyla aldattığı yetmezmiş gibi bir de doğacak çocuğunu umursamadan eski sevgilisiyle evlenen adamı mı geri kazanmak için uğraşayım? Bakma öyle şaşkın şaşkın oğlun kendi söyledi. Dışarıda onu zevkle kabul eden kadınlar varmış. Oğlunun bana söylediklerinden, yaptıklarından sonra gurursuz ve de onursuz bir şekilde cilve mi yapayım?"

Sesi gittikçe yükselen ve sinirleri iyice bozulan kız elleriyle saçlarını çekiştirip kendisine cevap veremeyen kadına bakıp tekrar konuştu.

"Sen beni gerçekten kızın gibi sevseydin beni bu cehennemde bırakmazdın. Beni kendine göre seviyor olabilirsin ama senin için varsa yoksa Bekir. Büyük oğlun bile Bekir yüzünden size küsüp gitmiş. Oysa benim gitme hakkımı elimden aldınız."

Odada deli gibi dolanan kız o kadar nefret doluydu ki normalde en ufak olayda girdiği ağlama krizine bu kez çok uzaktı. İçinden her şeyi kırıp dökmek geçiyordu.

"Ben ölene kadar yakamı bırakmayacaksınız değil mi?"

Neşe, nefretini sonuna kadar dile getiremeden başının dönmesi ile yatağa oturdu.

"Ben çok yorgunum Meryem teyze azıcık dinlensem olur mu?" 

Duyduğu ağır sözler yüzünden odadan kaçma fırsatı arayan kadın "Tamam" kelimesi ile birlikte odadan çıktı.

Bütün günü uyuklayarak geçiren kız artık kurtuluşu için gün saymaya başlamıştı.

"Her şey yolunda gitmeli. O zamana kadar sorun yaşamamak için gerekiyorsa bu hayatı kabullenmiş gibi davranırım"

Aklına sabah Meryem Hanım ile yaptığı konuşma gelince elinde olmadan güldü. Artık neye ağlayıp neye güldüğü belli değildi.

"Sabırlı olmalısın."

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now