43. Mümkünse İkiniz de Ölün

4.4K 430 279
                                    


Geçen on günlük zaman içerisinde Canan ülkeye gelmiş Ayperi ile buluşmuştu. Bekir ise Neşe ile sakin bir döneme girmişti. Neşe'ye dair umutları her geçen gün daha da artarken Berfe'ye boşanmak istediğini söylediğinde şiddetli bir direnişle karşılaştı. Bekir içine girdiği çıkmazdan kurtulmaya çalışıyordu bir şekilde. Her güne bu kez boşanmayı kabul edecek diyerek başlıyordu, ancak onu bekleyen gerçekler son derece çirkindi...

"Nereye?"

"Almam gereken bazı şeyler var. Onun için Mustafa abiyle..."

"Ben seni götürürüm."

"Benim için işinden geri kalma Bekir."

"Sen her işten daha önemlisin benim için hala anlayamadın mı Neşe?"

Adamla laf yarıştıramayacağının farkında olan kız içinden dualar ederek yürüdü.

"Ne alacaksın?"

"Defter, kalem falan."

"Ne yapacaksın ki?"

"Bebeğime günlük tutacağım Bekir bir itirazın var mı?"

"Ne yazacaksın?"

Bekir'in kızla sohbet etmeye çalışması kızı ne kadar boğsa da onun tekrar çıldırmasını göze alamadığı için sorduğu soruların hepsini sakin bir şekilde cevapladı. Eve geri döndüklerinde kız odasına gitmek için Bekir'den ayrıldı. Aldıklarını çalışma masasına bıraktığı anda saçlarının sertçe geri çekilmesiyle çığlık attı.

"Bekir'le vakit geçirmeye doyamıyorsun değil mi? O benim kocam ve gidip ona yine Berfe beni dövdü diye ağlarsan o karnındakini öldürürüm. Sonra Bekir beni boşasa bile umurumda olmaz. Bebeğini feda etmeye hazır mısın?"

Berfe geçen seferki gibi kızın vücudun da iz kalmasın diye saçlarını geri bırakıp odadan çıktı. Kız birbirinden dengesiz karı kocayla ne yapacağını düşündü.

"Biri bitiyor diğeri başlıyor. Allah'ım yardım et."

Günlerdir annesinin ve babasının kendisi için hazırladığı günlüğü defalarca okuyan kız aynı şekilde kendi bebeğini de bir şeyler bırakmak istediğini fark etti.

"Sen her ne kadar birbirini seven anne babaya sahip olmasan da ben seni hep seveceğim ve aslında sen çok şanslı bir bebeksin. Kaç tane bebeğin güzel bir kalbe sahip büyükannesi ve büyükbabası olmuştur ki? Hala hatırlamasam da elimde annemin defteri var. Ayrıca ..."

Gözleri dolan kız aklına Avukat Kemal'in gelmesiyle kendini tutamayarak ağlamaya başladı.

"Biz çok şanslıyız bebeğim. Pırlanta gibi iki babaya sahip oldum ben. Bu konuda hayatında asla bir eksiklik olmayacak. Sen sadece babalarımı örnek al ve de annelerimi bir de ninemizi. Bebekler her şeyi hisseder mi acaba? Aslında tek istediğim bu hayattan kurtulmak. Geceleri Bekir yüzünden korkuyla uyuyorum ve ben özür dilerim bebeğim kötü konuştuğum için, ancak babanın ölmesini istiyorum. Dünyada benim gibi başka kadınlar var mıdır? Vardır kesin. Kimseyi kırma, kötü davranma. Görmezden gelme güzel bebeğim benim."

Odaya aniden giren Bekir'den gözyaşlarını saklayamayan kız olduğu yerde kıpırdamadan Bekir'e bakmaya devam etti.

"Neden ağlıyorsun Neşe'm? Bilmeden bir şey mi yaptım? Bak ben çok uğraşıyorum iyi olmak için. Senin için, bebeğimiz için. Ne olur bana sırtını dönme yardım et."

Ağlaması şiddetlenen kız Bekir'in kendisine sarılmasına karşı çıkmadı ve Bekir'in duyabileceği kadar kısık bir sesle sordu.

"Bana kim yardım edecek Bekir? Bunu sana git Berfe'yi döv diye söylemiyorum, ancak az evvel odamdaydı. Artık yoruldum Bekir bugün senin mi yoksa Berfe'nin mi şiddet uygulayacağını düşünmek istemiyorum daha fazla. Ben sadece on sekiz yaşındayım. Bebek için güçlü olmaya çalışıyorum ama aslında korkudan ölüyorum. Ailemi istiyorum ben."

Bazı Hatalar Affedilmez!  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin