Multimedia'da Devrim_Ezgi arkadasımızın hazırladıgı muhtesem bir calısma var!!! Eline, emegine saglık:) Cok tesekkurler *-* Bolum ithafı yapamıyorum malesef ama cidden cok guzel olmus, tekrar tesekkurler:))
İyi Okumalar^^
Serenay'ın Ağzından
"Bunu yapamayız!" diye haykırdım. Ağlamak üzereydim. "Kaderi değiştiremeyiz..."
Eray elini saçlarına götürerek sabır diledi. "Onu durdurmak zorundayız Serenay."
"Nasıl olacak?!"
"Bilmiyorum! Lanet olsun, bilmiyorum." Başını duvara vurmaya başladığında ona engel olmak için müdahale ettim.
"Eray, yapma, bekle!" Elimle onu geriye ittim. "Beni dinle," diye fısıldadım. "Arabanın anahtarını al. Maya'lara gidiyoruz."
Maya'nın Ağzından
Jiletin su dolu küvette yüzmesini izliyordum. Çıplak bedenime değdiğide canım çok acıyacak mıydı? Eray'ın bana nefretle baktığındaki kadar acı çekecek miydim?
Ben, sevgilisinden ayrılıp intihara kalkışan aptal bir ergen değildim. Kendine verilen özel yeteneği taşıyamayan, zayıf bir bedendim sadece.
Jileti aldım.
Küvette ayağa kalkıp kendimi havluya sarma gereksinimi duymadan ayna karşısına geçtim. Jileyi titrek parmaklarımla tutmaya devam ediyordum.
Sol bileğime baktım, elimi biraz sonra kanlar içinde kalacak minik damarımın üstüne koydum ve nabzımı dinledim.
Jileti kaldırdım. Gözlerimi kapattım ve bugüne kadarki hayatımı gözden geçirmeye başladım. Belki de bu son kez kapatışımdı gözlerimi. Gülümsedim. Babamın artık utandığı bir evladı olmayacaktı.
Cismi baş hizamda kaldırdım. Ellerim daha da titremeye başlamıştı. Gözlerim hala kapalıydı.
Ve sonra bileğimi keskin bir acı sardı. Keskinden daha keskin.
"Aaahhhhhhhhhhh!!!"
Serenay'ın Ağzından
Eray'la beraber arabayı park ettikten sonra koşa koşa Mayaların evine gidiyorduk. Çılgınca koşuyordum. Eray'a baktım. Çocuk perişan haldeydi. Allah'ım lütfen ayırma o ikisini. Bunu haketmediler.
Gözyaşlarıma zorlukla engel olarak evin bahçesine adımımı attım. Eray yeniden koştu, bir adımda kapıya ulaşarak zile basıp delice yumruklamaya başlamıştı. "Maya! Aç!"
Bir şeyler yapmak adına zile daha da bastım. Duyması gerekiyordu. Kendine çoktan zarar vermiş miydi yoksa?
Hayır, hayır! Bu ihtimali düşünme.
Eray çılgınca yumrukluyordu hala. "Aç şunu!! Lanet olsun, kahretsin, aç!" Kapıya bir tekme savurdu.
"Camı kıralım," diye önerdim.
Evin çevresinde dolanarak pencerelerinin önüne geldik. Eray kapının önünde duran porselen bibloyu kaptığı gibi getirip pencereye fırlattı.
Camların yüzüme sıçramaması için geri çekildim.
"Burada bekle!" diye emretti bana ve pencereden içeri girmeye çalıştı.
Normalde onunla giderdim, ancak Maya'yı o halde...
Yapamazdım işte.
Hıçkırarak ağlamaya başladım. Evin bahçesinde deli dana gibi turluyor ve Eray'ı bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telekinezi
ParanormalUYARI: Hikayeyi okurken sakın henüz okumadığınız bölümlere bakmayın. Gizem/Gerilim olduğu için spoiler yiyebilirsiniz! Yetenekli olmak. Her defasında imrenilen bir olgu. Başınıza bela açacağını asla düşünmezsiniz; Öyledir ki yetenekli insan belaya...