-32-

51.2K 2.7K 535
                                    

Yorumlar ve oylar için sonsuz teşekkürler ama bana çok geç bölüm yayınladığımı söylüyorsunuz. Taş çatlasa 5-6 gün bekletmiş olan insana bunu söylememelisiniz. O insan üzülüyor çünkü.

Bu bölüm kısa oldu çünkü günlerdir satır satır yazmaya çalışıyorum. Kelime hazineme birisi beddua etti sanki. Gerçekten negatif enerjiyle doluyum.

Bu bölümü, hikayeyi severek okuyan herkese ithaf edeyim de biraz pozitife döneyim artık, değil mi?

İyi Okumalar^^

GEÇMİŞ (FLASHBACK)

Minik kız, avuçlarının içindeki uğurböceğine baktı. Kanatlarını açsa uçabilirdi, ancak kız uçmaması için sağ elinin avucuyla kapatmıştı.

"Hayır, minik şey. Uçamazsın. Kaybetmediğim tek şey sensin." Elindeki böceğin saç teli kalınlığındaki ayakları küçük kızın minicik elini karıncalandırıyordu.

"O kadın yine rüyama girdi," diye fısıldadı. "Yine bana yetenekli olduğumu söyledi. Elis arkadaşım yaralandığında da onu görmüştüm."

Annesi ona hayvanlarla konuşmanın sağlıklı olmadığını söylemişti ancak bu Maya'nın Amerika'da bebekken edindiği bir alışkanlıktı. Kız, dantelli eteğinin ucunu çekiştirdi. "Bu etek bana yakışıyor mu?" diye sordu.

Böcek o anda kanatlarını açtı, kızın siper ettiği sağ eli hareket etmeden göğe yükselmişti. Maya minik kalbindeki acıyı hissetti. "Sen de mi gidiyorsun?"

GÜNÜMÜZ

"Gitme," diye yalvardım. "Gitme..." Elimdeki minik böcek havalanmak istiyordu ama hala onu kapattığım kar küresinin içindeydi. Pes ederek küreyi açtım ve kar küresinin içindeki sudan dolayı ıslanmış böceğe baktım.

Elim uyuşmuştu. Ayağa kalkarak bahçemizde yürümeye başladım, soğuktan donduğumu hissettiğimde eve dönmek için aralık bıraktığım kapıyı açtım.

Şok olmuştum.

Karşımda salon yerine seneler önceki sınıfım duruyordu. Bir rüyanın içinde olduğumu hissetmiştim.

"Çok pis kokuyorsun!" diye bağırdı esmer tenli, dolgun dudaklı Elis.

Önümden bir sis bulutu geçer gibi olmuştu. Hayır, bu dolaptı. Ve az sonra Elis'e düşecekti.

Dolap yere çakıldı.

Ama durun bir saniye, Elis hala ayakta duruyordu. Sınıftakiler bağırış çağırış yere baktılar.

Bu bendim. Dolap benim üzerime düşmüştü.

Yerde yatan minik bedenime bakarak yutkundum. Uyanmak istiyordum.

"Ahh!" birden yatağımın üzerinde doğrulmamla koca kabusun bittiğini anlayarak derin bir nefes aldım. Serenay muhtemelen teyzesine dönmüştü.

Saate baktım. Okula gitmeme bir buçuk saat vardı. Yeniden derin nefes alarak kalktım.

Peki, karşımda duvara bantla tutturulmuş bir karton görmeyi ummuyordum.

"BUGÜN KIRMIZI GİYİN MAYA. BEN DE ÖYLE YAPACAĞIM. KOMODİNE SENİN İÇİN KOYDUĞUM GİYSİLERİ AL VE GİY. UYUMLU OLMAMIZ GEREK. -ERAY."

Gülümseyerek komodine yaklaştım ancak gülmem birden duruverdi.

Okul sıcak olduğu için siyah muz çorap üzerine şort giymeyi planlıyordum ama Eray vücut hatlarımı tamamen kapatan ispanyol paça pantolon koymuştu!

TelekineziWhere stories live. Discover now