-24-

52.5K 2.9K 844
                                    

Her paragrafta ne düşündüğünüzü uzun uzun ifade ederseniz çok memnun olurum baylar bayanlar! :D :D

Multimedia'da bahtsız kızımız Serenay bulunmakta.

Ve dediğim gibi, uzun yorumlarınızı bekliyorum. 

İyi Okumalar^^

Gök gürültüsü, tıpkı ruh halimi yansıtacak şekilde korkunç ve bir o kadar can sıkıcı bir halde kendini gösteriyordu. Pencereleri sıkıca kapayarak perdeleri çektim. Etraf biraz karanlık olmuştu ama önemsizdi, karanlığa bayılmasam da idare edebilirdim. Klimanın derecesini yükseltirken annemlerin ne yapmakta olduğunu merak ediyordum.

"Bizi bulamayacaklar." dedi Eray birden. "İçime öyle bir his doğdu. Annemler bizi kolay kolay bulamayacak."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Saçlarımı elimle kenara itmeme rağmen gözümün önüne geliyordu. Koltukta oturmakla uzanmak arası bir pozisyondaydım. Saçlarımı ümitsizce tekrar kenara ittim. Saçlarım sürekli elektrikleniyordu ve bu sinir bozucuydu. Eray her zamanki gibi karşımdaki koltuğa yatmış, ayaklarını uzatarak cips yiyordu.

Bir süre sonra aklına bir şey gelmiş gibi kalkarak içeri gitti. Elinde bir tokayla döndüğünde kaşlarımı kaldırdım. "Saçını öreceğim." dedi.

"Olmaz, önce git elini yıka. Daha demin cips yedin."

"Yıkadım zaten. Kalk bakayım." diyerek beni doğrulttu ve yanıma oturarak arkamı çevirdi. Saçımı örmeye başladığında aklıma bir soru takılmıştı. "Saç örmeyi nereden biliyorsun?"

"Babam annemin saçını örerdi, bu da onun hoşuna giderdi. İlkokula giderken bir gün babama nasıl kız tavlayacağımı sorduğumda bana saç örmeyi bilmem gerektiğini söylemişti. Bana o öğretti. Öyle işte. Ama ilk kez senin üzerinde deniyorum."

Kıkırdadım. Bu çok hoştu, elleri hafifçe saç diplerimi acıtsa da hiç hissetmiyordum sanki. Sonunda bitirdiğinde karşıma geçerek ensemden tuttu.

"Bir şeye benzedin."

Ona dil çıkararak önüme döndüm. Teşekkür edecek moral bile bırakmamıştı pislik.

En iyi bir kız arkadaşa ihtiyacım vardı.

Bunu sürekli tekrarlıyordum çünkü gerçekten ihtiyacım vardı. Acaba Eray'dan hoşlanıyor muydum? Bunu en iyi arkadaşlar konuşurdu, değil mi? Birisi bir erkekten hoşlandığında bunu arkadaşına söylerdi, o da ona yol gösterirdi. Değil mi? Ama benim hiçbir zaman en iyi arkadaşım olmamıştı.

Dalgınlıkla pencere kenarına yöneldim ve bacaklarımı toplayarak pencerenin dibindeki sandalyeye oturdum. Hüzünle dışarıyı izlemeye başladım. Penceredeki yansımamı gördüğümde hafifçe gülümsedim. Saç örgüm harika olmuştu. Annem asla böyle örmemişti saçlarımı. Tekrar cama baktığımda beyaz bir şey farkettim.

Yok artık.

Yine mi bir kağıt? Gerçekten mi? Şaşkınlıkla kağıdı aldım ve pencereyi kapattım. Eray olanlardan habersizdi. Kağıdı farkettirmeden açarak okumaya başladım.

"Ben senin arkadaşın olabilirim."

Betim benzim atmıştı. Korkuyla karışık bir histi bu. Yüzümün kül gibi olduğunu hissedebiliyordum.

"Maya bu arada," deyince Eray, kendime geldim ve yutkunarak ona baktım. "Serenay'ın bir yeteneği daha varmış. Düşünceleri okuyabiliyormuş. Bunu sana anlatmamayı çok düşündüm ama anlatayım dedim. Serenay'ın iki yeteneği vardı, benim de öyle. Ya senin diğer yeteneğin ne o zaman?"

TelekineziKde žijí příběhy. Začni objevovat