-14-

58.2K 3.3K 708
                                    

Dışarıda fırtına vardı ve gök her gürlediğinde içim ürperiyordu. Eray televizyonda Leonardo DiCaprio'nun bir filmini izliyordu, annemler ise başka bir alemdeydi.

Hırkamın kollarını biraz daha indirerek ayağa kalktım. "Eray mutfağa gidiyorum bir şey ister misin?" diye sordum ancak Eray dikkatini televizyondan ayıracak gibi değildi. Pes ederek mutfağa ilerledim. Bakır rengi tezgah ve ahşap dolaplar vardı, dizaynı sevmiştim. Buzdolabından süt alarak bir bardağa koydum ve salona doğru yöneldim.

İçeri girmemle Eray bana bakarak söze girdi. "Hayır, sağol."

"Ne?"

"Bir şey ister misin diye sordun ya." dediğinde kendimi gülmekten alamadım.

"Sen hala orada mısın?" derken hala kıkırdıyordum. Tekrar televizyona döndü. Annemler aralarında fısıldaşıyorlardı. Muhtemelen evin koridorunda bulunan alarmdan bahsediyorlardı. Lale Teyze güvenlik için taktırmıştı. Cesaretimi toplayarak yanlarına gittim.

"Bana ne olduğunu anlatabilir misiniz? Belki neden tehdit altında olduğumu bilirsem ben de kendimi savunmak için bir şeyler yapabilirim."

Annem pes etmiş bir edayla nefesini verdi. Lale'ye dönerek, 'anlatayım mı' tarzında bir bakış attı. O da başını salladığında annem bana döndü.

"Dolunay geçen haftalarda Lale'ye takip edilmekten yakınıyormuş. Sürekli, 'Eray'la gezerken biri bizi takip ediyor anne' diyormuş. Lale de şüphelenerek araştırmaya girişmiş. Ben senin odanda kamera bulduğumda bunları bana anlattı. Şüphelendik. Sokaktaki mobeseleri falan incelettik ama hiçbir sonuca erişemedik. Nasıl oldu bilemiyoruz. Ve açıkçası... Korkuyoruz Maya."

Eray'ın tepkisini görmek için ona döndüm ama o hala, hala film izliyordu. Annemlerin yanından kalkarak kumandayı aldım ve kanalı değiştirdim.

"Ver şunu!" diye bağırdı Eray.

"Tuhaf davranıyorsun! İzleniyoruz ve sorunu çözmek için bile uğraşmıyorsun Eray! Yeteneğini kullan bari. Hiçbir şey yapmadan durma."

"Maya pardon da sen ne yapıyorsun?"

Annemler bize müdahale etmese tartışmaya devam edecektik. Annem aramıza girerek bizi susturdu ve odalarımıza gidip uyumamız gerektiğini söyledi.

Ben sessizce merdivenlerden çıktım, Eray ise hala bir şeyler hakkında sitem ediyordu. Üst katta annemle beraber kalacağım odaya girdim. Dışarıdaki fırtına buradan daha fazla duyuluyordu. Pencereyi sıkıca kapatmama rağmen ses hala gitmemişti. Oflayarak geri aşağı indim.

"Anne ben burada yatacağım. Yukarıda fırtına sesleri duyuluyor."

"Delirdin mi Mija, odaya gitsene. Bir şey olmaz." Bana Mija dememesi gerektiğini ona defalarca söylemiştim. Sesimizi duyup merdivenlere gelen Eray da "Mija," diyerek kıkırdamıştı.

Lale Teyze araya girdi. "Kız burada yatmak istiyorsa burada yatsın işte."

Bu kadını sevmeye başlamıştım.

Yastığımı ve battaniyemi alarak tekrar salona indim. Annemler ve Eray uyumak için yukarı çıkmışlardı bile. Koskoca salonda tek başıma uyuyacaktım. Hem de fırtına varken.

Gözlerimi kapattım. Bir süre sonra uyumuş olmalıyım.

Koca bir gümbürtüyle gözlerimi açtım. Daha etraf kapkaranlıktı ve koridordan kırmızı ışıklar geliyordu. Alarm.

Feryatlarla merdivenlere yöneldim. Annemler hemen koşarak yetişmişlerdi, koridorun ışığını açtılar. Alarm hala deli gibi ötüyordu. Biri kapıyı zorluyordu! Annem, "Maya hemen yukarı git!" diye bağırdı. Biraz tereddüt etsem de yukarı doğru koştum.

TelekineziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin