-33-

44.9K 2.7K 568
                                    

Multimedia'da instagram'dan yazma ihtiyaci hissettigim sacma sapan bir yazi ve guzel bir sarki var :D

İyi Okumalar^^

Onu hiçbir yerde bulamıyordum.

Evi dolaşmaya devam ederek panikten buğulaşmış gözlerimi kırpıştırdım.

"Anne, evde misin?"

En sonunda pes ederek üfledim ve telefonumu çıkardım. Birkaç çalıştan sonra açmıştı.

"Alo anne?"

"Maya, eve geliyorum bitanem. Markete gittim de."

İçimi bir rahatlama kaplamıştı. Bu saatte markete gitmesi tuhaftı ama bunu düşünecek halde değildim.

Koltuğa oturarak beklemeye başladım. Bir yandan da başıma gelenleri düşünüyordum.

Serenay ve Eray'ı eve çağırmam gerekecekti. Küçük bir toplantı yapmamız gerekiyordu.

Serenay'ın Ağzından

Düşmanın kim olduğunu ögrenmek istiyordum. Bu yüzden titizlikle araştırıyor, her bir delili inceliyordum. Bizi öldürmek isteyen şimdi öldürebilirdi, neden bunun yerine uğraştırıyordu?

Maya'nın Ağzından

Ertesi sabah alarmım çalmadığı için kendimi perişan bir halde hazırlanırken bulmuştum. Yüzüme elbette makyaj yapmayacaktım, her sabah olduğu gibi. Üstüme bir şeyler geçirirken çorabımı akşamdan giydiğim için şükretmiştim.

Evden yine perişan halde ayrılarak kendimi bahçede beni bekleyen arabaya attım. Eray bana bakmadan, "Selam," diyerek arabayı çalıştırdı. Yine öküzlüğü üzerinde gibiydi.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu beni süzerken.

"Yok, sadece geç uyanmışım da. Bugün sınavlar bitiyor mu?"

"Evet, galiba. Bilmiyorum."

Sessiz bir yolculuk olmuştu. Arada bir bana dönüp çarpık çarpık gülümsüyordu. Direksiyonu kavrayan parmakları bir erkeğe yakışır biçimdeydi ve düzgündü. O sürerken ben onun arabaya sinmiş kokusuyla hayallere dalmıştım.

Bu rüya gibiydi.

Yan profilini daha önce hiç görmemiş gibi incelemeye başladım. Kaşları saçı kadar açık renk değildi ama yine de açıktı. Uzun kirpikleri şaheseri andıran yüzünü daha da biçimli hale getiriyordu. Minik burnu ve dudaklarını es geçmeliyim, değil mi?

O her güzel parçanın birbiriyle bütünleşmiş haliydi. En sevdiğim müziği dinlerken etkilendiğim gibi etkileniyordum ondan.

Eray beni müzik gibi etkiliyordu.

"Daldın gittin, çok mu yakışıklıyım?" demesiyle ister istemez kızardım ama okula gelmiştik ve Eray şimdi dikkatini arabayı park edecek yer bulmaya vermişti.

"Geri zekalı Pars benim park yerimi kapmış," dedi sövercesine.

Bu haline gülmeden edemedim. En sonunda arabasını çöp kutusunun yanına park ederek arabadan indi.

Ben de indikten sonra arabayı havalı bir şekilde kilitleyerek yanıma geldi.

Ellerimiz birbirine kenetlenmiş halde okula doğru ilerlemeye başladık.

~~~~~

Teneffüs zili yeni çalmıştı. Sıramda uyuşuk bir şekilde oturuyordum, matematikten her zaman nefret etmiştim.

Dolunay'ın Ağzından

Mayalara zarar verme planım, o kişi tarafından suya düşürülmüştü.

TelekineziWhere stories live. Discover now