-25-

49.6K 2.9K 739
                                    

UYARI: LÜTFEN BÖLÜMÜ EKSİKSİZ OKUYUNUZ.

Ben hikayeyi 65.bolumde falan bitirmek istiyorum. Bunun iki nedeni var;

-Birincisi, sonlardan hic hoslanmam. Hele ki duygusal finallerden asla hoslanmam.
-İkincisi, olaylar yavas yavas gelisiyor bu yuzden ancak 65-70 bolum olunca her sey acikliga kavusacak.

G.B.G.O.V.Y.İ.T.E. (Geçen bolume gelen oylar ve yorumlar icin tesekkur ederim) :D:D

İyi Okumalar^^

Eray, "Ne oluyor?" diye sızlanınca elimdeki kağıdı arkama sakladım. "Hiiç."

"Bir şey saklıyorsun sen." diyerek yanıma geldi ve güçlü kollarıyla bileklerimi yavaşça tutarak kağıdı aldı. Onun bana uyguladığı hareketler karşısında öylece tutulup kalıyordum, hele dibime kadar yaklaştığı zamanlarda nefes alışverişlerim en üst seviyeye çıkıyordu. O kağıdı okurken açıklama yapma gereği duymuştum.

"Pencereden...geldi. Ben tam da en iyi bir arkadaş hayal ediyordum, düşüncemi nasıl okuyabildi bu?"

"Bilmem. Hem niye en iyi arkadaş istiyorsun ki? Ben varım."

Söyledikleri kalbime bir ok gibi saplanırken gözlerim yanmaya başlamıştı. Beni sadece iyi bir arkadaş olarak görüyordu. Benden niye hoşlansındı ki zaten? Bakışlarımı yere yönelterek öylece sustum.

"Yani şey... Biz ortağız anlamında. Maya zaten bence en iyi arkadaş değiliz ki. Yani... Başka bir şeysin sen, çözebilene aşkolsun." diyerek muziplik yapmaya çalıştı. Bu neşemi yerine getirmemişti. Üzülmemiş gibi davranarak mısır gevreğimi aldım ve yemeye başladım.

Eray cep telefonunu açarak Sare'yi aradı. Ondan haber alması gerektiğini söylemişti.

"Alo Sare..."

Sare'de de amma dil vardı, anında konuşmaya başlamıştı. Aradan beş dakika geçtiğinde Eray'a baktım ve hala telefonda Sare'yi dinlediğini görünce sırıttım. Gözlerini tavana dikerek sabır diledi ve konuştu.

"Tamam Sare.....Aynen....Peki...Sağol, biz iyiyiz. Sonra görüşürüz."

"Ne diyor?" diye sordum.

"Ne demiyor ki. Pars'ların kendisine zarar vermesinden korktuğunu söyledi. Dolunay depresyondaymış, intihara falan kalkışmış. Elis ve Pars ortalıkta yokmuş ve muhtemelen beraber plan yapıyorlarmış."

"Annemler?" diye sordum.

"Onlara ne olduğunu bilmiyormuş."

Omuzlarımı ümitsizce aşağı indirerek aynı anda nefesimi verdim. Eğer meraktan çatlamak istemiyorsam anemi arayacaktım. Telefonda numarayı çevirirken elim titriyordu. Eray sorarcasına bana baktı.

"Alo anne." dediğimde Eray gözlerini büyüterek baktı.

"Mija, canım kızım..." Tamam. Bunu beklemiyordum.

"Bak tatlım, Esen, Lale ve ben yerinizi biliyoruz. Sizi buradan korumaya çalışıyoruz. Oraya gelirsek dikkat çekeceğiz ve sakın oradan ayrılmayın Maya'cığım. İkinize de kızmıyoruz. Eray da iyi mi?"

"Anne biz...ikimiz de çok iyiyiz. Lütfen kaçtık diye kızma, çok korktuk. Bak, senden bir şey rica edeceğim. Sare'yi biliyorsun değil mi? Lütfen bizi koruduğunuz gibi ona da göz kulak olun. Hoşçakal." diyerek telefonu pat diye kapattım.

Eray dudaklarını bilmem kaçıncı kez şekilden şekle sokuyordu. Yapma, çok yakışıklısın işte. İlla itiraf etmemi mi istiyorsun? Öylesin.

TelekineziWhere stories live. Discover now