-53-

38K 2K 662
                                    


Merhaba. Evet, bu kadar uzun süreden sonra yazmak bana da çok garip geldi. Kaç aydır yazmadığımı saymaya korkuyorum. Kimseyi bekletmeye hakkım yoktu. Sorumsuzluk ettim. Ama lütfen bunu tamamen benim gevşekliğim olarak düşünmeyin. Telekinezi benim için sırf vote sayısı iyi gelsin, okurlarım olsun diye yazdığım geçici bir heves değildi. Öyle olsaydı sahip olduğum kitlenin büyük çoğunluğunu kaybetmeyi göze alarak Wattpad'i bırakmazdım. 

Evet. Bırakmıştım. Yazmayı değil, bu siteye girmeyi. Okul açıldığında bir bölüm yazıp, yayınlayıp sonra bir de duyuruyla kısaca ara vermeyi planlıyordum. Teog sınavından sonra rahatlayacağımı umuyordum. Yazmaya çokça vakit ayırabilirim falan diyordum.

Bu dediklerimin hiçbiri olmadı. Sınavdan sonra rahatlamadım, kendime olan korkum azalmadı, vaktim artmadı... Arkadaşlar Maya karakterine kendimden verdiğim özellikleri saymam gerekirse birisi kesinlikle korku olur. Maya yeteneği yüzünden en başından beri kendi gölgesinden, yapabileceklerinden korkmuştu. Ben de yaz tatilinin başından beri devam edememekten korktum. Wattpad'e ilk üye olduğumda bunların hiçbirinin olacağını tahmin bile edemezdim. 

Neyse. Uzun lafın kısası, özür dilerim. Her şey için. Kimsenin bu internet sitesinde, okumaktan zevk aldığı bir hikayeyi yarıda kesip de bekletmeye ve öylece çekip gitmeye hakkım yoktu. Ben bir okur olsaydım buna acayip sinirlenirdim. Özür dilerim. Ve şimdi, kalanlarla, hala Telekinezi'ye bir şans vermeyi kabul eden herkesle bu yola devam edeceğim. 

Gerçekten tüm mesajlar için yanımda olan herkese teşekkür ederim. Bölümü umarım beğenirsiniz. Hadi bakalım, bir yerden başlamak lazım.

Her bölümün başında yazmayı adet edindiğim gibi;

''İyi Okumalar.''

.

BİR SÜRE SONRA

Bana yazı yazmayı sevdiğini söylememiştin anne,'' diye mırıldandım. ''Bir tane okumalısın.''

Sonra annem nereden bulduğunu bilemediğim bir defterle çıkageldi.''Bunu benim yazdığımın garantisini verirsem bir gizemi kalmaz. Ama yine de okuyalım bakalım.'' diyerek ilk sayfasını açtı.

 ''İki küçük çocuk neşeyle, evlerinin kocaman bahçesinde oynuyorlardı. O güne dek her şey yolunda gitmişti. Hatta o gün bile her şey yolunda gidiyordu. Güneş her zamankinden daha görkemli parlıyordu. Bu iyi bir günün habercisi gibiydi. Hayat, o çocuklara göre sahip olduklarından daha iyi olamazdı.

Son zamanlarda ne içlerinden birisi sahip olduğu devasa özelliğin farkındaydı, ne de öteki çocuk kendi kardeşinin göz alıcı farklılığının...

İki kardeşin birbirini kıskanması nedir, bilir misiniz, diye sorsalar muhtemelen çocukların ailesi buna güler geçerlerdi. Onlar da tıpkı sahip oldukları hayat gibi, evlatlarından da daha memnun olamazlardı. Her şey o güne dek mükemmel gidiyordu.

O gün.

Biri bir şey söyledi.

Diğeri ise bunu inkar edemediğinde, facia geldi çattı.

Kardeşler artık o kadar da çocuk değillerdi. Şayet o durum iki kardeşi de zamanından önce büyümeye zorlamıştı. Bunun hangisi için daha zor olduğu epey tartışılmaya müsait bir konu olmakla beraber işin diğer yanından bakıldığında oldukça da kolay anlaşılabilir gibi duruyordu. Herhangi biri kardeşlerden birini bariz derecede haklı bulabilirdi.

Ama perdenin öteki tarafının daha ilgi çekici olduğu da kesin bir yargıydı.

İki küçük çocuktan biri için artık hayatında tek bir emeli vardı; gidip kardeşinden onu almak. Tıpkı dinlemeyi sevdiği türden şarkıların birinde söylendiği gibiydi.

TelekineziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin