-54-

30.1K 1.8K 200
                                    


Yine uzun bir aradan sonra, merhaba arkadaşlar. Bölüm başı yazdıklarım çoğu zaman size sıkıcı gelebilir ama bunları belirtmek durumundayım. 

Bu sitedeki bir yazarın bölüm bekletmesi, siteye neredeyse giriş bile yapmaması en gıcık olduğum durumlardan biri oldu her zaman. Doğrusunu söylemek gerekirse bir okuyucu değilim, bir yılı aşkın süredir Wattpad'de kitap okumadım. Ama bunun -sürekli bekletilmenin- nasıl hissettirdiğini anlayabiliyorum. Gerçekten.

Ben dünyanın en sorumsuz insanı değilim, yine de öyle görünüyor olabilirim ama öte yandan Telekinezi ve Kolej'i düşünmeden tek bir günümü dahi geçirmedim. İkinci teog sona erdiğinden beri nasıl geri dönüş yapabileceğimi düşünüyordum. Bir süredir kafamda sınavın oluş ve bitiş süreciyle ilgili tamamlamam gereken şeyler vardı. Şimdi daha çok zamana ve daha rahat bir psikolojiye sahibim. Sizi beklettiğim için yine çok özür dilerim. 

Final ne zaman olacak?

Altmış- altmış iki civarı düşünüyorum. Yani henüz erken, önümüzde yazmam gereken bir sürü bölüm var ama bu yaz Telekinezi kesin olarak bitecek ve bunu muhtemelen ağustosa bırakmayacağım. Finallerden nefret ederim. Her zaman etmişimdir. Mutlu ya da mutsuz, hiçbir son ilgimi çekmiyor ve eğer sadece nasıl bittiğini merak ediyor olmasaydım evimdeki tüm kitapların son sayfalarını okumadan yırtardım.

Sizleri çok seviyorum. O kadar az olumsuz yorum alıyorum ki, çoğu zaman bunu hak etmiyormuşum gibi geliyor. Hani tüm yazarların söylediği şeyler var; haklarının yendiği, okurların onlara çok kaba davrandığı ve zorbalıklara maruz kaldıkları konusunda. Bu tarz şeyler benim hiçbir zaman başıma gelmedi. Hep anlayışlı oldunuz. Her zaman buradaydınız. Teşekkür ederim.

Bu arada, bölüm bana biraz anlaşılmaz geldi :D Lütfen atlamadan okuyun. Her yere ipuçları gizledim :D

İyi Okumalar^^

________________________________

Küçükken babamla az da olsa neşeli zamanlar geçirdiğimi hatırlıyorum. Bir keresinde beni tek başıma pikniğe götürmüştü. Kendisi uzakta otururken benim ilerideki papatyaları toplayıp, altı tanesini birleştirip çiçek tacı yapmamı izlemişti. Onunla ilgili hatırladığım sayılı hatıradan biri buydu. O gün ne zaman aklıma gelse zihnimde aynı sahne belirir; güneş tepemizde parlıyor ve babam beni elimde çiçeklerimle koştururken izliyor. Neredeyse benimle gurur duyuyormuşçasına gülümsüyor ama aslında yeni başladığı şirketinde elde ettiği fevkalade başarıyı düşünüyor.

Bunun için onu suçlayamam.

Şimdi eskiden babamın benim hakkında hissettiğini düşündüğüm şeyleri, annem için hissediyorum. Onu yeterince sevemiyormuşum, gerektiği kadar değer veremiyormuşum gibi geliyor. Bu paranoyakça değil ama ne zaman aklıma gelse tüm rahatlık hissimi benden çekip alıyor.

Erkek arkadaşım Eray ve psikopat dostum Serenay hep yanımdalar. Her zamanki gibi. Onlar olmadan ne yapabileceğimi, hayatımdaki sudokuyla nasıl uğraşabileceğimi tahmin bile edemiyorum doğrusu. Melekler tarafından benim için gönderilmişler gibi hissediyorum. Telekinezi yapabilen biri olarak söylüyorum ki meleklerin beni koruduğu fikri çok da imkansız değil aslında.

Dün gece bir kabus gördüm.

Yüzlerce siyah dikenli gülün bulunduğu bir gül bahçesine giriyordum. Hava kapalıydı ve kimsecikler yoktu. Önümde uzun, dar bir arazi bulunuyordu. Hem yürüyor, hem olduğum yerde duruyor gibiydim. Rüzgarın etkisiyle güller dallarından hafifçe sallanıyordu. Nereye baksam onlardan görüyordum. İki elimle yüzümü kapattığımı hissettiğim an uyandım.

TelekineziWhere stories live. Discover now