10.Bölüm: Bay İsmi Lazım Değil

1.5K 93 34
                                    


Suat akşam karakoldan çıkınca Esin'in evine geçmek istemişti zira Hayal'in durumunu merak etmişti. Kadir de buna karşı çıkmamış, ikisi beraber kızların yanına gitmişti. Nitekim Suat yanılmamıştı, Hayal bu olanlarda da kendini suçlamıştı. Suat ise ona sarılıp her şeyin geçeceğini söylemiş, güç vermişti.

Ağabeyi ve babası evden çıkınca da Hayal kendini terasta bulmuştu. Kollarını göğsünde bağlamış oturuyordu, bakışları ise parıltılı yıldız dolu gökyüzündeydi. Esin, elinde iki kupa çayla terasa çıktı, yanına gelip oturdu.

"Esin," dedi Hayal hüzünle. "Neden bütün bunlar bizim başımıza geliyor anlamıyorum? Bay İsmi Lazım Değil ile karşılaştığım ilk andan itibaren her şey ters gidiyor resmen."

"Ben de anlamıyorum," dedi Esin de düşünceli bir tavırla. "Hayat bize çok fena oyun oynuyor sanırım. Buna başka bir açıklama bulamıyorum."

Hayal onun düşünceli halinin farkına varıp "Ne oldu sana?" diye sordu. "Saçmaladım değil mi? Tüm olanlardan sonra hepimiz dağıldık."

Esin dudaklarını büktü. "Bu halimin tek sorumlusu olanlar değil aslında. Of ... Hayatın bize gerçekten oyun oynadığına emin oldum bugün." Hayal'in soru soran bakışlarına yüzünü asarak baktı. "Benim Prens vardı ya hani? İşte o, senin Bay İsmi Lazım Değil'in kardeşi çıktı."

Hayal'in kaşları çatıldı. Başını itiraz eder gibi iki yana salladı. "Hayır, hayır! Bu şaka değil mi? Yok, gerçekten şaka ya! Kötü bir şaka hem de!"

"Keşke öyle olsaydı. Gerçi kısmen kardeşiymiş, öz değilmiş yani. Yine de kurtarmıyor."

"Sen nereden öğrendin bunu?"

"Şey... Bugün buraya geldi. Geçiyormuş uğramış."

"Geçiyormuş," dedi Hayal imalı bir tonla. "Anladım. He yedim mi, tabii ki yemedim."

"Ya Hayal... Of ya!"

Hayal derin bir nefes alıp başını gökyüzüne kaldırdı. "Kadere bak ya! Allah'ım isyan etmek gibi olmasın ama neden acaba bizi bunlarla sınıyorsun?"

"Vardır bir bildiği," dedi Esin de. "Bir haftalık izni aldık almasına da sonrası ne olacak?"

"Bay İsmi Lazım Değil artık hayatımızdan çıkacak! Sanki onunla hiç karşılaşmamışım gibi hayatımız devam edecek." Kollarını bedenine sardı. "Onunla bir daha karşılaşmamak için davadan bile vazgeçtim. Bir daha yüzünü görmeyeceğim."

Günler geçmiş, kızların yıllık izinleri bitmişti.

Güzellik salonuna giderken Evren'in posterini gören Hayal yüzünü buruşturup yönünü başka bir yöne çevirmişti. "Seni gördüm ya, günüm kesin kötü ilerleyecek." diye mırıldandı.

Genç kızın beklediği gibi oldu da. Güzellik salonunda onları kötü bir sürpriz karşıladı. Ülkü Hanım daha önce Nehir Sural'ın Esin için yaptığı şikâyete tolerans gösterişini öne sürdü ve bu son yaşanan olaylara daha fazla anlayış gösteremeyeceğini söyleyip kızların ikisini de işten çıkardı. Kızlar başlarına gelen talihsizlik durumuna o kadar alışmışlardı ki bu kararı duyunca şaşırmamışlardı bile.

Kapının önünde caddeye durmuş bakarlarken "Aldırma sen içeride konuşulanlara, boş ver canımın içi." dedi Esin.

"Sel gider kum kalır. Kişi ettiğini bulur." diye mırıldandı Hayal dolan gözlerini kırpıştırıp. "Bu da geçecek."

"Tabii geçecek canımın içi. Gerçi şimdi de işsiz kaldık. Sen fakir ben fakir ne yapsak ki?"

Hayal gülümsedi. "Bilmiyorum, yeni yollar keşfedeceğiz sanırım."

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now