56.Bölüm: Hayatın anlamı...

947 69 183
                                    

"Neredesin?" dedi Evren 8 kez arayıp sonunda ulaşabildiği arkadaşına. İnanç yine akşamdan kalmaydı. Bitkin bir şekilde telefonuna yanıt verdi.

"Evdeyim nerede olacağım."

"Yine mi içtin? Aşkından değil alkolden öleceksin bu gidişle."

"Evren çok bilmişlik taslama, çekemem. Ne oldu? Niye aradın?"

"Kapıyı aç diye aradım. Yarım saattir evinin önündeyim. Düşün yani evde olmadığından bile şüphe ettim bir an."

İnanç oflayarak kalktı yatağından. Yorgun bedenini sanki sürüklüyormuş gibi indi merdivenlerden, ardından kapıyı açtı. Karşısındaki arkadaşı yüzünde parıldayan tebessümüyle telefonunu kapatıp cebine koyarken İnanç ise tam zıttı bir ifadeyle arkasını dönüp ayaklarını sürüyerek salonuna ilerledi.

"Mutfak nerede biliyorsun," derken kendini koltuğa bıraktı İnanç. "Ne istiyorsan hazırla."

"Sana sağlam ilaç lazım önce. Konuşmamız gerekli."

"Yeni sezonda dizilere ara verdin, tamam. 4 filmin var bunları iptal et deme etmem! Artı bir tanede festival filmin vardı bildirmiştim. Konuşacak bir şey yok."

"Aşk seni beter etti," diyerek yanına geldi Evren ve bir bardak su ile ağrı kesici uzattı. "Yıllardır sana ettiğim eziyetin bedelini ödetiyorsun resmen şu hallerinle."

İlacı alıp yuttu İnanç. "Aşk," dedi iç çekip, "zamanlaması olan bir şey. Fırsatını kaçırdığın anda elinden uçup gidiyor. Bulanlar mutlu ama. Sen, Esin, Defne."

"Esin hamile."

İnanç yerinde doğruldu. "Ciddi misin?"

"Evet. Geçen hafta öğrendiler."

"Çok sevindim." dedi İnanç derin bir nefes alıp. Hayret edip gülerek devam etti. "Son masalda mutlu sonla bitiyor." Yüzüne acı bir tebessüm kondu.

"Son değil," dedi Evren dizindeki hayali tozu silkeleyip, İnanç kaşlarını çattı. "Gerçi son masalın mutlu bitip bitmemesi biraz sana bağlı."

"Ne demek istiyorsun?"

"Eylem Türkiye'de."

"Ne!" dedi İnanç heyecanla. "Nerede? Sen nereden duydun? Seni mi aradı? Beni neden aramadı ki? Eğer seni aradıysa ses kayıtlarını dinlemiş olması lazımdı. Beni arardı."

"Hayal söyledi bana geçen hafta."

"Sen- sen bir haftadır bana bir şey söylemedin mi? Pislik herif nasıl söylemezsin!"

"Karıma söz verdim. Şimdi de o sözü çiğniyorum gerçi. Tabii Hayal istediği için. Eylem'i kuşkulandırmamak adına sakladık biraz. Nerede olduğunu öğrendiğinde de Hayal sana söylemem için verdi bilgileri."

"Karı koca çok fenasınız siz! Tamam söyle bana nerede? Gidip konuşayım."

"Söyleyeceğim ama önce git ve yıkan. Allah aşkına ya! Şu haline bir bak leş gibisin! Pasaklı!"

"Ta-tamam! 5 dakikaya hazırım ben!" derken çoktan merdivenleri tırmanmaya başlamıştı İnanç.

Evren ise yüzünü buruşturup seslendi arkasından. "Üstünkörü değil doğru düzgün temizlen be! 5 dakika ayların kirini üzerinden çıkaramaz. Kim bilir kaç gündür banyo yapmadın!" Etrafına bakındı. "Eve bak çöplük olmuş. Gönderdiğimiz temizlik şirketini de almadın ki eve! Komşun olsam şikâyet ederdim seni çöp ev yaptı güzelim evi diye! Belediye de gelse kapıyı bağlayacak! Sözde insan yaşıyor evde! Rezillik!"

"Giderken anahtarı sana bırakacağım, yeniden gönder şirketi."

"Başka bir arzunuz var mı İnanç hazretleri!"

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now