49.Bölüm: Gizli kalanlar...

953 78 92
                                    

“Abi,” derken omuz atıyordu ağabeyine Hayal. Suat ise oralı olmuyordu. Mezarlıktan çıktıktan sonra Suatlara gelmişlerdi kahvaltıya. Evren, her ne kadar Sevdalar da Suatlara yakın oturuyor diye tereddüt etmiş de olsa, karısının ışıldayan bakışlarına kıyamamıştı.

“Abi!” dedi, i harfini biraz daha uzatırken çocuksu bir ifade yerleştirmişti yüzüne Hayal bu sefer. Suat kısık gözlerle ona bakıp başını geriye attı. ''Ne var? He! Abi, abi, abi ne var?” dedi sert sert.

“Selim, dedik lafı ağzımıza tıktın. Konuşalım diyorum işte.”

“Niye gelmek istiyor o hırt herif?”

Hayal gözlerini kocaman açıp ayıplar gibi bir ifade takındı yüzüne. Defne girdi araya. ''Yapma Suat, ön yargılı davranıyorsun.''

''Karışma Defne'm. Sen bu işin dışında kal. Sus.''

Defne Hayal’e bakıp dudaklarını büktü. Hayal sıkıntılı bir soluk verip elini ağabeyinin omzuna attı: “Sadece tanışmak için gelmek istiyor. Hemen kızı alıp götürecek değil.”

Suat kaşının birini havaya kaldırıp “Diyorsun?” dedi imalı bir şekilde. ''Evren Aksel de bize söz bohçası vermeye gelmişti ama birkaç gün sonra seni aldı kardeşim. Var mı bir cevabın?” Gözlerine baktı dik dik: “Ben de öyle düşünmüştüm zaten.”

Hayal gözlerini yine irice açıp ''E, yok artık abi ya! Şimdi o başka bu başka mevzu yani sen de. Neden Evren ile Selim’in meselesini bir tutuyorsun. Evren biraz tez canlı davranmış olabilir,” dediğinde Suat ‘Bak sen’ der gibi baktı kıza, kız yutkundu sertçe. “Neyse. Yengem haklı, önyargılı davranıyorsun. Cık. Çok ayıp, çok ayıp.” dedi kınar gibi, gözlerini de kaçırdı hemen.

“Bak ya! Şuna bak ya!” dedi Suat, derin bir nefes alıp burun kemerini sıktı sıkıntıyla. “Ben... Ya sen... ya ben senin için diyordum ki: Hayal soğuk nevale zaten, hemen evlenmez, küçük daha. Evlendin, üstüne bir de Bezelyen var! Ben daha bunu kabul edemedim, Esin’in durumunu nasıl kabul edeyim? Hem de o Selim Sural ile he? Olmaz! Bitti!” Defne tam konuşacakken Suat hızla devam etti:

“Anlamadığım bir noktada şu: Yahu hangi ara? Bu kız hani İnanç ile yeni ayrılmıştı? Ne ara bu Selim zibidisi geldi de âşık oldu kardeşime?”

''Ya sabır!'' dedi Hayal ellerini açıp. ''Abi kestirip atmasan bir!''

''Aynen hayatım. Sus dedin ama dayanamayacağım,” dediğinde Defne, ''Çok bile dayandın,'' dedi mırıldanır gibi Suat. Çimdik attı Defne ona. Hayal’e dönüp “Hayalcim, sen bizi yalnız bırakır mısın biraz acaba?” dedi. “Abinle görülecek bir hesabım olduğunu hatırladım.”

Hayal gülümseyerek karşılık verdi. ''Peki yengem.'' Hemen ayrıldı mutfaktan.

Suat'ı omzundan ittirip tezgâha yasladı Defne, genç adam gözlerini kısıp baktı karısına: “Bana kur yapıp aklımı dağıtacaksın değil mi? Olmaz! Hayal git-” gitme demeye kalmadan, Defne kocasının dudaklarını örtüledi hızla. Suat ellerini yavaşça kaldırıp beline doladı. Defne ayrılıp aradaki mesafeyi çok da açmadan konuştu.

''Sette tanışmış ikisi...”dedi Defne, yeniden öptüğünde Suat sadece ''hım...'' cevabını verebilecek haldeydi.

''Esin çok seviyordu onu. E, Selim de onu seviyordu. Fakat bir türlü bir araya gelemediler.”

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now