16.Bölüm: Karmaşık Hisler

1.3K 82 21
                                    


Esin sürekli Hayal’in telefonunu arıyordu ama ulaşamıyordu. Meraka kapılmıştı ister istemez. “Aç Hayal artık şu telefonunu,” diye söylendi kız stresle. Sete deneme çekimleri için Deniz tarafından çağrılan Selim ise koridordan kulise doğru dalgın bir hâlde yürüdüğü için telaş içinde olan kıza çarptı. Kızın telefonu yere düştü çarpışmanın şiddetiyle.

“Özür dilerim.” dedi genç adam yere düşen telefonu alırken. Kız şaşkınca bakakaldı ona.

“Selim?”

Genç adam başını kaldırıp kızı görünce gülümsedi. “Esin?” dedi aynı ses tonuyla. “Affedersin.”

“Önemli değil.” dedi kız kibar bir şekilde. Genç adamın ona uzattığı telefonu aldı gülümseyip. “Senin ne işin var burada diye soracağım ama abini görmek için geldin sanırım.”

Selim gözlerini kaçırdı. “Hem evet hem hayır.” Kaşının biri havada olan Esin merakla dinliyordu onu. “Biraz uzun bir konu,” diye devam etti genç adam hafif gergince, “vaktin olduğu bir zaman konuşuruz uzun uzun.”

“Peki, öyle olsun.”

“O gün kötüydün ya hani,” dedi Selim de, genç kız başını salladı onaylayarak. “Benim de sonrasında sana ulaşmam mümkün olmadı, yani soramadım nasıl durumlar diye.”

“İyi gibi,” dedi Esin derin bir nefes alıp. “Ben de sana teşekkür edemedim öyle apar topar çıkınca. Kusura bakma lütfen.”

Gülümsedi Selim. “Sorun değil.” Kaşlarını çattı. “Moralin bozuk gibi şimdi de. Umarım yine bir sorun yoktur?” diye sordu.

Esin telefonuna bakıyordu o an, bakışlarını telefondan kaldırıp gülümsedi. “Sorun yok,” dedi. “Hayal sanırım erken çıkmış. Yani öyle düşünmek istiyorum. Telefonunu arıyorum ulaşamıyorum, kapalı da merak ettim.” Saatine baktı. “Of, servisi kaçırdım, son otobüsü de kaçıracağım sanırım.”

“Eğer,” dedi Selim hafif çekinerek, “yani senin için sorun olmazsa on dakikalık bir işim var burada, sonrasında seni ben bırakabilirim. Senin için sorun olur mu?”

Esin kararsızlık içinde “Bilmem ki ...” dedi. “Aslında geç de oldu ama ...”

“Aynen, geç oldu. Mantıklı bu yüzden. Ben hemen dönerim ve seni bırakırım. Bekle beni, sakın bir yere gitme.” dedi gülerek Selim, Esin de tebessümle onayladı onu.

Genç adam koridorun sonunda kaybolup giderken Esin’in içi sıkıntı dolmuştu. Selim’i beklerken vakit bir türlü geçmiyordu, sanki on dakika değil de yarım saat orada bekliyormuş gibi hissediyordu. Arkasından ona seslenilince irkildi.

İnanç “Korkutmak istemedim affedersin.” dedi genç kızın irkildiğini görerek.

“Sessiz sedasız gelince sen korktum doğal olarak,” dedi kız da eli böğründe. “Niçin seslendin bana?”

“Ya ben Evren’i gördün mü diye soracaktım aslında. Yarım saatten fazla oldu ortalıkta yok da merak ettim. Belki sen biliyorsundur.”

“Nereden bileyim ben! Arkadaşın ile ilgili hiçbir şeyi takip etmiyoruz ki biz!”

“Kızma hemen,” dedi İnanç da. “En son Hayal'in peşinden çıktığını söylediler de görenler,” diye devam etti biraz gergince. “Ben de bu yüzden haberin vardır belki diye sordum yani.”

“Ne!” diye bağırdı Esin telaşla. “Ne zaman peki?” diye sordu içini saran sıkıntıyla.

“Ben de bilmiyorum ki. Çekimde yarıda kaldı zaten, onu bekliyoruz.” dedi İnanç da. “Sakin ol, belki birlikte değillerdir.”

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon