21.Bölüm: Kalp çarpıntısı

1.9K 113 59
                                    

Gece yarısı kaldığı otelin balkonuna çıktı Evren. Tüm gün çekim yapmaktan yorgundu, uyuması gerekiyordu ama aklı da Hayal’de kaldığı için uyuyamıyordu. Kızı görmek için kendine bir türlü fırsat yaratamamıştı. Setin erken bitmesi için buna katlanmak zorundaydı, katlanmıştı. Ellerini mermere dayayıp derin bir nefes aldı. Serin rüzgârın yüzünü okşamasına izin verdi. İçi huzur dolarken yan odanın balkonundan duyduğu konuşmalar o huzuru topyekûn kaçırdı.

“O kızın Deniz Bey’e ilgisi var sanıyordum,” diyordu biri. “Hatta karşılıklı olduğunu bile düşünüyordum bunun. Adam ondan gözlerini de ilgisini de eksik etmiyor çünkü. Ama bugün Evren Bey’in tepkisi beni çok şaşırttı.”

“Senin dünyadan haberin yokmuş şekerim. Evren’in hayranıyım biliyorsun ve onun hakkında yapılan tüm haberleri de takip ediyorum. Daha Hayal’i ilk gördüğüm an otel odası güzeli olduğunu anlamıştım. Deniz ile ne ilgisi var bilmiyorum ama Evren’in kaçamağı olduğu kesin.”

“Saçlarına da bir tek onun dokunmasına izin vermişti zaten.” Gülüşme sesleri oldu. “Daha önceden biliyormuş demek ki hissini adam. Vay be.” Evren’in duyduğu ile kaşları çatılı ifadesi yerini aldı yüzünde. İçine yine öfke ateşi düştü.

“Oha!” dedi bir erkek. “Kızlar bombaya gelin. Deniz ile Hayal’i bizim oradaki köftecide çekmişler.”

“Bakayım,” dedi bir diğeri. “Yuh! Çiçeği burnunda çift, yazmışlar oğlum. Kız hızlıymış. Önce Evren, şimdi Deniz.”

Evren gözlerini yumup elini yumruk yaptı. Odasına gidip telefonunu eline aldı ve hemen haberleri kontrol etti. Açtığı haber yeni basına düşmüştü. Deniz’in bu geceye ait bir görüntüsü vardı, gece kulübünden çıkıyordu ve açıklama yapıyordu. Bir sevgilisinin olmadığını ama kalbini bir güzele kaptırdığını ve günü gelince de o güzeli onlara duyuracağını söylüyordu. Sayfayı kaydırıp aşağıları okudu genç adam. “Bu güzel, köftecide görüntülendiğiniz güzel mi? Fotoğrafların basına sızmasını engellemiştiniz. Onun ricası mıydı?” diyordu bir muhabir.

Deniz ise “Özel hayatımın işimin önüne geçmesini istemiyorum sadece,” dedi. “Siz de çoğu şeyi abartıyorsunuz arkadaşlar. O da dostça bir yemekti. O güzel hanımefendi de benim arkadaşım.” Konuşmasını bitirip tebessüm edip el sallayarak ayrılıyordu oradan.

“Özel hayatmış!” diye öfkeyle soludu Evren. “Hayal... Sen onu seviyor musun? Bu haberle ne durumdasın peki?” diye konuştu kendi kendine. Verdiği ani kararla resepsiyonu aradı ve kızın kaldığı oda numarasını öğrendi. Hiç düşünmeden odasından çıkıp kızın katına indi. Odanın katına geldiğinde duraksadı. Koridorda duran Hayal’i yan profilden görmüştü çünkü.

“Özür dilerim Hayal. Gecenin böyle zehir olmasını istemezdim.” diyen Deniz’di. “Öyle bir kareden böyle bir anlam çıkarmaları...”

“Sinirim bozuldu,” dedi kız da lafını bitirmesine izin vermeden. Evren onun gergin halini görünce kasıldı. “Daha fazla bunu konuşmak istemiyorum.” Durup ona baktı. “Niçin gelmiştin?”

“Seni merak etmiştim. Nasıl olduğunu. Çekimler yüzünden ilgilenemedim seninle.”

“İyiyim,” dedi Hayal de. “İlgin için teşekkür ederim.”

“Elini uzat,” dedi Deniz, kızın anlı kırıştı. “Hayalcim, hadi uzat.”

“Yapma,” diye sayıklıyordu Evren o an. Hayal’in elini uzattığını görünce kalbi kırıklarla doldu. Deniz ise gülümsüyordu.

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now