YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)

26.Bölüm: Karmaşık olaylar

Gözde, Kadir'in odasına gelen çelengin üzerinde asılı olan notu alıp elinde evirip çevirdi. “Tuhaf, bize kim neden çelenk göndersin ki?” Notu açıp okuduğunda ise iliklerine kadar korku dolmuştu.

Uzun zaman sonra tesadüfen sana ulaşmak nasıl bir zevk bilemezsin Sevgili Karıcığım. Ah pardon Eski Sevgili Karıcığım. Sünepe kocana tebriklerimi ilet lütfen. Bunca yıl seni benden çok iyi saklamış doğrusu.

Dudaklarından titrek bir sesle döküldü ismi “Ferhat!” Anında eli ile ağzını kapattı sıkıca sonra odadan çıktı. “Olamaz! Gelmiş olamaz!” Aklına gelen ihtimalle daha da açıldı gözleri hissettiği korkuyla.

“Kadir'in yıllardır çalıştığı işte böyle olması... Yoksa... Ferhat’ın bizi bulmasıyla...” Bir görevlinin seslenmesiyle ayrıldı aklındaki sorulardan.

“Hanımefendi telefon size geldi.” dedi görevli elindeki telefonu ona uzatıp. Gözde gergin bir halde bakıyorken titreyen elleriyle telefonu aldı. Kulağına çarpan sesle nefesini tuttu.

“Ölümün soğuk nefesini hep yanında hisset demiştim sana Sevgili Karıcığım. Aklına gelen bütün ihtimaller doğru,” dedikten sonra onun için ürkütücü olan bir kahkaha attı Ferhat Uluöz. “Bu beni hatırlaman içindi. Yine görüşeceğiz demiştim upuzun yıllar önce. Yine buluştuk değil mi? Seni özlemişim.”

Telefon kapandı. Gözde duvara dayanıp korku dolu gözlerini yere odaklamışken elindeki telefonun kayıp gittiğini hissetmedi bile. Yanındaki adam elinden telefonu alıp uzaklaşmıştı.

***

Suat sorgulayan bakışlarını Esin'e dikmişti adeta. “Bu ne zaman oldu?”

“Yeni. Bir iki gün belki. Bugün ilk iş günü.”

Sevda yerinden sertçe kalkıp masayı toplamaya başladı. Suat onun tuhaf tavrını fark etse de bir şey söylemedi. Derin bir nefes alıp başını salladı aklını dağıtmak istercesine. Esin ise devam etti sözlerine.

“Abi, çekinmesinin nedenini biliyorsun. Bu yüzden ilk seninle konuşacaktı.” Suat onaylarcasına başını sallayıp Esin’in elindeki telefonunu geri aldı. “Kimi arayacaksın?” diye sordu kız. “Hayal’in telefonu kapalı çünkü.”

“Siz ikiniz sakın bir yere ayrılmayın, ben hemen geliyorum.” dedi Suat sadece. “Ayrıntıları Hayal’e ulaşalım o zaman konuşacağız Esin.”

Suat odadan çıkınca Sevda son kalan bardakları aldı masadan, Esin ise şüpheci bakışlarıyla izliyordu onu. Sevda bardakları masaya sertçe bırakıp “Neden bakıyorsun ki öyle?” diye çıkıştı kıza.

“Tuhaf yani tuhafsın, ben seni anlayamıyorum. Anlamaya çabalıyorum ama olmuyor çünkü düşüncemi değiştirecek tüm yolları kapatıyorsun.”

“Ne demek istiyorsun?”

“Deniz Saygın ile çıkan haberlere gösterdiğin tavrın ya da daha önceki olaylara karşı tutumun normal değildi zaten yine de sineye çektik. Ama şu anki tavrın gerçekten anormal. Farkında olmalısın ki Hayal burada söz konusu olan.”

“Yani? Ne dememi istiyorsun hâlâ anlamıyorum.” derken yeniden bardakları eline aldı Sevda.

“Onu hiç merak etmiyorsun değil mi?” diye sordu Esin. Cevap alamayınca sinirle güldü. “Ama sen küçükken de böyleydin, bencildin. Hayal bisikletten düşüp canı yansa sen de hemen düşmüş numarası yapıp Gözde anneyi yanına çekerdin. Büyüdükçe değiştiğini düşündüm ama yanıldım.”