9.Bölüm: Masumiyet

2.1K 148 121
                                    


Defne gözüne gram uyku girmemiş bir şekilde güne başladı. Evren'in yanından ayrıldıktan sonra odasına girmiş, Selim'in ona gönderdiği video ile de adeta şaşkına dönmüştü. Evren ve Hayal'in "Sözde sevgili" olmaları gündemde en zirvede kendine yer bulmuştu. Ve bu günlerce devam edecek depremin henüz başlangıç evresiydi.

Merdivenlerden inerken annesi Gülfem telaşlı bir şekilde adımlarını ona doğru yönlendirdi. "Olanları gördün mü?" diye sordu. "Evren'in bir sevgilisi varmış. Ama kızın ağabeyi dün ona saldırmış. Şimdi karakoldalar. Ne oluyor Allah aşkına Defne?"

"Ne karakolu?" dedi Defne de.

"Sen de bilmiyorsun anlaşılan." dedi Gülfem de. "Evren'i de İnanç'ı da aradım ama ulaşamadım. Aksi gibi ne Selim ne de Nehir evde yoklar."

"Onlar ne ara çıktı evden peki?"

"Gece yarısı paldır küldür gittiler. Konuşmaya çalıştım ama Selim acelemiz var, deyip durdurdu beni."

"Evren'e ulaşıp yanına giderim ben! Ah Evren!" dedi Defne korkuyla.

"Yok kızım. Mümkün değil evden çıkman. Gazeteciler kamp kurmuş, imkânsız."

"Hay aksi!" Elini alnına bastırdı Defne. Ne yapması gerektiğini düşünüyordu.

"Bırak düşünmeyi. Evren bilmeni isteseydi seni habersiz bırakmazdı. Olan olmuş, gel canım kahvaltı hazırladım. Yiyelim hadi. Akın hâlâ uyuyor. Yalnız bırakma beni."

Defne sinirle gülüp "Gerçekten mi anne?" diye sordu. "Şu an kahvaltı yapabilecek durumda mısın gerçekten de? Evren büyük bir hata yapıyor ve sen... Neyse boş ver! Sana afiyet olsun. Yemeyeceğim."

Odasına geri dönüp telefonunu eline aldı. Başta aramakta kararsızlık yaşasa da dayanamayıp İnanç'ı aradı. Evren cevap vermeyebilirdi ama İnanç'ın onu habersiz bırakmayacağını biliyordu.

"Alo, İnanç! Neredesiniz siz? O aptal ne yapıyor bana çabuk doğruyu söyle!"

İnanç ve Evren magazincilerden arındırılmış kuytu bir köşeden karakola girmiş, onlar için ayrılan bir alanda avukattan gelecek haberleri bekliyordu. Bu yüzden de Defne'ye hemen yanıt veremedi.

"Kim o?" diye sordu Evren o an, genç adam gerginliğini bastırıp "Haberler ile ilgili," diye yanıt verdi ona. "Konuşup geliyorum."

Evren başını salladı. İnanç gittiği kuytu bir yerde Defne ile konuşmaya başladı. "Hayal'i de ağabeyini de şikâyet etti şu geceki yumruk meselesi yüzünden. İnan Defne şu an ben de ona nasıl engel olacağımı bilmiyorum. Dinlemiyor!"

"Of Evren of!" diye söylendi Defne de. "Gelebilsem oraya ikna edeceğim ama burada magazincilerin yuvası olmuş durumda."

"Çıkma evden. Ahmet'i aradım ben. Gereken tüm önlemler alındı. Bir de Akın Sural ile muhatap olma, gereksiz yere canını sıkmasın."

"Evren'e söyle, muhatap olmam Akın Bey ile. Merak etmesin."

"Olur, söylerim." dedi İnanç, tam kapatacağı anda itiraz cümlesini duydu Defne'nin. "Ne oldu?"

"Selim... Selim bana mesaj atmış. Sizi arıyormuş ama ulaşamamış. Karakola geliyormuş. Evren'in şikayetini geri çekmesini istiyor."

"Selim ne alaka ya?"

"Her şeye sebep olan kişiyi biliyorum, demiş. Beni beklesin lütfen, diye eklemiş. İnanç, sanırım bir bildiği var. Oyala Evren'i de avukatını da. Evren'in onu dinlemesini sağla."

Saçlarını karıştırıp "Peki," dedi İnanç. "Dinlemez ama peki! Söyle ona elini çabuk tutsun."

Telefon konuşmasına son verip Evren'in yanına geri döndü İnanç. Evren elindeki telefondan haberleri izliyordu. Ona bakmadan "Ne söyleyeceksen çabuk söyle İnanç." dedi. "Sabrım sınırsız değildir, biliyorsun."

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now