22.Bölüm: Sığınmak

1K 70 17
                                    


Hayal, Sevda ve Esin ile hastaneye gittiğinde onları kapıda Suat karşılamıştı. Hayal ağabeyini görünce koşup sarıldı sonra da telaş içinde konuşmaya başladı.

"Abi, babam nasıl şimdi?"

"Ağır durumu," dedi genç adam. "Kör noktada kameraları takarken merdivenlerden düşmüş Hayal. Çok darbe aldığını söyledi doktor biraz evvel."

Esin ürpermişti bu durum karşısında, Hayal ise ellerini yüzüne kapatıp olduğu yerde sırtını duvara dayadı. Ne yapacaklarını, ne olacağını düşünüyordu hepsi şimdi. Koridordaki bekleyiş uzun sürüyordu. Suat bir sağa bir sola volta atarken Gözde ve Sevda birbirine sarılmış ağlıyordu. Hayal ise güçlü kalmaya çalışıyordu olduğu yerde ve sadece Esin'in elini tutmuştu. Kapı açılıp içeriden doktor çıkınca meraklı bakışlarını oraya çevirdi herkes.

"Babam nasıl?" diye soran Suat oldu.

"Şu an aslında durumu konuşmak için erken ama ..." derken tereddütlüydü doktor.

Hayal telaşla konuştu bu sefer. "Ama iyi olacak değil mi? Babam güçlüdür çünkü. Eminim çabuk iyileşir."

"Bakın, başına ağır bir darbe aldığı için iyileşse bile konuşma ve diğer günlük faaliyetlerini yerine getirecek durumda olamayabilir."

Suat dişlerini sıkıp elini çenesine getirip tereddütle sordu. "Bu ne demek?"

"Hasta felç kalacak diyebilirim. Bakın Suat Bey, böyle durumlarda çoğunlukla seyir bu şekilde ilerler ancak iyileşme ihtimali de var. Bu ihtimali gerçek kılmak için de ameliyat etmemiz gerekiyor."

"O zaman yapın! Babamın iyileşme ihtimali varsa yapın! Olsun ameliyatı."

"Basit bir operasyon değil bahsettiğim Suat Bey, yurt dışından gelen uzman doktorlar tarafından yapılacak ve belirli masrafları var. Onları karşılayacak durumdayız diyorsanız elbette ameliyat mümkün."

Hayal gözlerinden yaşlar süzülürken onları bir anda elinin tersiyle sildi. Suat ile ikisi birbirine baktı, Sevda kalkıp yüksek sesle bağırdı onlara.

"Desenize olsun diye!"

"Buluruz bir şekilde parayı," dedi Esin de. "Yeter ki Kadir babam iyileşsin."

Gözde doktora dönüp yalvarırcasına bir ses tonuyla konuştu. "Tamam Doktor Bey siz ameliyatı yapın biz gereken ücret neyse bulacağız!"

Suat ve Hayal de onay vermişti ama o kadar yüksek miktarı nasıl bulacaklarını bilmiyorlardı.

"Şimdi onu görebilir miyiz peki?" diye sordu Hayal.

"Birazdan sadece bir kişi girebilir."

"Sadece bir kişi mi?" diye mırıldandı kız gözleri dolu dolu olurken.

Suat Hayal'in omuzlarını tuttu, yanağını yanağına koyup başını yasladı ona. "İlk sen gir çünkü o seni çok seviyor. Hem belki sesini duyunca daha çok güç kazanır küçük kardeşim."

Hayal akan yaşlarını sildi yine ve dudaklarını bastırdı acısını susturmak için. Ağabeyine bakarken başını onaylarcasına salladı.

Hastanenin bahçesinde bulunan Deniz ise kafasında tasarladığı senaryonun gidişatını düşünüyordu. Suat'ı hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi aramış ve olanı biteni öğrenmişti. Tabii o sırada kızlar daha hastaneye varmamıştı. "Şimdilik durum belirsiz." demişti ona Suat, onun hüznüne kendisi sevinmişti.

Şimdi ise kızların içeriye girdiğini görmüştü, biraz bekleyip öyle içeriye girmeye karar verdi. Hastanenin kapısına bakarken "Kahraman olacak esas kişi hep sonradan girer ve kamera esas o an kızın gözlerine zom yapar," dedi keyifle. "Kız hayran hayran kahramana bakar ve sonra yaşadığı o büyük acıyla onun omzuna yaslar başını." Kahkaha attı. "Ah Hayalcim, senin için buradayım, bu geceden sonra kalbinde büyük bir aşkın büyümesine hazır ol benim minik saplantım. Başını omzuma yasladığın anda ben de şefkatli ellerimi saçlarının arasında gezdireceğim ve seni kölem haline getireceğim."

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang