54.Bölüm: Yeni başlangıçlar...

1K 68 94
                                    

Göğsüne sokulmuş uyuyan genç kıza bakıyordu Selim. Saçları yastığından ona sarılı olan koluna değin dökülmüştü. Pencereden sızan güneş ışıkları sarı saçlarına çarpıp, ışıldatıyordu. Çapraz bir tebessüm dudaklarında peydahlanırken ilk gecelerinin naif tutkusu düşüverdi aklına. İç çekip gözlerini yumdu. Esin ile bir bütün olmuşlardı. Yarımlardı, tamamlanmışlardı. Genç kız gözlerini kırpıştırdı. Araladığındaysa ona bakan bir çift ela gözle karşılaştı.

"Seni ilk gördüğümde gözlerinin rengi çikolata kahvesi gibi geldi bana," dedi mırıldanır gibi. "Elaymış."

Selim güldü onun bu tespitine. "Umarım bunun farkına evlenmeden önce varmışsındır sevgilim."

"Aşk gözümü o kadar kör etmiş ki sanırım şimdi fark ettim." dedi Esin kıkırdayıp.

"Evlilik aşkı öldürdü, gözümdeki perde kalktı, meğer her şey bir büyüymüş mü diyorsun?" dedi Selim de gülerek.

"Hı-hı, ama bende farklı çalışıyor galiba bu söz. Zira daha az yakışıklı bulurdum seni, itiraf ediyorum düşündüğümden fazla yakışıklısın. Ayrıca fazla çekici," dedi Esin, sesinde utangaç bir tını vardı. Yanakları da kızarmıştı. Selim'in hoşuna gitmişti bu ifadesi. Dün geceden bahsettiğini anlamıştı. Onunla açık açık duygularını paylaşmasına da âşıktı.

"Sanırım bende doğru çalışıyor," dedi Selim muzipçe. Esin aniden doğrulup yüzüne kocaman olmuş yeşil gözleriyle baktı dik dik.

"Sen ciddi misin? Pişman mı oldun? Dedim ama sana yorgunuz bu gece olmasa da olur diye! Pişman olacağın kadar mı kötüydüm?" diye sızlanırken dudaklarını sarkıttı Esin. Selim 'yani' der gibi bir ifade takındığında Esin gözlerini yumdu. Selim ise gülmemek için kendini tutmaya çalışsa da daha fazla dayanamadı ve kahkahasını koyuverdi.

"Şaka...sen bana şaka mı yaptın!" diye bağırdı sitemle Esin. Yumruk yaptığı elini omzuna geçirdi birkaç kez. "Gıcıksın Selim! Bunun şakası olur mu hiç!"

"Tamam! Ah! Sevgilim tamam! Özür dilerim! Vurma!" Bileğini tutup kendine çekti onu. Tutkulu bir öpücüğü dudağına bırakırken fısıldadı: "Dün gecemiz çok güzeldi. Olacak olan her gecemiz daha da güzel olacak..."

"4 çocuk için çok çalışmamız lazım," dedi Esin kıkırdayarak.

"Balayındayız sevgilim, niye vakit kaybedelim ki?" derken öpüşünü derinleştirdi Selim. Sevgiyle ve aşkla karşılığını da alıyordu genç kızdan.

***

Eve döndüklerinde eşinin tüm isteklerini yerine getirmişti Evren. Hayal memnuniyetinin yorgunluğu ile yatakta mışıl mışıl uyurken, genç adam onu rahatsız etmeden kalkmıştı yanından sabah olunca. Hatice Hanım, Ahmet'in getirdiği alışveriş poşetlerini boşaltıp yerleştiriyordu mutfakta.

"Günaydın," dedi genç adam yüzünde geniş bir tebessümle ancak mutfağa girdiği anda kaşları çatılmıştı. "Oğlum senin evin yok mu?!" diye çıkıştı, ada tezgâha oturmuş elindeki elmayı yiyen İnanç'a. İnanç omuz silkip elmasını yemeğe devam etti.

"Pişkin bu ya," dedi Evren kısa bir soluk verip. Hatice teyzesini yanağından öpüp sarıldı. "Günaydınım sanaydı Hatice Sultan."

Yaşlı kadın neşeyle baktı ona. "Günaydın oğlum."

"Oh valla! Ben geldiğimde Kara Kuzu olayım ona bir ağız dolusu oğlum de. Seninki de iş yani Hatice Teyze! Kırıldım."

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now