57.Bölüm: Mutluluk

973 68 225
                                    

Evren salona girdiğinde Hayal ve Gülfem Hanım'ı bir arada görünce donup kalmıştı. Genç adam sert bakışlarını ikisi arasında gezdirirken Hayal ürkek ama sakin bir sesle konuştu.

"Evren beni dinler misin?"

Genç adam öfke alevi saçan bakışlarını ona çevirdiğinde "Hayal!" dedi ilk sert bir şekilde ardından sakinleşmek ister gibi elini saçlarından geçirdi. "Bu kadınının evimizde ne işi var?"

"Sadece konuşmak için geldim-" diyen fakat cümlesini tamamlayamayan Gülfem Hanım'a nefretle baktı Evren. Hayal hızla konuşmaya çabaladı. "Evren bak bir dinle-" fakat onun da cümlesini bölen Evren'in yüzünde oluşan kızgın ifade oldu. Gülfem Hanım yeniden tedirginlikle konuşmaya hazırlanırken Evren dur der gibi elini havaya kaldırdı. Sözlerini karısına bakarak söyledi.

"Sen izin verdin değil mi içeri alınmasına?!" Başını salladı iki yana. "Sen nasıl buraya geldin peki!" diye bir anda kükredi Gülfem'e. Kadın irkildi.

"Ahmet'i uzun süredir takip ediyordum. Adresinizi buldum ama dava görülene kadar gelmeye cesaret edemedim. Akın'dan boşandıktan sonra karşına gelebilme cesareti bulacaktım. Nitekim karşındayım işte. Hem özür dilemek hem de torunumu görmek için geldim. Hayal'e kızma, onun bir suçu yok. Ben ısrar ettim. Sen torunuma gönderdiğim her şeyi geri çevirdin, bana başka bir şans bırakmadın!"

"Torun?! Senin torunun yok! Çık evimden!"

"Evren-" diye araya girmeye çalıştı Hayal ama, genç adam "Sus Hayal!" diye sakin kalmaya çalışarak çıkıştı.

"Susmayacağım," dedi genç kız da sakin kalmaya çabalayarak.

"Bu kadının önünde seninle tartışmayacağım!" dedi Evren ise oldukça soğuk bir şekilde. Gülfem'e dönerek "Çık evimizden!" dedi üstüne basa basa.

"Torunuma aldığım hediyeleri sen kabul etmeden hiçbir yere gitmiyorum!" derken sesini yükseltti Gülfem Hanım da. "Oğlum, geçmişi değiştiremem ama bugün için bir telafim olabilir. Affet beni, bir yük gibi taşıma sana ait olmayan geçmişi."

"Yük!" dedi Evren alayla. "Affetmek?" dedi ardından aynı tonla. "Yıllarca fırsatın vardı af dilemek için Gülfem Hanım! Çok geç kaldın! Hangi torundan bahsediyorsun? Oğlum diye yüzsüzce sahiplenebildiğin bensem eğer, babamın cenazesine bile gelmedin sen! Ne torunu ne evladı!"

"Biliyorum!" diye ağlayarak haykırdı Gülfem: "Biliyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Şimdi senden geçmişte âşık olduğum için yaptıklarımdan dolayı af dilemekten başka bir şey yapamıyorum! Özür dilerim oğlum, yanlış bir adamı sevdim özür dilerim!"

"Sevgin batsın!" diye bağırdı Evren. "Babam seni sevmişti! Madem başkasını seviyordun, onu niye kandırdın? Sen, onu sevdiğine inandırdın sonra da yıktın! Senin yüzünden öldü babam! Senden hayatım boyunca nefret edeceğim!"

"Razıyım," dedi Gülfem acınası bir tavırla. "En azından bir hiç yerinde olmaktan iyidir nefretine sahip olmak!" Derin bir nefes aldı. "Bir daha rahatsız etmem, sadece torunuma hediyelerimi kabul et. Lütfen!"

Evren, Hayal'in elini tuttu, gözlerini yumup yutkundu. "Hatice Hanım!" diye seslendi. Yaşlı kadın tedirgin duruşuyla kapının önünde belirdi. "Hanımefendiye çıkışa kadar eşlik edin. Gittiğinden de emin olun." dedi, bir adım attıktan sonra durdu, omzunun üzerinden hafifçe baktı ardına. "Ahmet'e de söyleyin bu salondaki çerçöpü hemen yok etsin! Eğer bir daha evime girmesin dediğim insanları burada görürsem affetmem!" Gülfem Hanım acıyla yummuştu gözlerini. Hayal buruk bir bakış attı ona. Evren'in adım atmasıyla mecburen oda yürümek zorunda kaldı.

Odalarına girdiklerinde genç adam aniden elini bıraktı Hayal'in. Yüzünü avuçlayıp ovarken sesli fakat öfkeli bir soluk verdi. Gözleri yumulu bir halde dikilirken "Bunu bir başkası yapmış olsaydı eğer kaldırabilirdim ama sen ondan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun!" dedi. "Nasıl izin verirsin evimize girmesine?"

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now