38.Bölüm: Gidemezsin!

1.5K 99 37
                                    


“Kabul etmeyeceğim,” dedi Hayal bulduğu son güç kırıntısı ile. Ormanda koştuğu sonra da karanlıkta kalıp korktuğu ve ardından soluksuz bir biçimde tüm olanları Evren ile konuştuğu için topladığı gücünü tüketmişti. Bitkinliği yeniden bedeninde hayat bulmuştu.

“Daha zamanımız var,” dedi Evren gülümseyip. “Şimdilik düşünmen bile yeterli.”

Hayal ona bakmamak için çaba harcıyordu. Genç adamın parmağı hâlâ dudağının üzerinde az önceki öpüşmeyi ona hatırlatmaya çalışır gibi gezinirken bakamazdı da. Kalbi delicesine çarparken aklı selim düşünemezdi. Bu andan kurtulmak için yorgun düşen bedeninin bahanesine sığındı.

“Sadece uyumak istiyorum,” dedi Hayal. “Düşünmek istemiyorum.” Arkasında bulunan ağaca tutunup yerden kalktı, Evren’in ona uzattığı elini tutmamıştı. Fakat hâlâ hasta olduğu için güçsüzlük akan bedeni ayağa kalkması için ona yardım etmiş olsa da ilerlemesine imkân tanımayınca dengesini yeniden kaybedip yere düştü.

Evren gözlerini yumup sakin olmaya çalıştı. Gözlerini araladığında da eğildi, genç kızı kucağına alıp taşımaya başladı. Hayal itiraz etmedi sadece başını kaldırıp kısa bir an yüzüne baktı genç adamın. Yüzünde onu taşıdığı için zorlanır gibi bir ifade yoktu. Hatta oldukça halinden memnun görünüyordu. Şaşırdı kız.

“Bir günde iki kilo vermiş olabilir misin?” dedi Evren o an. “Ellerimin arasında var mısın yok musun anlayamıyorum da şimdi.” Kızın yüzü kızardı başını eğip gözlerini kaçırdı. Evren de düşecekmiş gibi yapıp kızın ona sarılmasını sağladı, ansızın boynuna dolanan kollar küçük oyununda başarılı olduğunu kanıtlıyordu.

Hayal bir anlık korku ile kollarını boynuna sarınca heyecanla tekrar yüzünü eğdi, başını saklanmak istediği için genç adamın omzuna gizledi. Bir süre sonra kısa sürecek bir uykuya çekildi. 

Evren ise eve girerken fark etti kızın uykuya daldığını. “Nasıl oluyor da kucağımda bu kadar huzurlu uyuyorsun Yıldız Tozum?” diye mırıldandı.

Hayal bir süre sonra genç adam merdivenlerden çıkarken gözlerini araladı, kısık bir sesle “Başka odaya götürüyorsun beni değil mi?” diye sordu. Evren onu duymak için başını hafifçe ona eğip kulağını yaklaştırmak zorunda kaldı dudaklarına.

“Hayır, benim odamda uyuyacaksın.”

“Senin odan olmaz, bu yanlış. Her şey çok yanlış.”

Bir an durdu Evren, genç kızın kızarıklığını kaybetmemiş yanaklarına baktı tebessümle. Utanıyordu Hayal, bunun farkındaydı. Derin bir iç çekip devam etti yoluna.

“Cevap ver lütfen,” dedi Hayal. “Yanlış de.”

“Uyumaya devam et sen. Güçsüzsün şimdi, benimle didişecek durumda değilsin.”

Hayal başını onaylar gibi oynatmaya çalıştı. “Yarın gücümü toplamış olacağım, o zaman bir daha ne bahçedeki o şeyi ne de böyle bu şeyi yapamayacaksın.” Sesi arada titrek çıkmıştı.

Evren tek kaşını kaldırıp çapraz bir tebessümle baktı ona, bir yandan da merdivenleri bitirmiş odanın kapısının önüne yaklaşıyordu. “Hangi şeyi?”

“O şeyi işte. Her neyse. Bırak beni lütfen. Evlenmeyeceğim seninle işte, bırak.”

“Evleneceksin.” dedi Evren, odaya girdi kapıyı da kapattı.

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang