41.Bölüm: İlk kez...

1.6K 102 66
                                    


Hayal çekinik adımlarını atarken Evren’in elini tutuyordu. “Nereye gidiyoruz?” diye sordu.

“Senin de seveceğin bir yere,” dedi genç adam. “Burada bekle bir dakika,” deyip kızın elini bıraktı, odasına gidip birkaç dakika sonra geriye döndü. Elinde şal vardı, kızın omuzlarına yerleştirip gülümsedi. “Üşümen en son isteyeceğim şey bile değil, hastayken çok nazlı oluyorsun,” dedi.

“Gıcıksın ama tatlısın da. Ne yapacağım ben.”

“Sev yeter.” Gülümsedi kız genç adamın cevabına. Birlikte terasa çıktılar. Salıncak biçiminde olan oturma köşesine oturdular.  Işıltılı yıldızlarla parlayan gökyüzünü görünce yüzüne mahzun bir tebessüm kondu Hayal’in. Evren bunu görünce elini omzuna atıp onu kendine çekti, kız başını onun göğsüne yasladı.

“Eğer bizi görüyorsanız,” dedi genç adam ağlamamak için kendini kastığından pürüzlü çıkan sesiyle. “Mutlu olacağımızı söylemek için buradayız. Evleniyoruz.” Hayal’e baktı. “Kızınızı çok seviyorum.” Derin bir nefes alıp başını gökyüzüne kaldırdı. “Baba, bu güzel ailenin kızını çok seviyorum.”

“Evren...” dedi Hayal ama devam edemedi sözlerine. Dudakları titredi hissettiği mutlulukla. Evren parıldayan gözlerini ona çevirip dudağına kısa bir öpücük bıraktı.

“Ah Yıldız Tozum, bu anı ne kadar bekledim bilemezsin. Sen... Sen bir imkânsızdın Hayal. Gerçek oluşuna bir süre inanamayacağım.”

Kaşlarını çattı kız. “Bu da ne demek şimdi?” diye sordu. Evren iç geçirip şakağını öptü bu kez. Avucunu kızın yanağına yaslayıp sevdi hassas tenini.

“Ben gerçek olması imkânsız bir hayal kurdum ama gerçek oldu Karıcığım,” dedi Evren muzipçe. “Adın gibiydin.”

Hayal utangaç bir şekilde baktı ona. “Bilmece gibi konuşuyorsun, aklım karışıyor.”

“Boş ver,” dedi Evren de. “Benim aklım sayende ilk kez net, ilk kez berrak. Teşekkür ederim.”

Gülümsedi Hayal. Boş vermek en iyisiydi belki de şu an. Esin’in dediği gibi kimseyi düşünmeden ilk kez kendisini düşünerek yaşamak istedi bu anı. Evren’e sokulup gökyüzüne çevirdi gözlerini. Uzun, sessiz gece de üşüdüğünü Evren ona hatırlatana kadar öylece oturdu.

“Uyudun mu?” diye sordu Evren. “Solukların yavaşladı.”

“Mayıştım,” diye yanıt verdi kız. “Senin yanında olduğum her an deliksiz, huzurlu bir uykuya çekiliyorum. Garip.”

“Bu gece de güzelce uyu Karıcığım,” dedi Evren kızın kollarını severek. Teninin soğukluğunu yok etmek istiyordu avuçlarının sıcaklığı ile. “Sonraki günler uykunun gelmesine izin vermeyeceğim.”

Hayal, Evren’in neyi kastettiğini anlayınca kollarının arasından sıyrılıp ayağa kalktı hemen. İçini kavurma aşamasına gelen ateş telaşa düşürmüştü onu. Elini siyah saçlarının arasından geçirip “Üşüdüm de ben. Girelim artık.” dedi, sonra da ona bakmadan terastan çıkıp gitti. Evren de yüzüne yayılan kocaman gülüşü ile peşinden ayaklandı.

Hayal odaya girdikten sonra üzerini değiştirip yatağın kıyısında oturduğu sırada, Evren odaya girdi. Hayal de onun üzerini değiştirmesini beklerken yatağa usulca uzandı. Yüzü boydan boya cama dönük elleri ise sol yanağının altındaydı kızın, sonbaharın tatlı esintisi ile sallanan ağaç dallarını izliyordu. Bu evi sevmişti, ona huzur vermişti. Yatağın küçük sarsıntılarla hareketlendiğini hissedince içini bir sıcaklık kapladı. Evren, sırtı ona dönük yatmış genç kıza yavaşça sokulup karnının üzerinde ellerini birleştirdi. Başını boyun girintisine doğru yaslayıp küçük ama derin bir nefes aldı genç kızın kokusunu içine çekmek için. İkisi de karşılıklı duygularını biliyordu artık. Bu yüzden aralarında tuhaf bir sessizlik hâkim oldu yeniden.

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin